ABD, İran'a Saldırmaya Hazırlanıyor
ABD Irak'tan sonra İran'a da saldırmaya hazırlanıyor. Şok iddiayı Cheney'in Ortadoğu turunu izleyen US News dergisi yazdı. Dergiye göre "İran için geri sayım başladı."
Amerika'da haftalık olarak yayımlanan "US News and World Report" dergisi ABD'nin İran saldırısının yaklaştığını pekiştiren altı işaret olduğunu yazdı. Gazeteye göre bu altı işaret şunlar; ABD Ortadoğu Kuvvetler Komutanı Amiral William Fallon'un istifası, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in Ortadoğu'ya yaptığı ziyaret, ABD savaş gemilerinin Lübnan sahillerine doğru yönelmesi, İsrail Cumhurbaşkanı'nın İran'a karşı yapılacak herhangi bir müdahalede ülkesinin yalnız olmayacağıyla ilgili demeçleri, İsrail savaş uçaklarının birkaç ay önce Suriye'de Deyr ez-Zor bölgesinde bir askeri tesise yaptığı hava saldırısı ve 2006 yazında İsrail'in Lübnan'a saldırması.
"Nükleer programını durdurması amacıyla İran'a karşı girişilecek askeri bir operasyona karşı çıkan tek muhalif ses" olarak nitelendirilen Fallon'un istifasının ardından Amerikan medyasında ABD'nin İran'a askeri bir saldırıda bulunacağına dair haberler yeniden artmaya başladı.
ABD Yönetimi askeri seçeneği desteklemeyen Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Savunma Bakanı Robert Gates, Merkezi Haber alma teşkilatı CIA Başkanı Michael Hayden ve Ulusal İstihbarat Dairesi Başkanı Mike McConnell çizgisiyle askeri seçeneğin masada kalması gerektiğini savunan Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Savunma Bakan Yardımcısı Eric Edelman ve Başkanlık Danışmanı Eliot Abrams çizgisi arasında bölünmüş durumda.
FALLON'UN İSTİFASI
Birinci işaret Fallon'un istifasıdır. Gazeteye göre İran'a karşı nasıl davranılacağıyla ilgili Fallon'la ABD Yönetimi arasında Fallon'un "Esquire" dergisine verdiği demeçte Başkan Bush'un İran'a karşı yürüttüğü siyasete karşı olduğunu açıklaması ve ABD'nin Irak'taki kuvvetleri komutanı Petraus'la anlaşamadığını açıklamasından sonra görüş ayrılığının çıkması ilk işaret sayılıyor.
Dergi Amiral Fallon'u "nükleer programını durdurması için İran'a karşı girişilecek bir askeri operasyona karşı çıkan tek muhalif ses" olarak nitelendirmişti.Böylece önümüzdeki ocak ayında görev süresi dolacak olan Bush yönetiminin giderayak İran'a karşı yapılacak askeri bir operasyona karşı ABD yönetiminin tutumuyla ilgili bir çok soru işaretinin oluşmasına neden oldu.
Gazete İran'a yapılacak askeri bir müdahalenin sorumluluğunu Ortadoğu'da özellikle Körfezde bulunan Amerikan Deniz Kuvvetleri üstlenecektir, diyor. Uçak ve füze taşıyan gemilerden oluşan bu kuvvetler pratik olarak savaşa muhalif olan bu istifa eden generale bağlıdır.
ABD Savunma Bakanı Robert Gates sözkonusu istifa ile Amerika'nın İran siyaseti arasında bir ilişki kurmayı "aptalca bir şey" olarak değerlendirdi. Gates, Fallon'un bu ay sonunda görevi bırakacağını ve yardımcısı General Martin Dembese'nin, yeni bir komutan seçilinceye kadar merkezi komutanlık görevini yürüteceğini söyledi.
Amerikan Senatosu çoğunluk grup lideri Demokrat Partili Harry Reid Fallon'un istifasından ve Bush yönetiminin "içindeki bağımsız ve düşündüğünü açıkça dile getiren sesi susturmasından" ötürü endişe duyduğunu söyledi.
Öte yandan, İran Dosya'nı takip eden gözlemciler Londra'da yayınlanan "El Hayat" gazetesine verdikleri demeçte Fallon'un istifasının Beyaz Saray'dan doğrudan gelen bir talep sonucunda gerçekleştiğini iddia etti. Zira Beyaz Saray Fallon'un görüşlerini basın yoluyla dile getirmesinden, Tahran'a karşı yapılacak bir operasyona Pentagon'da tek muhalif olmakla övünmesinden, 2007 yılında Dışişleri Bakanı Coondoliza Rice'le birlikte bu fikrinde vazgeçmesi için Beyaz Saray'ı nasıl ikna ettiğini açıklamasından rahatsız oldu.
Bu kaynaklara göre Bush Fallon'u emekliye ayırarak bir nevi "terbiye etmiş" oldu. Ancak istifanın Amerika'nın bölgede artan diplomasi atağına denk gelmesi, Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in Suudi Arabistan, Umman Sultanlığı, Filistin Toprakları ve İsrail'i kapsayan bir geziye başlaması, Tahran'a karşı atılacak askeri bir adımın en büyük muhalifi Dışişleri Bakan Yardımcısı Nicholas Burns'un görevinden ayrılması benzer senaryoyla ilgili yorumların yeniden yapılmasına neden oldu.
CHENEY'İN ORTADOĞU ZİYARETİ
US News dergisinin dikkat çektiği ikinci işaret Dick Cheney'in Ortadoğu'ya Pazar günü başladığı ziyareti. Derginin iddiasına göre her ne kadar ziyaretin amacı Filistin-İsrail barış görüşmeleriyle ilgili olduğu açıklansa da Cheney Umman Sultanlığı'yla Suudi Arabistan'ı da ziyaret edecektir.
Dergiye göre Cheney'in Umman ziyaretinin önemi,Amerikan savaş gemilerinin lojistik üssünün burada bulunmasından kaynaklanıyor. Ayrıca Umman petrol geçiş güzergahı olan Hürmüz Boğazının diğer yakasını temsil etmektedir. ABD'yle savaş esnasında İran'ın bu boğazı kapatarak batıya giden petrolu kesmesi bekleniyor.
Gezinin Suudi Arabistan durağının önemi ise İran'a karşı girişilecek herhangi bir askeri müdahalenin Suudi Arabistan'ın desteğinden yoksun olamayacağından kaynaklanıyor. Cheney bu ziyaretinde, İran'ın savaştan sonra Hürmüz Boğazını kapatarak batıya giden petrol yolunu kesmesi halinde Suudi Arabistan'dan günlük petrol üretim kapasitesini artırması için bu ülke yetkililerinden onay koparmaya çalışacak.
Dergi Cheney'in 2002 yılında Suudi Arabistan'a yaptığı ziyareti hatırlattı. Hatırlanacağı gibi Cheney bu ziyarette Suudi Arabistan makamlarından Irak işgalinden sonra petrol piyasasında meydana gelebilecek herhangi bir krize karşı petrol üretim kapasitesini artırmasını talep etmişti.
Bu bağlamda Washington'a müttefik bir Arap Devleti'nin büyükelçisi Kuveyt "Al Qabas" gazetesine verdiği demeçte Cheney'in ziyaretinin "ABD'nin bu hayati bölgede uğradığı siyasi kan kaybını durdurmak" amacını taşıdığını yazdı. Ayrıca Bush Yönetimi ziyaretin Filistin-İsrail barış görüşmelerini canlandıracağını, Bush'un barışa verdiği önemi tekrar vurgulayacağını, İran'a yönelik sert tutumunun değişmediği yönünde Washington'un bölgedeki müttefiklerine güvence vereceğini ve Washington'un İran'a karşı girişeceği askeri operasyonu bölge ülkelerin harekete geçmesine gerek bırakmadan adeta bu operasyonın kaçınılmaz olduğunu anlatmayı umuyor.
ABD SAVAŞ GEMİLERİ AKDENİZ'DE
US News dergisine göre Amerikan saldırısının yakınlaştığının üçüncü işareti ABD Savaş gemilerinin Lübnan sahillerine doğru hareketlenmesidir. Gazeteye göre gemilerin Suriye'nin Lübnan'a müdahalesini engellemek amacını taşıdığı, iddiası doğru değildir.
Dergi İran saldırısına katılacak olan İsrail savaş uçaklarına servis sunmak ve savaş esnasında İsrail'e yönelecek İran füzelerini savuşturmak için bu gemilere ihtiyaç duyulacaktır, diyor. Ayrıca Lübnan ve Güney Lübnan üzerindeki İran-Suriye işbirliğini kontrol altında tutmak (örneğin savaş esnasında Hizbullah'ın olası hareketlenmelerini)
Dergi bu iddiasına kanıt olarak "USS Cole" savaş gemisinin yerini alan "USS Rose" isimli Amerikan savaş gemisinin hava saldırılarına karşı savunma sistemiyle donatıldığını gösterdi.
Cole Destroyeri ve ona eşlik eden savaş gemileri 19-20 Şubat tarihleri arasında bulundukları yer olan Amerikan Başkenti'ne 3 saat mesafede yer alan Atlas okyanusundaki üslerinden Akdeniz ve Arap Körfezi'ne doğru harekete geçmeleri yönünde emir aldı.
Washington kaynaklarına göre şu anda Lübnan kıyıları yakınlarında ve Suriye sahillerine uzak olmayan bir mesafede uluslararası karasularda bulunan Amerikan savaş gemileri uzun ve kısa menzilli füzeleri avlayabilen savunma sistemiyle donatılmıştır.
PEREZ'İN DEMEÇLERİ
Dördüncü işaret İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez'in demeçleridir. Perez içinde bulunduğumuz ay başında İsrail'in tek başına İran'a saldırmakla ilgilenmediğini açıkladı.
Perez Fransız Le Figaro gazetesine verdiği demeçte İran'ın nükleer bomba elde etmesini engellemek için İsrail'in yalnız başına hareket etmeyeceğini söyledi. Perez gazeteye verdiği demeşte şunları söylemişti: "Bu hiçbir şartta olmayacaktır. İsraili İran tehlikesiyle karşı karşıya bırakacak kadar ahmak değiliz."
Perez'e göre "Bu tüm dünyanın halletmesi gereken bir problemdir.İran'ın geliştirdiği uzun menzilli füzeler sayesinde mesele sadece İsrail'in meselesi olmaktan çıkmıştır."
Ancak Perez "ekonomik yaptırımlar İran'ı nükleer programını durdurmaya ikna etmekte başarısız olursa askeri olmayan seçeneklerin tükendiğini söyleyebiliriz" diye ekliyor.
Perez ayrıca İran'ı Ortadoğu'da "dini istismar" etmekle suçladı. Fransız Europe 1 radyosuna verdiği demeçte "İran Yakındoğu'ya egemen olmaya çalışıyor, dini kullanmak istiyor, Arap ülkeleri İran'ın bu egemenlik kurma çabalarından hiç de hoşnut değiller" iddiasında bulundu. "Bu devletlerin İran ve Hamas korkusu bizim Hamas korkumuzdan çok daha büyük" diyen Perez, "İran'ın iki tip rakip ve taraftarı var. Hizbullah ve Hamas. Ayrıca İran Suriye'yi kontrolu altına almak istiyor" dedi. Perez demecinde şu ifadelere yer vermişti: "İranlılar bu alanda petrol paralarıyla yatırım yapıyorlar. Petrol bugün en büyük düşmandır. Ürettiği hava kirliliğinin dışında Venezüella'dan İran'a terörizmin finansörü haline gelmiştir."
Perez ayrıca ülkesinin alternatif enerji kaynaklarını geliştirme çabası içinde olduğunu ifade ederek "bizde güneş var,bana göre güneş petrolden daha iyidir, güneş hiç bitmez, üstelik Arap Ligi üyesi de değildir, ayrıca herkes güneşten faydalanabilir" dedi.
Dergi İsrailli yetkililerin ABD'nin saldırmaması halinde İsrail'in tek başına nükleer programını durdurması için İran'a saldıracağını özellikle vurguladıklarını söylüyor.Gazete bu hususta şu soruyu soruyor: Perez bir başına mı bunları söylüyor yoksa George Bush ona İsrail'in bu duruma tek başına kalkışmayacağı teminatı mı vermiş?
İSRAİL'İN SURİYE'YE YAPTIĞI HAVA SALDIRISI
Beşinci işaret olarak dergi geçtiğimiz Eylül ayında İsrail'in Suriye'nin Deyr ez-Zor bölgesinde askeri bir tesise hava saldırısında bulunmasını gösteriyor. Amaç Suriye radarlarının elektronik sisteminin yeterince çalışıp çalışmadığını kontrol etmekti. Zira İran'a saldıracak olan İsrail savaş uçakları bombalanan mevkinin üstünden geçecek. Çünkü İran'a ulaştıracak en kısa ve en güvenli hava koridoru bu koridordur. Zira İran'ın kuzeyinde Tahran yakınlarında yer alan nükleer tesislerin bulunduğu mevkiye ulaştıran bu koridor ABD ve İsrail'e müttefik Irak Kürdistan'ı üzerinde geçmektedir.
İKİNCİ LÜBNAN SAVAŞI
Derginin öne sürdüğü altıncı işaret İsrail'in Lübnan'a 2006'da yaptığı saldırıdır. Gazete bu hususta savaşın asıl gayesinin İranla bir savaş çıkması halinde kullanılmasını Hizbullah'ın elinde bulundurduğu füzeleri kullanmasını engellemek ve bu füzelerin tahrip gücünü azaltmak amacıyla Hizbullah'ı Litani nehrinin kuzeyine defetmek olduğunu söylüyor.
1701 nolu karar zaten Hizbullah'ın Litani nehrinin güneyine inmesini yasaklayarak bu durumun yaratılmasını sağladı. Ancak dergiye göre Hizbullah BM'e bağlı çokuluslu kuvvetlerin denetimine rağmen yeniden silahlandı ve eski gücüne tekrar kavuştu.
timeturk