Abdurrahman Dilipak: Savaşa Hazır mısınız?
Habervakti.com yazarı Abdurrahman Dilipak'ın yazısını iktibas ediyoruz
Abdurrahman Dilipak: Savaşa Hazır mısınız? /Habervakti.com
Derin Gerçekler
ABD Basra’ya yığınak yapıyor. Avrupa uzun sürecek bir askeri tatbikata hazırlanıyor, Hatta Almanya göçmenleri de askere almaya hazırlanıyor.
ABD’nin UCM’nin İsrail’i “Soykırım” iddiası ile yargılamasına karar vermesinden hemen sonra İsrail’e savaş uçağı, helikopter, silah, askeri malzeme ve mühimmat gönderme kararı alması da dikkat çekici. ABD doğrudan Soykırımla suçlanan İsrail’e yardım ve yataklık yapıyor.
Bu arada İngiliz parlamentosundaki tartışma ve Hindistan kökenli başbakanın tepkisi de ilginç.
Bu süreçte o kadar çok ilginç olay yaşanıyor ki! Mesela Hindistan’dan Müslümanlarla savaşmak için Hindu milisler geliyor.
Dünyanın çatışma noktaları kaba taslak belli oldu. Çin ve Hindistan, İki Kore, Avrupa-Rusya, ABD-Yemen, İran-Suudi Arabistan. Venezuela ve Meksika.
Bu arada İran şimdiden kuşatma altına alınmaya başladı. Okyanus bağını koparmak için Belücistan, Körfezde deniz bağlantısını koparmak için Huzistan önemli. Görünen o ki, İran 3 yerden, Kuzeyden Azerbaycan üzerinden, Batıdan Kürt ve Arap bölgesinden, Güneyden de Belücistan tarafından sıkıştırılacak ve tabi 3’ünün de arkasında ABD olacak. İran için zaten Afganistan da güvenli bir bölge değil.
Latin Amerika’da Venezüella, Bolivya, Şili, Küba, Nikaragua, Kolombiya, Brezilya uyuşturucu, terör, diktatörlük gibi bir çok sorun yaşanıyor. Meksika ayrı bir sorunlu bölge. Şimdi buna bir de Teksas eklendi.
Arap ülkeleri deseniz, Arap ülkelerin hepsinde Arap baharı ile taşlar yerinden oynadı. Mısır, Sudan, Libya, Tunus, Fas, Cezayir. Mali, Nijer, Çad, Orta Afrika. Eritre.. Afrika’da sorunsuz ülke yok ki! Hele bir de Müslüman ülke ise. İngiltere sömürgeleri: Mısır (1882), Nijerya (1884), Somali (1884), Rodezya (1889), Sierra Leone (1889), Zanzibar (1890), Orta Afrika (1891), Uganda (1894), Sudan (1900), Gambia (1901), Swaziland (1902), Güney Afrika Birliği (1902) bunların bir kısmı.. Fransız sömürgeleri: Cezayir (1830), Tunus (1881), Senegal (1880), (1893), Fransız Kongo’su (1894), Komor Adaları (1886), Madagaskar (1896), Fransız Batı Afrika’sı (1899), Fransız Somali’si (1900), Ekvador (1910), Fas (1911). Alman sömürgeleri: Togo (1884), Kamerun (1884), Batı Afrika (1884-1890), Almanya Doğu Afrika’sı (1885-1890). Belçika sömürgeleri: Kongo (1885). Portekiz sömürgeleri: Cape Verde Adaları (15. yy), Portekiz Gine’si (1886), Angola (1886), Mozambik (1885). İtalyan sömürgeleri: Eritre (1890), Libya (1812), İtalyan Somali’si (1889), Etiyopya (1936-1941). İspanyol falan daha bir çok sömürge var bölgede. Ruanda yaşananları biliyor olmalısınız. Afrika’da batının himayesinde bir sürü Tom Amca karakterli Hristiyan zenci var. Bugünkü DSÖ başkanı ve mesela Obama da bunlardan değil mi?
Eğer ABD Yemen’e karşı bir savaş başlatacaksa, bilinmeli ki, bu aslında bir vekalet savaşıdır ve İran’a karşı başlatılmış bir savaştır. Muhtemelen, Yemen’e askeri müdahale İran’ın buna cevabına karşı cevabı Aden körfezi üzerinden olacaktır ve bu operasyonda Eritre ve Cibuti’deki askeri tesislerini de kullanabilecektir. ABD’nin Umman dahil Arap yarımadasının her yerinde üsleri vardır. Muhtemelen ABD Yemen’e asıl vurucu darbeyi Suudi Arabistan tarafından yapacaktır. Aden’den başlatılacak harekat bu gelişmelerden sonra Suriye’den Ürdün’deki ABD Üssüne yapılan saldırıya cevap olacaktır.
Bu arada eğer Suriye’ye bir operasyon yapılacaksa bu operasyon aynı zamanda Lübnan’a da yapılacaktır. Özellikle Suriye’ye yönelik bir operasyona karşı İran ve Rusya’nın tepkisinin ne olacağını da görmemiz gerek. Bu gelişmeler ışığında ABD’nin Monrtö’yü tartışmaya açmasını da not etmek gerek.
Bütün bunlar olurken Mısırda da bir hareketlilik gözleniyor. Özellikle Gazze Mısır sınırında Camp David’de imzalanan anlaşma ile oluşturulan Selahaddin Koridoru, ya da diğer adı ile Filedelfiya koridoru özellikle Mısır’dan Gazze’ye yardımın ulaştırılmasını engelleyen bir bariyer.
ABD’nin İsrail’e göndermek istediği uçak, silah ve mühimmatlar da, İsrail tarafında kendi savunması için tekrar kendi pilotlarının kullanımı için Amerikan üslerinde konumlandırılacaktır.
Suriye’deki İran’a ait askeri tesislerden Kuzey Ürdün’deki ABD askeri üssüne yapılan saldırıda 3 Amerikan askerinin ölmesi ve 20 kadar Amerikan askerinin yaralanmasının ardından iki önemli gelişme oldu. Beyaz saray saldırıdan doğrudan İran’ı sorumlu tutup cevap verecekleri açıklamasının ardından İran Uzaya 3 füze fırlattı. Bu İran’ın Kıtalararası balistik füze yaptığı anlamına geliyor.
ABD Aden körfezinde hareketliliğini artırırken, İngiltere’nin bölgede devriye gezen savaş gemilerinin mevcut şartlarda askeri bir çatışma için yetersiz olduğu ileri sürülüyor.
Tam böyle bir zamanda İtalyan’ın himayesindeki Vatikan’a bağlı bir Katolik kilisesine Pazar ayini sırasında gerçekleştirilen saldırı oldukça manidar. Tarihi bir kiliseye karşı, tam da Türkiye ile İtalya arasında en üst seviyede görüşmelerin yapıldığı bir zamanda bu saldırının gerçekleşmiş olması oldukça düşündürücü. Özellikle de İran’ın Türkiye, MİT Başkanının Irak ziyaretinden hemen sonra yaşanan bu gelişmeler düşündürücü. Kilise saldırısının saldırganı, vurulan kişi, o gün güvenlik tedbiri alınmadığına ilişkin iddiaların soruşturulması gerek. Bu saldırının gayrimüslimler üzerinde tedirginlik oluşturması normal. Hele buna benzer saldırıların devam etmesi halinde, özellikle de bölgemizdeki gelişmeler dikkate alındığında kaygı verici bir durum.
Selam ve Dua ile…