Abdurrahman Dilipak : Oy Kullanma Kılavuzu

Abdurrahman Dilipak : Oy Kullanma Kılavuzu

Habervakti.com yazarı Abdurrahman Dillipak'ın yazısını iktibas ediyoruz

Abdurrahman Dilipak / Oy Kullanma Kılavuzu

HABERVAKTİ.COM

Deprem sonrası, ölüm sayısı 50.000’e takıldı kaldı. Ceset sayısını bile bilemezken seçmen sayısını nasıl hesaplayacağız bilmiyorum ama seçime gidiyoruz. 600 milletvekili için hemen hemen her partiden 1000-3000 civarında aday adayı var. Her birine 10 dakika zaman ayırsanız 30.000 dakika eder. Bu da 500 saat. 8 saatten çalışsanız kesintisiz 62 gün gerekli. Bu adaylar kim, niye aday oluyorlar? Biz şu partiden aday adayı olduk diye mi? Yapmayın. Size 10 dakika bile ayıramazlar. Ön seçim yok. Bunları kaç kişi, nasıl belirleyecek? Yoksa zaten aday olacakların isimleri sizin elinizde var mıydı? Aday adayları ile mi dalga geçiyorsunuz, seçmenlerle mi? Bunun adı Demokrasi değil, Oligarşidir siyasette. Bu Demokrasi değil olsa olsa DemonKrasidir. Sahi bu oligarklar kimler? Biz seçilenleri seçeceğiz öyle mi! Yazıktır, ayıptır, günahtır.

Neyse, bu işler böyledir. Dün tek parti, tek adam vardı. O listeyi hazırlıyor, herkes de o listeye oy veriyordu. Zaten açık oy gizli tasnif. İtiraz yok. Buradan geliyoruz. Şark cephesinde genel olarak yeni bir durum yok. Genel başkan dediğiniz zaten taraftarlarının gözünde ''Çakma bir Atatürk!'' Neyse beylerbeyi öyle irade buyurdu! Öyle yada böyle sandığa gidiyoruz. Mevzuat öyle diyor. 14 Mayıs Milli iradenin zaferi değil, “Büyük Biraderin” iradesi ile “Küçük Amerika” olma yolunda “Batı’ya kalkan trenin hareket ettiği gündür. Ölümü gösterip, artık patinaj yapan tek parti yerine çok partili döneme geçerken, halk “kendi türküsünü çığırmaya” başlayınca, onların başını boş bırakmamak gerekiyordu!?

Neyse oy vermeye giderken, hani yöneticinizi seçeceksiniz ya, benden birkaç küçük hatırlatma! Önce abdest alalım. Tevbe istiğrafla, Allah rızası için 2 rekat namaz kılalım. Sonra manalarını da okuyarak, içinde tevbe geçen en az 10 ayet okuyalım. Mesela bunlardan biri, "Şeytan seni bir kötülüğe sevk etme girişiminde bulunursa, hemen Allah'a sığın."(Fussilet (41), 36)

Nisa 17, ''Allah’ın kabul edeceği tevbe, ancak câhillikleri sebebiyle günah işleyip de, o günahtan çarçabuk vazgeçenlerin tevbesidir. İşte Allah, böylelerinin tevbesini kabul buyurur. Allah her şeyi hakkıyla bilen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır.''

“Artık Rabbinizden hatalarınızın örtülmesini isteyin, sonra O’na tevbe edin ki sizi belirli bir vakte kadar huzur içinde güzel bir şekilde yaşatsın ve faziletli bir hayat sürenlere bol bol lutf u ihsânda bulunsun. Eğer yüz çevirirseniz, şüphesiz ki ben, sizin büyük bir günün azâbına uğramanızdan korkarım.”

Nisa 18 Yoksa hayatı boyunca günah işleyip işleyip de nihâyet kendisine ölüm gelip çattığında: “Ben şimdi tevbe ediyorum” diyenlerin ve kâfir olarak ölenlerin tevbeleri kabul edilmeyecektir. Biz, böyleleri için can yakıcı bir azap hazırladık.

Nisa 110 Kim bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah’tan bağışlanma dilerse, şüphesiz Allah’ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici olarak bulur.

Tevbe 112 Onlar; günahlarına tevbe eden, ibâdetle meşgul olan, hamd eden, oruç tutan, rükû eden, secde eden, iyilik ve güzellikleri teşvik edip yayan, her türlü kötülük ve çirkinliğin önünü almaya çalışan ve Allah’ın koyduğu sınırları gözetenlerdir. Rasûlüm! Sen böyle gerçek mü'minleri müjdele!

Hud 3 “Artık Rabbinizden hatalarınızın örtülmesini isteyin, sonra O’na tevbe edin ki sizi belirli bir vakte kadar huzur içinde güzel bir şekilde yaşatsın ve faziletli bir hayat sürenlere bol bol lutf u ihsânda bulunsun. Eğer yüz çevirirseniz, şüphesiz ki ben, sizin büyük bir günün azâbına uğramanızdan korkarım.”

Zümer 54 “Ümidinizi kesmeyin, fakat tepenize o azap inmeden önce de tevbe edip Rabbinize yönelin ve O’na teslim olun. Aksi halde kimseden yardım göremezsiniz.” 55 “Evet, o azap, hiç farkında olmadığınız bir anda âniden tepenize çökmeden önce, Rabbinizden size gelmiş en güzel söz olan Kur’an’a uyun.”

Zümer 58-59 … Yahut o azâbı gördüğünde: “Âh, keşke bana bir fırsat daha verilse de dünyaya dönüp iyilik yapanlardan olsam!” şeklinde boş temennîlerde bulunmasın.Allah şöyle buyurur: “Hayır! Gerçekleri açıklayan âyetlerim sana gelmişti, fakat sen onları yalanladın, onları kabul etmeyi kibrine yediremedin ve kâfirlerden oldun!”

Tevbe ile ilgili Kur’an-ı Kerim'de 24 Surede 70 ayet var. Bir de “Tevbe suresi” adını taşıyan bir sure var. “Tevbe” veya “Berâe Suresi,” Kur'an'ın 9.suresidir ve 129 ayetten meydana gelir... Medine'de nazil olmuştur. Nuzul sırasına göre 113. suredir. Sure adını, “Allah'ın kendisine ihlasla inanan ve tövbe edenleri affedeceğini“ bildirdiği 104. ayetinden almaktadır.

Abdestli olun. Bismillah deyin, eğer oyunuzu gerçekten sizi her anlamda temsile yetkili birilerine oy veriyorsanız oyunuzu sağ elle mühürleyip, sağ elinizle sandığa atın. Eğer kerhen oyunuzu, daha az kötü birini tercihle kullanıyorsanız, sol elle, taharet eli ile mühürleyip, o elle oyunuzu sandığa atın. Unutmayın bu mutlak bir kural değildir. Ama siz siz olun cahilleri, zalimleri, fasıkları, zanileri, müstekbirleri, mütrefinleri kendinize vekil tayin etmeyin. Ederseniz, onu yakacak ateş, size de dokunur. Kendinize merhamet edin.

Oy vereceğiniz parti de önemli, o partinin programı da, yönetici kadrosu da. Ve tabi aday olarak listeye yazılan kişi de. O oy vermeyi düşündüğünüz kişinin adının kaçıncı sırada yazıldığına bakın. Sandığa gitmeden, diğer partilerin lider, program, adaylarını da gözden geçirin, bağımsızların kim olduklarına bakın. Karar verirken, önce hangi partiye, adaya vermeliyim diye değil, önce kime vermemeliyim, vermeyeceğim diye bakın.

Mesela ben 5G, Aşı dayatması, mRNA, GrobalReset, TransHumanizm, Fuhşiyat lobisine, NeuraLink, NeuraLink, İstanbul Sözleşmesi, Lanzarote, Toplumsal cinsiyete destek verip vermediğine bakacağım. Babamın oğlu da olsa onlara oy vermeyeceğim. Def-i mazarrat, celbi menafiden evladır. Bunların dününe, bugününe, yarınına bakacağım. O parti ve adayları, ehliyet ve liyakat, dürüstlük, bilgi ve cesaretlerine bakacağım.

Zira; yolsuzluk, rüşvet, torpil, kibir, yalancılık açısından değerlendireceğim. Benim bir de Vahiyle bana bildirilen “10 Emir” kriterlerim var. Onlara uygunluğuna bakıp her birine not vereceğim. Geçer not alana sağ elimle, geçer not alamamışsa kerhen, kötülerden en az kötü olanı, daha doğrusu Hılf'ul Fudul'a aday, Müellefetül Gulub olanı seçelim. Hepsi birbirinden beterse, o zaman yine oy kullanalım derim, gider hepsine basar oyunu iptal ederim ki, geçersiz oy saysınlar, onların hepsine “Hayır” demiş olalım.

Beni, 80 ilde mahkemeye verip de, pişman olmayan, şimdi de aday olanlar, media ve siyaset sahnesinde, bürokraside onlara alkış dağıtanlar varsa, onlara “hayır “diyeceğim. Onlardan ismini fark ettiklerimin isimlerini de yayınlayacağım. Cellatlığıma soyunanların Hakk’ını, Hak namına savunurum ama onlara alkışlayıp, desteklemeyeceğim. Rabbim bana bir topluluğa olan düşmanlık ya da öfkemin beni onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemesi gerektiğini söyledi. Ben ona iman ettim.

Oy vereceğiniz kişinin iyi olması yetmez, iyilerden iyi, Hılfulfudul, müellefetül gulub kategorisinde ise, onlar arasında da “Hüsn” de en iyi, “Gubuh” dan az kötü olanı seçmeliyiz. Değilse oynanan kirli oyuna alet olmamalıyız.

Ben seçimin sonucunu merak da etmiyorum, Dert de etmiyorum. Tencere yuvarlanacak ve kapağını bulacak. Bugün ve yarın, ben yaptıklarımla ve yapmam gerekirken yapmadıklarım, söylediklerimle ve söylemem gerekirken söylemediklerimle imtihan olacağım. Ve inanıyorum ki, bana hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir. Sonuç sadece Allah’ın beni ve bu ülke halkını imtihanının şeklini belirleyecektir. Benim için Allah’ın kolaylaştırdığından daha kolay, zorlaştırdığından daha zor bir iş yoktur. Aklımı da, kalemimi de, oyumu da satmayacağım, kiraya da vermeyeceğim. Bana O'nun rızası gerek. Hakk'ın ve halkın, gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, haykıran sesi olmak, Kadir-i mutlak, (Mutlak İktidar sahibi) Allah’ın iktidarında, onun rızasının tecellisinin vesilesi olmak yeter de, artar bile.

Bana sorarsanız benim söyleyeceklerim bundan ibarettir. Bilin ki sonuç ne olursa olsun, hayır da olsa, şer de olsa Allah’ın iradesi içindedir. Sonucu belirleyen benim iradem değil, ben sadece bir vesileyim. Ama benim oyum Allah indinde benim yerimi belirler. Herkes bu süreçte yapıp yapmadıkları, söyleyip söylemedikleri ile bunu yapıyor aslında, ama farkında değiller.
Genelde, seçen de farkında değil seçilen de ne yazık ki!
Selam ve dua ile.