Abdurrahman Dilipak: Kadir'in Kadiri'ni bilmek
Habervakti.com yazarı Abdurrahman Dilipak'ın yazısını iktibas ediyoruz
Abdurrahman Dilipak: Kadir'in Kadiri'ni bilmek/Habervakti.com
Kadir Gecesi hakkında Kadir suresinde bize bu gece hakkında şu bilgi verilir: “(1) Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. (2) Bilir misin nedir Kadir gecesi? (3) Kadir gecesi (İçinde Kadir gecesi bulunmayan) bin aydan hayırlıdır”. Duhân sûresi’nde, “Biz onu mübarek bir gecede indirdik” (44/3) buyurularak bu gecenin ne kadar kutsal ve değerli bir gece olduğu belirtilmiştir.. Bu sure Mekke döneminde inmiştir. Mushaf’taki sıralamada 97., iniş sırasına göre 25. Sûre’dir. 5 ayettir. Lafz-ı Kadir Kur’an-ı Kerimde 31 defa geçer.
Bakara sûre’si’nde de (2/185) ramazan ayında indirildiği belirtilmiştir: “O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor, güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, size doğru yolu göstermesinden ötürü Allah’ı tazimle anmanız için ve şükredesiniz diye (uygun hükümler gönderiyor).
Kadr; “azamet ve şeref” demektir. "El-Kadir", Allah'ın 99 isminden biridir ve "her şeye gücü yeten" demektir. Abdulkadir, O Muktedir olan, iktidar, güç ve kuvvet sahibinin kulu anlamında bir erkek adıdır.
Onun hangi gece olduğu gizlenmiş. Ama Ramazan ayındadır. Bazı Hadislere dayanarak Ramazan’ın tek günlerinde ve son on gününde aranır.
İslam toplumda Kur’an-ı Kerim’de sözü edilen iki kutsal gece vardır. Biri daha çok “Miraç” diye bilinen, Mekke’den Kudüs’e bir gece yolculuğu ile ilgili İSRA gecesi, Öteki de Ramazan ayı içine gizlenen, Kur’an-ı Kerim’in Cebrail vasıtası ile dünyaya gönderildiği gecedir.
Bu gece ibadet, dua, tevbe istiğfar ile geçirilir. Yatsı namazından gün doğuşuna kadar genel olarak uyunmaz.
Gazze’de bir katliam yaşanırken bu geceyi idrak edeceğiz. Bu gece bin yıldan daha fazla süre içinde olduğu gibi, özellikle Kabe’de ve Mescid-i Aksa’da büyük bir coşku ile kutlanır. Ve tabi bütün Müslüman ülkelerde ve bütün camilerde de kutlanır.
Bu gece Müslümanların uyanışı ve birlik olması için dua edelim. Gazze için ayrıca ve özellikle dua edelim. GlobalReset çetesinin yeni fitne operasyonlarına karşı Allah’tan yardım isteyelim. Ve tabi 8 Nisan’da güneş tutulması ile başlayıp, 24 Nisan’a kadar sürecek, Siyonistlerin Kızıl Buzağı ve Meşiah kehaneti ile ilgili olarak Mescid-i Aksa’yı muhtemel, (kıyamet fitnelerinin en büyüklerinden biri olan) yıkma girişimlerine karşı dikkatli ve uyanık olalım.
Seçim sonuçlarını gördünüz. Biz Allah’ın ipini bıraktık, Allah’ta bizim ipimizi bıraktı. Asıl değişmesi gereken iktidar sahipleri değil, toplumun kendisidir. Biz kendimizi değiştirmeden Allah’ın hükmü bu şekilde devam edecektir. Allah cahil ve zalim bir topluluğa hidayet nasip etmez. İktidara talip olanlar, “bana güven ve oy ver gerisini merak etme sen” diye insanlara yalan söylediler. Allah cahil, fasık, kafir, münafık, müstekbir, mütrefin, zalim bir topluma hidayet nasip etmez. Onların işlerini sarp dağlara sardırır ve üstlerine pislik yağdırır. Durum ortada. Biz önce itiraf edelim. “İnni küntü minezzalimiyn” diyelim, sonra da tevbe istiğfar edelim. Yaşadığımız dini, Kur’an- Kerim’le tashih edelim. Din ve devlet büyüklerini, Allahtan başka hiç kimseyi İlah ve Rab edinmeyelim.
Ramazan’da Kur’anı Kerim’i lafız ve mana olarak hatmetmeyenler, hadi şimdi bu gece başlayın.
Hadi bir nefs muhasebesi yapalım, hayatımızdaki bir yanlıştan bugün kurtulalım. Yemin mi ediyorsunuz, küfürlü mü konuşuyorsunuz, sigara mı içiyorsunuz, namazlarınızı mı aksatıyorsunuz, bu gün bu yanlışlardan kurtulmak için iyi bir gün, iyi bir gece.. Hadi küstüklerimizle karışalım. Gönül kırdıksa özür dileyelim. Kötü dostlar, zalimlerden uzaklaşalım. Yakınlarımızla, eş-dost, akrabalarımızla haberleşelim, sadaka verelim. Hediye verelim, çocukları sevindirelim.
Bakın, bu gece dünyayı nurlandıran Kur’an-ı Kerim, Allah (cc)nin açıklanmış rızasını beyan eder. O kitap Yaratanın yaratılana yaratış gayesini açıklayan, insanın kendi aklı, bedeni, canını, yaşadığı zaman ve mekanda kişilere ve olaylara şahitliğini, bu şahitlik karşısındaki sorumluluklarını beyan eden bir Kitap’tır. Dünyadaki, diğer canlı ve cansız alemlere karşı Hak ve Sorumluluklarını ifade eder. Gerçeklik aleminin basamaklarında Hakikate yükselişin, Şeytanın şerrinden korunarak tekamül yolculuğunun anahtarını verir bize.
Kur’an-ı Kerim Allah (cc)’ın lütuf ve ikramıdır bu anlamda. Bize sadece dünya hayatını değil, nereden geldiğimiz, nereye gitmekte olduğumuzu, dünya hayatındaki sırları ve ahiret hayatını ve bize eşyanın Hakikat’ini açıklar. Kadir gecesinde biz hem bu müjdeyle, bu son ahidle yeniden kendi nefsimizi gözden geçirir ve kulluk şuuruna ereriz, hem de bu ikram karşılığında şükran duyguları ile Rabbimize secde ederiz.
Görevimiz, okumak, (Oku!) anlamak (Bu kitap ancak anlayış sahipleri için bir Hidayet rehberidir). Ve gereğini yapmak. (İnmemiştir hele Kur’an, şunu Hakkıyla bilin / Ne mezar başında okumak ve ne de fal bakmak için). Hadi, gelin “yaşayan Kur’an” olalım, Kur’an ahlakıyla ahlaklanalım!
Kadirimizin kadrini bilelim. “Abdulkadir” olalım, “Kadriye” olalım. Çocuklarımıza verdiğimiz ismin Hakkını verelim, o isimler sıfatınız olsun aynı zamanda.
Hadi, gelin, yeniden Müslüman olalım. Daha doğrusu “Mü’min” olalım. İmandan başlayalım işe ve halimizi Güzel ahlakla düzeltelim ki “Kamil Müslüman” olalım. “Müslim olduk” demekle yakamızın bırakıvermeyeceğini bilelim. “Allah’ın emri, peygamberin gavli” ile diyoruz da, “ne Allah’ın emrini ve ne de peygamberin gavlini” biliyoruz. Bu kitap bize demedi mi “İman ettik demekle yakanızın bırakılıvereceğini mi zannediyorsunuz”.. Günde 40 kez okuduğumuz Fatiha’nın manasını bilmiyor gençlerimişz, onu geçtik, Amentünün ne demek olduğunu bilmiyor, onu da geçtim, kelime-i Tevhidi “irtica bayrağı” zannediyor çoğu ya hu! Bu hakikatleri bir İslam beldesinde yaşayan gayri Müslimlerin bile tabii olarak bilmesi gerekirdi. “Raina” demekten ne zaman vazgeçeceksiniz ve “Unzurna” diyeceksiniz. Din ve devlet büyüklerini, Allahtan başka bir şeyi İlah ve Rab edinmekten ne zaman vazgeçeceğiz. Birinin gidip bir başkası gelince kurtuluşa erenlerden olacağınızı söyleyenler size yalan söylüyorlar. (Haşa) babanız peygamber olsa gelse, siz onun daveti olan Allaha, ve kitaba yönelmedikçe, kendinizi o yönde değiştirmedikçe sizin için kurtuluş yok. Aklınızı kiraya vermeyin! Peygamberlerin kurtarıcı gücü yok, onlar kurtuluşa çağırırlar. Onların Kader, Rızık, Ecel üzerinde bir tasarrufu yok! Onların da Kaderini, Rızkını, Ecelini tayin eden bir Allah var. Ey iman ettik diyenler, gelin bu gece yeniden iman edelim!
Selam ve dua ile