ABD'de İslam=Şiddet Ezberi Bozuldu
ABD'nin Gallup şirketinin altı kıtada 50 bin Müslümanla yaptığı anket, Batı'nın 'İslamiyet=Şiddet' anlayışını boşa çıkardı.
Gallup'un altı kıtada 50 bin Müslümanla yaptığı anket, Batı'nın 'İslamiyet=Şiddet' anlayışını boşa çıkardı. Müslümanların yüzde 93'ü ılımlı. Radikal kitlenin oranı sadece yüzde 7. Müslümanlar 11 Eylül dahil her türlü terörü kınıyor. "Radikal" olarak lanse edilen Müslümanlar da, Batı dayatmadığı sürece demokrasiden yana tercih kullanıyor.
Amerika merkezli kamuoyu araştırma şirketi Gallup'un dünya çapında Müslümanlarla gerçekleştirdiği dev anketin sonuçları 'Müslümanları Kim Temsil Ediyor' adlı kitapta toplanırken, ortaya çıkan tablo İslamiyet'le şiddeti aynı kefeye koyan Batılı anlayışın ezberini bozuyor. Tam altı yıl boyunca üç kıtada toplam 40 ülkede 50 bin Müslümanla yüzyüze görüşülerek gerçekleştirilen anketin vardığı yargı şu oldu: Müslümanların ezici çoğunlugu ılımlı ve şiddete karşı. Radikaller daha eğitimli, daha zengin ve sanılandan demokrat. Müslümanların çoğunluğu Amerika'ya yönelik 11 Eylül saldırıları dahil diğer tüm terör saldırılarını kınıyor.
Anketin bulgularının değerlendirildiği 'İslam'ı Kim Temsil Ediyor' adlı kitabın yazarlarından Gallup'un Müslüman Çalışmaları Merkezi'nin sorumlusu Dalia Mugadeh'in Washington'da düzenlenen tanıtım toplantısında verdiği bilgiler son derece çarpıcıydı.
Mugadeh, araştırmanın 1.3 milyar Müslümanın yüzde 93'ünün ılımlı kanatta yer aldığını, siyaseten radikal kitlenin ise sadece yüzde 7'lik bir azınlık olduğunu ortaya koyduklarını söyledi. Ancak Mugadeh'e göre yüzde 7'lik kitle dünya çapındaki terör saldırılarını kınamazken, bu tutumu dini değil siyasi gerekçelere dayandırıyor. Ilımlı Müslümanlar ise masum insanların ölmesi nedeniyle saldırıyı kınıyor. Hatta ankete katılanlardan bazıları Kuran'ın 'Bir masumu öldürmek tüm insanlığı öldürmek gibidir' ayetini okumayı da ihmal etmemiş.
'BUSH'UN SÖYLEMİ YANLIŞ'
Anket radikal İslam'a inananların ılımlı yolu seçmiş Müslümanlardan daha fazla dinci olmadıklarını da gösterirken, bu inancının kökeninde yoksulluk yahut mülteci kampları kültürü de yatmıyor.
1.3 milyar nüfuslu İslam dünyasında çoğunluk dinin hayatlarında önemli yer tuttuğunu söylüyor.
Bu oran Endonezya'da yüzde 99, Mısır'da yüzde 98 ve Pakistan'da yüzde 95 düzeyinde. Ancak bu ülkelerde hakin olan yaygın dindarlık terörizme desteğe dönüşmüyor. Araştırmacılar sonuçları ABD Başkanı George W. Bush'un 11 Eylül saldırıları sonrası sarf ettiği "Bizden nefret ediyorlar. Demokrasiden nefret ediyorlar. Özgürlükten nefret ediyorlar" sözlerini de yalanlar nitelikte.
'BATI'YA GIPTA EDİYORLAR...'
Anketin bulgularına göre, Müslümanlar demokrasi, özgürlükler ve teknolojik ilerleme açısından Batı'ya gıptayla bakıyorlar. Ancak bu konularda Batı'nın zorlayıcı yöntemlerine karşı çıkılıyor. Kitabın diğer yazarı Georgetown Üriversitesi'nin İslam araştırmaları profesörü John Esposito ise, bu konudaki bulguyu şöyle aktardı:
"Müslümanların Batılı özgürlükler ve demokrasiden nefret etmediğini ortaya çıkardık. Laiklik istemedikleri gibi din devleti de istemiyorlar. Çoğunluğun istediği dini değerlerle birlikte demokrasinin hüküm sürmesi. Müslümanlar özgür irade istiyorlar, fakat Amerika'nın dayattığı yada tanımladığı demokrasiyi değil."
Bu bağlamda araştırmanın, Esposito'nun dile getirdiği bir başka çarpıcı bulgusu da şu: "Radikaller yaygın ılımlılardan daha iyi eğitimli, daha iyi işlere sahip ve geleceğe dair daha fazla umutlu. Hatta ironik bir biçimde radikaller pek çok ılımlıdan çok daha faza demokrasiye inanıyorlar."
Radikal