Abdurrahman Dilipak: NATO zirvesinde kendin çal, Kendin Oyna

Abdurrahman Dilipak: NATO zirvesinde kendin çal, Kendin Oyna

Habervakti.com yazarı Abdurrahman Dilipak'ın yazısını iktibas ediyoruz

Abdurrahman Dilipak: NATO zirvesinde kendin çal, Kendin Oyna/Habervakti.com

NATO zirvesinde Erdoğan’ın gündeminde Gazze, Terör ve Ukrayna konusu var. Ayrıca ikili görüşmeler. Gazze konusu İsrail’le ilgili, Terör Suriye’deki ABD himayesindeki PYD ile ilgili. Ukrayna konusu ise Rusya ile ilgili. ABD’de Orban başka şey söylüyor, Blinken başka bir şey, Acar NATO genel sekreteri ise daha çok ABD ile birlikte hareket ediyor. NATO’nun 75.yılında konuşan ABD Dışişleri Bakanı Blinken “ABD yapımı F16’lar bu yaz Ukrayna semalarında olacak” dedi. Biden Rusya’yı vurmak için Ukrayna’ya ABD silahlarının kullanılma iznini verecek” dedi.

ABD’de sosyal media fenomenleri sanal alemde adeta birbirleri ile savaşıyorlar. Kasetler, dosyalar, yolsuzluk iddialarının bini bir para. Biden, Kamala Harris ve Obama ailesi ile ilgili inanılmaz suçlamalar var. NATO ülkelerinin temsilcilerin çoğu zaten Epstein skandalı ile malül.

Macaristan Başbakanı ve AB Konseyi Dönem Başkanı Orban daha ilk günden, Biden yönetimi ve NATO Genel Sekreteri’nin görüşlerinin tam tersi bir açıklama yaparak gündem oldu. “Avrupa'yı Yeniden Büyük Yap” (Make Europe Great Again) sloganıyla AB Konseyi Dönem Başkanlığını devralan Orban'ın 6 aylık gündemini sunmak için Avrupa Parlamentosunda yapmayı planladığı konuşmaya, parlamento başkanları tarafından programda yer verilmedi. Orban bu gerginlikle geldi ABD’ye ve ilk görüşmesini Erdoğan’la yaptı. Orban “dönem başkanı” olarak adeta NATO zirvesinde “barış elçisi” rolü üslendi.. “ABD’nin Ukrayna üzerinden Rusya’yı kışkırtmasını doğru bulmadığını, öte yandan ABD’nin AB’yi bir emrivakiyle NATO üzerinden savaşa sokma planlarının tehlikeli ve maceracı bir plan olduğunu” söyledi.

Orban ilginç bir kişilik. Orban’ın Macaristan'ın Ukrayna'ya sağlanan yardımları ve bu ülkeyle üyelik müzakerelerinin ilerlemesini yavaşlatması, göç ve iklim gibi AB'nin öncelikli alanlarındaki faaliyetlerine engellemelerde bulunmasından endişe ediliyor.

Macaristan, Orta Avrupa'da yer almaktadır. Komşuları batıda Avusturya ve Slovenya, kuzeyde Slovakya, doğuda Romanya ve Ukrayna, güneyde Sırbistan ve Hırvatistan'dır. Macaristan, AGİT, NATO, AB, Vişegrad Grubu ve Schengen üyesidir. Macaristan 2018 yılında Kırgızistan'da düzenlenen Türk Dünyası Teşkilatı Zirvesi sırasında gözlemci olarak Teşkilata katılmıştır. Yüzölçümü 93 030 km², nüfusu 10 milyondur.

Peki kim bu Urban? Bu cesareti nereden alıyor? Macaristan Ukrayna ile sınırı olduğu için ayrıca, Avusturya’ya geçiş yolu üzerindeki küçük bir ülke olduğu için bir savaş halinde çok büyük bir göz dalgası ile karşılaşabilir. Ve tabi Rusya ile Avrupa arasında sıkışıp kalabilir. Onun için savaş istemiyor ve Türkiye’yi de yanına alarak arabuluculuk yapmak istiyor.


Orban hem Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak hem de İsrail’le iyi ilişkiler kurmak istiyor. Erdoğan’la olduğu kadar Likud partisi ve Netenyahu ile yakın ve sıcak bir temas içinde. Ama aynı zamanda Macaristan kökenli bir Yahudi olan Soros ile ise pek yıldızları barışmıyor. Çünkü Soros, ABD’deki Yahudi lobisi ile birlikte hareket ediyor. İlginç gelecek belki ama Viktor Orban, 25.7.2017’de Bir Yahudi gıda üretim tesisinin açılışını yaparken, aynı fotoğraf karesi içinde HABAT’ın önde gelen isimleri de vardı. HABAT’la birlikteliğini, “inanç özgürlüğüne bağlılığı” ile açıkladı.

Macaristan ve İsrail arasındaki yakın ilişkiyi sadece jeopolitik çıkarlar düzleminde anlatmakta zorlanıyoruz. Bu desteğin sebebi Macaristan Başbakanı Orban ile Netanyahu arasındaki kişisel dostluk mu, yoksa daha derinde yatan ideolojik bir bağ mı bunu da araştırmak gerek Mesela, Macaristan’da, Filistin yanlısı gösteriler "terör tehdidi"ni desteklediği gerekçesiyle yasaklandı. Orban, İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarını protesto edenler hakkında "Avrupa'da teröristleri destekleyen sempati gösteriler düzenlenmesi dehşet verici." dedi. “İsrail'in kendini savunma hakkı olduğunu” söyleyen Orban, çatışmanın diğer ülkelere sıçrayarak tüm bölgenin istikrarını bozmamasının önemine değindi.

Orban’ın partisi Fidesz, geçmişte anti-semitizm ile suçlanan üyelere sahipti. Zaten Avrupa’da aşırı sağ, Neo-Naziler ile bağdaştırılırdı. Öte yandan Orban ve Fidesz’in bir numaralı ‘düşmanı’ Macaristan asıllı bir Yahudi olan George Soros. Soros yerine oğlunu bıraktı ve oğlu bu misyonu sürdürüyor. Orban ile Netanyahu’ bir ortak noktası da Soros’a olan karşıtlıklarıdır. Soros’la farklı hedeflere sahip olmasalar da hedefe giderkenki yöntem konusunda farklı düşünüyorlar. Orban ve partisi, Soros’un “ılımlı İslam’ın desteklenmesi politikası yüzünden AB’nin demografik yapısının bozulacağı ve kıtada İslam’ın hakim din olacağı” iddiasındalar. Öte yandan Netanyahu ve partisi Likud, Soros’un dolaylı bir şekilde, Dahlan senaryosu çerçevesinde Filistin yanlısı örgütlere finansman sağladığını düşünüyorlar ve bu anlamda Soros’u anti-semitistlerin işini kolaylaştıracak bir politika izlediğini söylüyorlar. Halbuki Yahudi nefreti İslamofobik çevrelerce Gazze direnişi öncesi Müslüman nefretine dönüştürmüştü. Müslümanalar Neo-Nazilerin birincil haline gelmişti. Netenyahudinin izlediği vahşi şiddet ve güç gösterisi bu süreci tersine çevirdi. Öte yandan Fidesz ile Likud ideolojik açıdan paralel iki yapıdır. Orban ile Netanyahu’nun uzun yıllar öncesine dayanan dostluğunun zeminini bu ideolojik benzerlik oluşturmaktadır. Orban’ın izlediği pragmatik politika sebebi ile uzun zaman danışmanlığını yapan bir mesai arkadaşı onu Goebbels’e benzeterek istifa etmişti.

Mültecilere karşı politikalarıyla da bilinen Orban Belçika ve Hollanda'nın aşırı sağcı partileri Onun AB’nin genişleme politikasına karşı ittifakı “Avrupa Vatanseverleri”ne katıldı. Belçika'da aşırı sağcı Vlaams Belang (VB) ile Hollanda'da ırkçı ve İslam düşmanı Geert Wilders'ın liderlik yaptığı aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) de bu ittifaka katıldı. VB'nin lideri Tom Van Grieken, “X” hesabından yaptığı paylaşımda bu ittifaka katıldığını açıkladı. Van Grieken, "Avrupa'da yeni bir rüzgar esiyor. Milliyetçi partiler her zamankinden daha güçlü. Avrupa'mıza sevgimizden dolayı daha az AB ve daha az göç zamanı" ifadesini kullandı.

Avusturya'nın başkenti Viyana'da, 30 Haziran'da bir araya gelen aşırı sağcı ve AB’nin genişlemesine karşı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ), Macar Yurttaş Birliği (Fidesz) ve Çekya'daki Gayrimemnun Vatandaşlar Hareketi (ANO) partilerinin temsilcileri, artık kendilerini "Avrupa'nın Vatanseverleri" (Patriots for Europe) olarak tanımlıyorlar. Aşırı sağcı İspanyol (Vox) ve Portekizli (Chega) partileri de ittifaka katıldığını açıklamıştı. AP'de mevcut aşırı sağcı grup Kimlik ve Demokrasi'nin (ID) çatısı altındaki Fransız Marine Le Pen başkanlığındaki Ulusal Birlik (RN), henüz hiçbir siyasi grubun mensubu olmayan Almanya İçin Alternatif (AfD) ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin başını çektiği Avrupalı Muhafazakârlar ve Reformistler (ECR) mensubu İtalyan (Lega) partilerinin de bu ittifaka katılabilecekleri düşünülüyor.

Düne kadar NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’di. NATO zirvesinde “Ukrayna’nın NATO’ya üye olması gerektiğini” söyledi. Dahası "Rusya'nın kazanmasına izin veremeyiz" dedi.

26 Haziran 2024 da ani bir değişiklikle Hollanda başbakanı Mark Rutte NATO’nun yeni genel sekreteri oldu. Yeni görevinden sonra onu ilk ziyaret eden ise İsrail Devlet Başkanı Isaac (Yitzhak) Herzog oldu. Görüşmede Ukrayna’daki savaş ve Filistin konusunun ele alındığı açıklanmıştı.

Izaac (Yitzhak) Rutte’nin 6 çocuğunun en küçüğü olan Mark Rutte, “Unilever” şirketinde işe başladı. Tarihçi, Liberal sağ parti Hollanda’da göç karşıtı politikaları ilk kez dillendiren bakanlardan biriydi. Türkiye’de 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrası Hollanda’da protesto gösterisi yapan Türkiye kökenli göçmenlere, “Defolup Türkiye’ye gitsinler” demişti. Yine de siyasi krize rağmen Türkiye ile Hollanda arasındaki ekonomik ilişkiler bir şekilde devam etti. Kamuoyu önünde sert eleştirilere rağmen Rutte Ankara’yla ilişkilerini sıcak tutmaya devam etti. Buna rağmen Rutte’nin NATO Genel Sekreterliği için desteğini açıklamayan dört ülkeden biri Türkiye oldu.

Bekar ve yalnız yaşayan Rutte 1967doğumlu sertlik yanlısı, ABD ve İsrail yanlısı bir politikacı. Babası Doğu Hint Adaları’ndaki bir Hollanda şirketinin temsilcisi idi.

Rutte, 9 Eylül 2020'de parlamentoda yapılan bir tartışmada, Polonya ve Macaristan hükümetlerinin yeniden oluşturulabileceğini ileri sürdü. Bu tavrı bu ülkelerde sert tartışmalara sebeb oldu. Rutte de diğerleri gibi İsrail yanlısı. 14 Nisan 2024'te İsrail'e yönelik karşı saldırıları sebebiyle kınadı ve İran'a karşı yaptırımlara gidilmesini talep etti. Mayıs 2024'te Rutte hükümeti, Ukrayna'ya Rusya’yı vurmak için Hollanda tarafından tedarik edilen F-16savaş uçaklarını kullanma yetkisi verdi.

Rutte’nin bu göreve getirilmesi, aslında biraz da AB’nin yeni bir savunma örgütü oluşturmasına karşı bir adım gibi görünüyor. ABD asla böyle bir şey istemiyor. Ancak öte yandan GlobalReset’çiler, son aşamaya gelindiğinde zaten NATO’ya gerek olmadığı gibi, yeni bir savunma örgütü oluşturulmasına da karşı çıkıyorlar.

Görünen o ki, yarın akşam NATO’nun kuyruğu kopacak. Biden yönetimi seçimden önce bu işi bitirmek istiyor. Belki çatışma başlayacak olursa ve Rusya doğrudan ABD’yi hedef alacak olursa, zaten Amerikan seçimleri de belirlenen tarihte olmayabilir. Belki Biden biraz da bunu düşünerek acele ediyor olamaz mı? Selam ve dua ile.

NOT: 1-Srebrenitsa’nın yıl dönümü. Biz NATO’yu Bosna’da bir kez daha tanıdık. Şimdi onu bu kez de Ukrayna’da tanıyacağız. Bosna akıllarda olmalı ve geçmişten ders alınmalı. Yoksa o acıların aynısı tekrar yaşanır.

2-Sadece ABD’de Pedefolik Satanistler’in çocuk cinayetleri ile ilgili soruşturmada kayıp çocuk sayısı Japonya’da Atom bombasında ölenlerden fazla.

3-NATO 1991’de tehlikenin rengi Kırmızıdan Yeşile çevrilmişti. Dün bu politikada bir değişiklik oldu. Öncelikli tehdit Rusya olarak ilan edildi. NATO Gazze konusunda Müslüman olduğu söylenen ülkelerin politikacılarının ne olduğunu gördü ve onların bir tehdit oluşturmadığına kanaat getirmiş oldu. Onları yola getirmek için biraz yeşil dolar, biraz HABAT, ve biraz da Epstein soslu AGARTHA yetiyor. Bu arada gelecek yıl Hollanda'da yapılacak NATO zirvesinden sonraki zirvenin Türkiye'de olması kararlaştırılmış.. Ukrayna’nın NATO üyeliği kriz sonrasına kalmış, ama NATO Ukrayna’nın yanında Çin ve Rusya’nın karşısında. Türkiye Rusya’ya karşı yedekte!

4-NATO sonuç bildirisi için bakınız: https://www.ntv.com.tr/dunya/natosonuc-bildirgesi-2026zirvesi-turkiyede-yapilacak,r-2-d3IqBkaDfcR7Feh3ug . Bana sorarsanız “Dağ Fare Doğurdu”. Ve, beklendiği gibi NATO’nun gündeminde Gazze yok!