Abdurrahman Dilipak: Ali Cengiz Oyunu
Habervakti.com yazarı Abdurrahman Dilipak'ın yaızını iktibas ediyoruz
Abdurrahman Dilipak/ Ali Cengiz Oyunu
HABERVAKTİ.COM
Önemli bir not: G20 zirve bu hafta sonu başlıyor. Şeytan da orada dostları ile fazla mesai yapıyor. Hz. İbrahim, Hz. Hacer, Hz. İsmail orada olsaydı, adeta “Yaktırayım Kur’an’ı yıktırayım Kabe’yi, Şarka gelen görmesin minareli kubbeyi” diyen Kabe’yi Hindu tapınağına çevirmekten söz edenlere karşı ne yapardı dersiniz. Peki siz ne yapardınız?
Hasan Cengiz oyunu ile ilgili bir sürü iddia var. Onun aslını da öğreneceğiz bu süreçte. Hasan Cengiz’den ibaret değildir bu işler. Ali Cengiz oyunu her yerde. İşler her gün biraz daha karışıyor. Türk dünyası, İslam dünyası, BM, AB, Çin ve Rusya ile yakınlaşma, G20 derken ülkenin nereye savrulduğu konusunda nereye gidiyoruz bir fikri olan var mı?
Malazgirt kutlaması bile bir skandala dönüştü, Malazgirt’te, Maraş’ta, oradan Ankara’ya..
Hayır hayır bu böyle gidemeyiz. Türkiye Cumhuriyeti yeni bir yüzyıla hazırlanırken bu işler böyle olmamalıydı.
Ankara’dan arkası arkasına açıklamalar geliyor: “Uluslararası sistemle birlikte yürüyeceklermiş!” “Uluslararası sistem” dedikleri “Şeytanın rızasının tecellisinin vesilesi olma“ iddiası ile yola çıkan, fıtrata savaş açan Global Reset çetesi.
Bu gün insanlık, ülkelerin halkları şöyle bir soruyla karşı karşıyadır: Gerçekten TransHumanizme, NeuraLink’e, Toplumsal cinsiyete, cinsiyetsiz topluma, biyolojik cinsiyetinden, din, ahlak, ve gelenekten bağımsız BİREY olmaya, İnsan-2 projesinde, İnsanı nesne olarak gören “Nesnelerarası iletişim”e, İnsansız bir dünya projesinin temelinde yatan, bütün üretimi robotlara bağlamayı ön gören Endüstri 4 ve toplum 5’e EVET mi diyorsunuz. Bu sadece Allah’ın kullarına değil, Allaha savaş açmaktır ve siz bu savaşta nerede duruyorsanız yerinizi belirleyin. Dün COVID diye geldiler, bugün İKLİM diye geliyorlar!
Hani “Ömerler arıyordunuz”, ama Chabat’la yürüyorsunuz. İsrail’in bile başına bela olan bir örgüt bu. Öte yandan sizin Ömer “İklim yasasını çıkartacağız” diyor! Neuzu billah, la havle vela guvvete illa billah! fıtrata açılan savaş olacak bu. Havaya, suya toprağa açılan savaşın en kapsamlısı bu olacak. İnsan, Hayvan ve Bitkiyi, canlı olan her ne varsa onları kontrol etmek gerek değil mi!
Yasa yapmak ne ki, sizin için global sistem istiyorsa, AK-PARTİ-CHP, HDP-MHP, İYİ Parti ve İstanbul sözleşmesine Lanzaroteye destek veren vükela birlik olur bir yasa daha çıkartırsınız. Bunu HAK ve HALK istediği için değil, siyasi emellerinizi ve şahsı çıkarlarınızı tevhid ettiğiniz çevreler istediği için.
Aklınıza gelip sormazsınız değil mi, bu kadar petrolü - petro kimya ürünlerini, plastik hammaddesini ve petrol türevlerini, diğer türevlerini kim üretti, bu otomobilleri kim üretti, bunları en çok kim kullanıyor. Bu tüketim çılgınlığını bugüne kadar kim pompaladı.
Bu kadar tarım ilacını kim üretti, toprağı, bitkileri, havayı-suyu kim zehirledi. Bu kadar deterjanı kim kullandı, toprağı ve suyu zehirleyen.
Söyler misiniz, bunca kozmetiği, bunca ilaç denilen, insanlara yutturulan kimyasalı kim üretti. Tıbbı, Akademiyi, STK’ları, Basını, siyaseti ve Bürokrasiyi kullanarak bunları topluma nasıl dayattılar. Son elli yıldır, tüm canlıların geni ile oynadınız gıda ve ilaç üzerinden. Bu antibiyotiklerle öldürdükleriniz mi daha çok şifa verdikleriniz mi? Bu MR çılgınlığını başımıza kim bela etti. Bunun son örneğini mRNA’da gördük, yakın zamanda. ONAM alarak insanlığı zehirlediniz ve bu rezalete başka yollar ve yöntemlerle devam ediyorsunuz, ağuyu altın tas içinde sunarak, bal’ı da ona ortağı yaparak.
“Zeytinyağlı yiyemem ama, basmada fistan giyemem aman”, öyle mi?
Siyaset zaman zaman Ali Cengiz oyunlarına baş vurur, zaman zaman Ali Cengizler siyaseti ele geçirir. “Oyun kurma sanatı” diyorlar ya, işte onun ustasıdır Ali Cengiz. Kimi bunu Al-i Cengiz, yani Cengiz Han ailesinin toplumu yönetme ve düşmanı yenmedeki işin püf noktası, hilesi ile ilişkilendirir, kimi başka hikayeler anlatır.
Halk nezdinde Kurnaz kişilerin maddi bir kazanç ya da statü sağlamak için söylediği yalanlar ve aldatmak için başvurduğu yolların tümü Ali Cengiz Oyunu diye tanımlanır. Bu siyaset, ticaret, toplum hayatının neresinde olursa olsun, Göz Boyar, Desise kurar, Şaibe oluşturur, Tertip yapar, Tezgah kurar, hilekar, düzenbaz, canbaz, tuzak kuran kişilerdir bunlar. Yalancıdır, ahlaksızdır, söz verdiğinde sözünde durmaz, müfsittir, Şeytan tüyü taşır, insanlara onların duymak istedikleri şeyleri söyler, gerçek niyetini gizler. Gayesine ulaşmak için her yolu meşru görür. Rüzgar gülü gibidir. Bunlar siyasette, bürokraside, ticarette, cemaat yapılarında, akademi camiasında, STK’larda, Kooperatiflerde, odalarda, sendikalarda her yerde vardırlar ve hep en öndeki birinin yanında ya da yakınında dururlar.
Bunların protokol seviyesi yoktur. En altta ya da en üstte fark etmez. Altındakilerin üstüne batarak yükselirler, üsttekilerinin yanındadırlar.
Bu şablona bakaran siz de çevrenizdekilere ön yargısız bakarsanız ve ihtiraslarınız, beklentileriniz aklınızı çelmiyorsa, yaşadığınız zamana, mekana, kişi ve olaylara adil şahitlik yapanlardansanız göreceksiniz. Değilse siz de onlara özenenlerden olabilirsiniz, ama dikkat ava giden avlanır. Bu piyasanın talibi çoktur. Ve bu çarşı bu kendi kendilerine kötülük eden kafayı yemiş ya da bulmuş mutsuz ve umutsuz kalabalıklarla doludur. Bunların kimi de dolandırmak isterken dolandırılmışlardır.
Alırken de, satarken de, oy verirken de, Ali Cengiz olayına gelmeyin. Sonra sizi Cennete gideceksin diye Captagon tüccarı çakma şeyhin tarikatına mürit yaparlar! Piyasa bunlarla dolu ve her yerdeler, Siyaset, bürokrasi, Media, Cemaat, Akademi, piyasa. Onlar insan olan her yerdeydiler ve Şeytanın taşeronluğunu yaparlar. Siz bataklıktaki sivrisinekler bakarken, perde gerisindeki Baronları görmezseniz, yine yazık edersiniz kendinize.. Bu tipler, sadece bizim ülkemizde değil, her yerde varlar. Bizdekiler biraz daha ucuz, yalaka, çapulcu, soytarı, süfli. Ama yine de dikkat. Rus çarlığını yıkan Rasputin, papaz kılıklı, çakma kahin ve şifacı, at hırsızı bir köylü idi. Benden söylemesi.
Selam ve dua ile.
Not: Kur’an-ı Kerimden örnekler veriyorum sürekli. Bir de Yuhanna vahyinden hatırlatma yapıyorum ya. Buyurun size oradan bir bölüm: