ABD ve İsrail, Gizli Savaş Peşinde
Siyasi analist Mark Dankof Press TV'ye verdiği röprtajda Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail rejiminin İran'a karşı tam teşekküllü gizli bir savaş hazırlığında olduğunu söyledi.
Tevhidhaber / Özel
Siyasi analist Mark Dankof Press TV'ye verdiği röprtajda Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail rejiminin İran'a karşı tam teşekküllü bir gizli bir savaş hazırlığında olduğunu söyledi.
"Savaş aslında başladı. Bu olanlar sadece daha geniş bir biçimde savaşın başlaması için diyen analist açıklamalarını yaşanan şu gelişmelere dayandırdı:
Dankof İranlı nükleer bilim adamının, İsrail destekli ajanlar tarafından suikasta uğraması, ABD gözetleme uçağının İran hava sahasını ihlal etmesi, ve İran'a uygulanan ABD liderliğindeki yeni ekonomik yaptırımları bu gizli savaş için bir örnek olarak gösterdi.
Mossad ve CIA, Halkın Mücahidleri (MKO) ve (PJAK) Kürdistan Özgür Yaşam Partisi ve Cundullah militanları gibi terörist gruplar ile gizli anlaşma içinde ve bu gizli operasyonları düzenlediğini açıkladı.
MJ Rosenberg ve Mehdi Darius Nazemroaya tarafından yazılmış denemelere işaret eden Dankof, İran'a karşı İsrail ve ABD'nin düşmanca politikalarının Tahran'ın iddia edilen nükleer programı ile çok az ya da hiçbir ilgisi olmadığını söyledi, ancak Tel Aviv Orta Doğu'da rejiminin ve askeri üstünlüğünü korumak istiyor.
ABD vergi mükellefleri üzerinde siyasi ve ekonomik bir "yükümlülük" olarak nitelendirilen İsrail rejimi, Amerika Birleşik Devletleri'nde etkili Siyonist lobi tarafından İran ile bir savaşın içine sürüklendiğini söyledi.
12 Kasım tarihinde, Cumhuriyetçi başkan adaylarından bir kaçının arasında aşanan bir tartışma sırasında, terör ve suikastların yapılması dahil Tahran'ın nükleer programı yıkılması için İran'a yönelik bir askeri saldırı başlatma için örtülü operasyonlar yapmak için çağrılar yapılmıştı.
2010 yılında öldürülen Profesör Majid Shahriari ve Profesör Mesud Ali Muhammedi de dahil olmak üzere, son birkaç yıl içinde İranlı bilim adamlarına gerçekleştirilen bir dizi suikast gibi, İran'a yönelik suikast ve terörist eylemler için çağrılar boş tehditler değildir.
4 Kasım 2011 tarihinde, İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi sekreteri Saad Celili, ABD hükümetinin İran karşıtı komploların yer aldığını kanıtlandığı ve sabotaj ve terör eylemlerini yürütmek için elemanlar gönderdiğinin reddedilemeyecek kanıtları olduğunu duyurdu.
Amerika Birleşik Devletleri, İsrail ve bazı müttefiklerinin, Tahran'ın nükleer programının askeri amaçları olduğu suçlamasında bulunuyor ve ülkeye yaptırım dayatılması için propoganda yapıyor ve ülkeye bir saldırı için bahane arıyor.
İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın bir üyesi olarak, barışçıl amaçlarla nükleer teknoloji geliştirmek ve elde etme hakkı olduğunu savunuyor.