Abdurrahman Dilipak:  Dana'nın kuyruğu bugün kopuyor

Abdurrahman Dilipak: Dana'nın kuyruğu bugün kopuyor

Habervakti.com yazarı Abdurrahman Dilipak'ın yazısını iktibas ediyoruz

Abdurrahman Dilipak: Dana'nın kuyruğu bugün kopuyor/Habervakti.com

Ben bu yazıyı gönderirken, henüz yemin töreni başlamamışı. Trump ve Biden Beyaz sarayda buluştular. Bugün 3 Balo düzenlenecek. Kilisede düzenlenen bir yemin töreni var. Resmi tören var.

Biden giderayak görevdeki son gününde, aynı zamanda Global Reset çetesi üyeleri ve aynı zamanda suç ortakları olan Dr. Anthony Fauci, General Mark Milley ve 6 Ocak komitesinin tamamı için af çıkardı. Biyolojik savaş yoluyla milyonlarca insanın ölümüne sebep olmakla suçlanan Dr. Fauci, Çin ile istihbarat paylaşarak vatana ihanet ettiği iddia edilen General Milley. 6 Ocak komitesi, hepsi insanlığa karşı suç işlediler. Bana kalırsa, diğer ülke savcıları bunlar hakkında tutuklama kararı çıkartmalı. Biden de istenmeyen adam ilan edilmeli. Bu arada Trump görevi devralmadan önce "6 Ocak rehineleriyle ilgili kararımdan çok mutlu olacaksınız. Çok mutlu. Çok, çok mutlu olacağınızı düşünüyorum" dedi.

ABD’den skandal bir son dakika haberi var: Adalet Bakanlığı, Biden'ın Bilgisi Olmadan Derin Devlet’in Kararnameler çıkardığının ortaya çıkmasının ardından, Trump’ın Biden'ın Kararnamelerini Araştıracağı ileri sürülüyor.. Biden’in imzaladığı kararnamelerin bir kısmı hakkında bilgi sahibi olmadığı ileri sürüyor. Bir videoda “ne imzaladığımı bilmiyorum” diyor, Başkan Yardımcısı da ona “siz yine de imzalayın” diyor. ABD gibi bir ülkenin düştüğü duruma bakın. ABD’de Biden’in cezai ehliyet sahibi olup olmadığı konuşuluyor.

Trump’un yemin töreninden sonra 200 kararname imzalayacağı bilgisi geldi. Bu arada Trump, JFK, RFK ve MLK suikastlarına ilişkin tüm belgelerin gizliliğini kaldıracağını ve bunları yayınlayacağını duyurdu. Eğer gerçekten bunu yaparsa bu Amerika'nın İsrail'le olan ilişkisinin SONU demektir. İsrail sadece ABD’de değil, dünyanın bir çok yerindeki cinayetlerden de sorumlu. Mesela İsrail'den son bir itiraf önceki gün geldi: Bir İsrail askeri: “7 Ekim’de askerlerimize saldırıyı biz yaptık. Askerlerimizi biz öldürdük.. Bununla kamuoyunu arkamıza alıp Gazze’ye saldırmayı planladık.. O gün 8 çocuk öldürdük” diyor. Yani 11 Eylül İkiz kuleler saldırı gibi bir kirli oyun söz konusu.

Ulusal Güvenlik bakanı Tulsi Gabbard 5 yıl önce Ukrayna konusunda NATO'yu suçlamış ve Ukrayna'da ABD'nin fonladığı biyolojik laboratuvarlar olduğu yönündeki Kremlin iddialarına destek vermişti. Bakalım şimdi Ukrayna, AB ve NATO konusunda nasıl bir yol izleyecek.

@Hayati Sir bu gün yaşananlara bakıp, yarınla ilgili şöyle bir yorumda bulunuyor: “Dünya farklı bir zamanın içine giriyor. Olacak olanlardan hiç kimse bir şey anlamayacak. Gerçek diye bildiklerinizin yalan olduğunu açıklayacaklar. Bilhassa böyle yaptılar. Zihninizi doğru diye yanlışlarla doldurdular. Yıllardır bu yanlışları doğru diye bilerek düşüncelerinizi kurdunuz. Hepsini çöpe atın. Yeni Dünya Düzeni şimdi başlıyor. Uzaylılar uzay gemileriyle değil. Laboratuvarlardan gelecekler..”

Ve dün gece, dananın kuyruğu koptu. biz bu arada neler olup-bittiğini dün gece 21.00 de canlı yayınlanan “Derin Gerçekler” programında konuşmuş olacağız.. Bakalım törene kimler çağrıldı, kimler katılacak.. Trump’ın göreve başlarken ki konuşmasında kime ne mesaj verecek?. İçeriden ve dışarıdan gelecek tepkiler neler olacak?. Tabi ilk atamalarının ve görevden almalarının ne olacağı da önemli. Daha önce verdiği sözlerle ilgili bir adım atacak mı? Trump Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olabilir. Bir de şu var, bu kriz bugünden yarına bitmeyebilir. Tabi en çok merak edilen konuların başında Ukrayna, Rusya, Çin'le ilişkiler ve Tabii Filistin/Gazze ve İran’la birlikte Suriye/PYD krizi. Bir de, BM, UCM, NATO, FED, DSÖ, FDI, İklim politikası ile ilgili alacağı kararlar merak konusu.

Netenyahu, Trump'ın kendisi hakkındaki "çok karanlık bir orospu çocuğu" tanımlamasının ardından törene katılacak mı ya da İsrail’i kim temsil edecek! Dahlan grubundan kim gidecek, CHABAT’dan giden olacak mı? “Dostumuz”(!?) Trump’ın ahlaki seviyesi bu! Muhatabı ile eğer İzzeddin Kassam Mücahidleri oyunu bozmasaydı, onların planına göre, Erdoğan bu kanlı eli sıkacaktı ve süreç 2. Etab’tan, bizi garantör yapmak istedikleri kirli plan üzerinden devam edecekti. Onlar bir tuzak kurmuşlardı, Allah da onların tuzaklarını başlarına geçirdi.

NewYork Belediye Başkanı Eric Adams, New York'un sığınma şehri statüsünü gerekçe göstererek, Trump'ın kapsamlı sınır dışı etme çalışmalarına yardımcı olmayacağını açıkladı. Yemin töreni öncesi ve sonrasını kapsayacak süreçte Demokrat belediye başkanları ve Soros'un finanse ettiği başsavcılar, kendilerini yasadışı göçmenlerin savunucusu olarak tanımlayarak Trump'a karşı “topyekûn bir savaş” başlatmaya hazırlanıyorlardı. Bu oyunda Şeytanın hangi çocuğu yarışı kazanırsa kazansın, onlar kendi senaryoları üzerinden dünyayı cehenneme çevirmek için ellerinden geleni yapacaklar. “MK Ultra” ve “Mavi Işın Projesi” üzerinden saldıracaklar. NeuraLink de böyle bir proje değil mi? Evet, aklımızı, kalbimizi, midemizi, damarlarımız işgal ediyorlar. Bizi kendi yalanlarına inandırmak için her yolu deniyorlar. “Mavi Işık”la hem “Tanrıları’nın sesi”ni (!?) taklit edecekler, hem de “Tanrı’nın silahı”nı kullanacaklar. Gözümüzle görmediğimiz şey, beynimizde göreceğiz, kulağımızla duymadığımız sesi beynimizde işiteceğiz. Görünmeyen silahlarla vuracaklar ve ormanları, şehirleri yakacaklar. Kahinleri, keramet gibi, planladıkları oyunları haber verecekler ve kendilerini olağanüstü kişilikler olarak tanıtacaklar.

Tam da böyle bir zamanda “@HSYNYILMAZ09” twitter hesabından şöyle bir uyarı notu düşüyor ekranlara: “Son Kez Pazarda Satılan. Ata Tohumlar. Satıcılarına : Bu Hafta Son Bir dahaki Hafta Satmak Yasak Cezası 23 Bin TL (İsrail’in Kısır Tohumu Neden Kullanmak Zorundayız) Savaş Sadece Gazze’de mi Sanıyon ???” “Yeryüzü Tanrıları” olduklarını düşünen “Uluslararası sistem” aktörleri istiyor, diğer ulusların oltayı yutan balık hükmündeki taşeronları “emir büyük yerden” diye bu Şeytani emirlere itaat ediyorlar. Bu arada Ateşkes’i Trump’ın törenine yetiştirdiler. Hatta ilk esir takası da bir gün önce gerçekleştirildi. Bu ateşkes korkarım kirli bir oyunu içinde barındırıyor. AĞU'YU ALTIN TAS İÇİNDE BALA KARIŞTIRIP SUNUYORLAR.. Çok bilinmeyenli bir denkleme dönüştürülen pamuk ipliğine bağlı bir Ateşkes başladı. İnsani yardım için TIR'lar giriş yapıyor, ama ne depo var, ne dağıtım için yol.. Bu arada Batı Şeria ve Dahlan yönetimi bu bahane ile Gazze’de Gazzelilerin olmadığı yeni bir yönetim kurma çabasında. Yani korkarım Gazze'de politik bir "sürek avı şeklinde insan avı" başlayacak. Avcılar Dahlanist Filistinliler, Dürziler, Arap Yahudisi Yahudiler ve Falanjistlerden oluşacak Filistin politikası olacak. Madem Türkiye ve Katar süreçte aktif rol oynuyor. Haydarpaşa’daki insani uyardım gemisi hala niye bekliyor? Aylardır uyardığımız plan davul zurna ile hayata geçiriliyor.

Bakalım bu saatten sonra ABD’nin yeni Sağlık ve Sosyal Hizmetler bakanı Robert F Kennedy Jr ne yapacak. Hatırlayalım bu çevreci avukat ne diyordu: "Aşırı işlenmiş gıdalar obezite salgınını körüklüyor. Başkan Trump'ı yeniden Beyaz Saray'a, beni de Washington'a ulaştırdığımızda, bozuk gıda sistemimizi düzelteceğiz ve Amerika'yı yeniden sağlıklı hale getireceğiz." Su sağlığı, hava sağlığı, toprak sağlığı konuları da var. CoVID aşısı karşıtı olan Kennedy’e bağlanacak kurumlar arasında, ilaç, gıda ve aşı onay kurumu FDI’de var.

Donald Trump'ın davetlileri arasında Barack Obama, Bill Clinton ve George W. Bush da var. Ama eski First Lady Michelle Obama'nın törene katılmayacağı açıkladı. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin Almanya'dan aşırı sağcı AfD Partisi'nin Başbakan adayı Alice Weidel de törene akıtılacak. Elon Musk, Jeff Bezos ve Mark Zuckerberg gibi teknoloji milyarderlerinin törene katılması beklenmekte. Törende Country müzik sanatçısı Carrie Underwood'un "America the Beautiful" şarkısını seslendirmesi bekleniyor. Beyonce, Lady Gaga ve John Legend gibi bazı sanatçılar listede yok. Türkiye’nin durumu belirsizliğini koruyor. SDG’dan katılım olacak denmişti, son olarak belirsizlik söz konusu. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in davet edilmemesi, Trump'ın Avrupa ile ilişkilerinde bir soğukluğu ifade ediyor. NATO ve BM cephesinde

Trump’la ilgili tartışmalar Trump’ın sabıkası ile başladı, Seçim Kampanyası ve Meşruiyet Tartışmaları ile devam etti. Popülist söylemler, sert üslup ve kutuplaştırıcı politikaları tartışma konusu olmuştu. Rusya'nın seçimlere müdahale ettiği iddiaları da Trump’ın başkanlığının meşruiyeti konusunda soru işaretleri doğurmuştu. Amerikan istihbarat kurumlarının bu iddiaları araştırması, Trump ile ilgili siyasi çevrelerde büyük bir kutuplaşmaya yol açtı. Medya’yı kendi aleyhine “Yalan Haber” yapmakla suçladı. (FakeNews) diye suçladığı CNN, The New York Times gibi büyük medya kuruluşlarını hedef aldı. Trump daha ilk günden Siyonistlerle birlik oldu. Göçmen politikası ile tepki aldı, İslamofobik söylemlerde bulundu. Gazze’yi destekleyen gösterilere katılan yabancıları evlerine göndermekle tehdit etti. ABD-Meksika sınırına duvar örme planı, ekonomik korumacılık ve "Önce Amerika" (America First) sloganı tartışma konusu oldu. Kabinesinde Siyonistler ve iş adamları ile sansasyonel isimler önde gözüküyor. Trump’un kadrosu ve politik söylemlerinin ülkede Kutuplaşma ve Sosyal tepkilere sebeb olacağından endişe ediliyor. LGBT konusunda da Globalistlerle ters düşeceğe benziyor.

BM, NATO, AB ve Müttefiklerle İlişkiler konusunda sorunlu bir dönem başlıyor. Ukrayna üzerinden NATO, ile Paris İklim Anlaşması ve serbest ticaret anlaşmaları gibi uluslararası düzenlemeler üzerinden AB ile sorunlar yaşayacağa benziyor. Trump’ın göreve başlamadan önceki süreçte, hep tutuklanması, ülke genelinde terör saldırıları yaşanacağına dair iddialar zihinlerde ciddi bir bulanıklığa yol açtı. Şimdi herkes devir teslim törenine ve ondan sonra ki süreçte yaşananlara odaklandı. Amerikan siyasetinde “post-truth” (gerçek ötesi) ve Post Modern bir dönem başlıyor.

Yarın ben Gazze’ye bakacağım, Suriye, İran, Rusya ve Ukrayna’ya bakacağım. NATO, ABD, UCM’ye, BRİCS’e, Çin’e bakacağım. Ve tabi, ABD’ye bakacağım.. ABD’den esecek rüzgarlar, Türkiye’yi, bölgeyi, dünyanın politik iklimini yakında etkileyecek. Görelim Mevla'm neyler. Sonuçta bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir. Selam ve dua ile.