IŞİD’e eleman kazandırmak için internet üzerinden propaganda yapan bir hesabın, ABD’li bir Yahudi gence ait olduğu tespit edildi. FBI, internet üzerinde Avustralyalı Şahid (Australi Witness) adıyla IŞİD propagandası yapan ve örgüte eleman toplayan kişinin Joshua Ryne Goldberg isimli ABD’li Yahudi bir gence ait olduğunu tespit etti. Florida’da yaşayan ve 20 yaşında olduğu belirtilen Yahudi genci, irtibat kurduğu kişilere kendisini IŞİD yöneticisi gibi tanıtarak onlara bomba yapımı ile ilgili doküman yollamış.

Gözaltına alınan Goldberg, ilk ifadesinde temas kurduğu kişileri polise ihbar edeceğini ve örgütle mücadelede güvenlik güçlerine yardım etmek istediğini iddia etti.

BU TUZAKLAR YENİ DEĞİL, FBI 10 SENEDİR KULLANIYOR!

ABD’de bu şekilde kurulan tuzaklar yeni değil. FBI’nin daha önce El Kaide’ye katılabilecek kişileri tespit edebilmek için internet siteleri açtığı ve bu yolla gençleri tutukladığı biliniyor.

Eylül 2011’de yaşanan bir olay ise çok ilginç. FBI’nin tuzak kurduğunu gizlemeye bile gerek görmediği Ferdaus isimli Amerikalı bir Müslüman genç, Pentagon ve Kongre binasına saldırı planı suçlamasıyla tutuklandı. Garip olan ise Amerikan ajanları olan, ancak gencin El Kaide üyesi olduğunu düşündüğü kişiler tüm patlayıcıları sağlamış, saldırı planlarının ayrıntılarını belirlemişti.

Amerikalı Müslüman gencin tutuklanmasıyla sonuçlanan tuzağın "aylarca sürdüğünü ve kapsamlı olduğunu" söyleyen ABD Adalet Bakanlığı, Ferdaus'un sivil giyimli FBI ajanları tarafından nasıl kandırıldığını ayrıntılarıyla anlatmıştı.

11 Eylül'den bu yana 508 terör davasından 243'ünde FBI muhbirlerinin yer aldığı, 158'inde ise hedefte olduğu belirtiliyor.

FBI MUHBİR YERLEŞTİRİYOR

11 Eylül 2001 terör saldırılarından sonra FBI, ABD'deki Müslüman gruplar arasına çok sayıda muhbirler yerleştirdi. Muhbirler sıkıntılı ve problemli gördükleri Müslümanları suça teşvik ediyorlar, yardım vaad ediyorlar ve sonra da 'saldırı eylemini önledik' diye Müslümanları tutukluyorlar.

FBI, sadece Müslümanların arasında değil, camilere de muhbir yerleştirdi. 2009'da Craig Monteilh (46), casusluk yaptığı "terör zanlısı Müslümanlar"la aynı kategoriye alınınca, kendisinin FBI ajanı olduğunu basına anlatmıştı.

Bir gazeteye verdiği röportajda, Haziran 2006-Kasım 2007 tarihlerinde Faruk El Aziz kod adıyla Müslüman kılığına girerek camilere sızdığını söylemişti. Asli görevinin, camilerdeki radikal cemaat arasında geçen "terörü destekleyen, cihad çağrısı yapan, binaların ya da kalabalık alışveriş merkezlerinin bombalanması" gibi konuşmaların kaydedilmesi olduğunu ileri süren Monteilh, herşeyi FBI için yaptığını iddia etmişti.

Boston'da bombalı eylem gerçekleştiren Çeçen kardeşlerin annesi Zübeyde Sarnayev de çocuklarını FBI'nin iyi tanıdığını, sürekli takipte olduklarını söylemişti. Faillerden Tamerlan Sarnaev'in, Rusya'nın isteği üzerine ''aşırı hareketlerle ilişkisi'' olup olmadığını öğrenmek için 2011'de FBI tarafından soruşturulduğu öğrenildi. FBI, Tamerlan'ı ziyaret ettiği internet siteleri de dahil soruşturdu. Fakat FBI sonunda Tamerlan'ın ''tehdit'' oluşturmadığına karar verdi. FBI cuma günü de Tamerlan'ı tanıdıklarına ve soruşturduklarına, herhangi bir tehdit bulamadıklarına dair açıklama yapmıştı. 

MUHBİRLER BERAAT EDİYOR

2007'de ise dördü Kosovalı Arnavut, biri Ürdünlü biri Türk olan arkadaş grubunun içine girmeyi başaran maaşlı FBI muhbirlerinin zanlıları terör eylemine teşvik etmeye çalıştığı FBI kayıtlarında ortaya çıktı.

ABD hukukunda ‘tuzak’ olarak adlandırılan uygulama, gruba sızan muhbirin grupla beraber hareket etmeyi geçerek grubu suça teşvik etmesini öngörüyor.

Eğer savunma tarafından var olan durumun ‘tuzak’ olduğu ispatlanabilirse zanlılar beraat ediyor.