Abdurrahman Dilipak : Şeytan (LAr) Diyor ki...
Habervakti.com yazarı Abdurrahman Dilipak'ın yazısımı iktibas ediyoruz
Abdurrahman Dilipak : Şeytan (LAr) Diyor ki... /HABERVAKTİ.COM
İns'in Şeytanları kararsız! Acaba; “Dindarlardan birini destekleyip, onlardan birini yanımıza alıp, onlarla mı yola devam edelim, yoksa, din dışı, laikçi birileri ile mi yola devam edelim?'' diye mi düşünüyorlar acaba? Yani eskiden de yaptıkları gibi,''İslam’a karşı sopa mı, yoksa havuç mu'' uzatalım diye mi düşünüyorlar?
1991’de de bu ikilemi yaşamışlardı. İslam’a karşı Havuç mu, sopa mı derken, ''bizimle birlik olanlara, ılımlılara havuç, karşı çıkan radikallere sopa verelim” dediler sonunda.
Öte yandan “tehlikenin rengi” artık “Kırmızı” değil, “Yeşil”di. Yeşiller “Hard” ve “Light”dı artık. Üvey evlatları ile yola devam edeceklerdi. Servet ve iktidarla, eğitim, media, STKlar ve şirketler üzerinden, özellikle beslenme, kozmetik, tekstil ve moda akımlar, sponsorluklar, fonlarla “genç yeşiller” belli bir yöne yönlendirileceklerdi. Onların önderlerinin çocukları bu yönde destekleneceklerdi. Aslında “Adnan Oktar” bu konuda iyi iş çıkarttı.
Bir “Büyük baba” öyle diyordu, “bunlardan nefret ediyorum ama, bunlar daha uyumlu, daha ucuza geliyor ve daha hızlı yol alıyoruz. İktidar ve servet açlıkları çok büyük ve kolay yola geliyorlar.” Tabi bunların sırtından sopayı eksik etmemek gerekiyordu. Onun için eski devrimci-darbeci, Laikçi, “Tom amca” karekterli dostlarını her bakımdan destekleyeceklerdi ve kışkırtacaklardı. “Havuç” verilecek olan FETÖ, Ilımlı İslam'ın taşeron örgütü idi! Eline “sopa” verilecek BÇG ise Radikal İslam’a karşı taşeron örgüttü. Ordu vardı, Özel harp vardı filan ama bir de gerektiğinde askeri müdahele için “irtica” ve “terör”ün her zaman el altında bulundurulması gerekti. Onun için hep bir takım “Radikal İslami”(!?) örgütler ve PKK, DHKP-C gibi etnik ayrılıkçı sol (!?) örgütlerin de hep el altında bulundurulması gerekti. Türkiye devlet olarak BM, AB ve NATO “Şeytan üçgeni” içinde AB’nin kapısında bekletilmesi gerekiyordu.
Adnan Oktar eliyle, RP zamanında, Refah yol döneminden başlayarak, Müslüman gençliğe nasıl format atıldı ama. Oktar Mehdi ve Mesih’ten söz ediyor, Darvin’e ve Evrime karşı, Masonluk karşıtı, Risale-i nurla ilgili, Sola, sosyalizme karşı, anti Siyonist ve anti semitik karekterli, aynı zamanda Kemalist bir topluluk. Bunların da arkasında o Habatçılar var.
Bu Habatçılar, şu HAARP projesinin de arkasında. Soros'la da beraber çalışıyorlar, Biden ile de, Trump'la da beraberler, Kennedey ile de. DSÖ de kontrollerinde FED’de. WEF’de ve tabi Klaus Martin Schwab da bunlarla çalışıyor. Örgütün tarihi arka planında Hitler de var, Sabatay Sevi de. LGBT projesinin arkasında da bunlar çıkıyor. Bildik bir Musevi tarikat da değil bunlar. Siyonizmi de kullanıyorlar, Demokrasiyi de, Kapitalizmi de. Satanist, Pedefolik bir örgüt. Rusya, ABD, Avrupa, Çin, Hindistan bunlara yetmiyor, şimdi kilit taşı olarak Türkiye’yi istiyorlar.
Tabi, Filistin ve Suudi Arabistan topraklarını da. Türkiye’nin “Türkiye Cumhuriyeti”nden çok daha büyük olduğunu biliyorlar. Burada Hilafet coğrafyasına, Afrika'ya, Balkanlar ve Kafkaslara, Doğu Roma sınırlarına, İslam, Ortodoksluk, Hiritiyanlık ve Museviliğin TeoCoğrafik kutsal topraklarına, ülkelerine, halklarına, medeniyetlerine ulaşacaklarını biliyorlar. Biz depremlerle, yangınlarla, afetlerle, çerden çöpten işlerle, iklim ve sağlık, kuraklık gibi konularda oyalanmaya devam edeceğiz, bu akılsızlıkla devam ettiğimiz sürece. Dahlan projesi, BOP, bu komplo karşısında çocuk oyuncağı gibi kalır. Mc Kinsey ofis boy bile olamaz bunların yanında.
Şeytan'ın her akıl ve nefs taşıyan canlıda bir şubesi vardır. Pek azımız o kapıyı kapatırken, insanların çoğu o kapıyı sökmenin ötesine geçip, Şeytan'ın evine misafir oluyor. Ve Şeytan onları insin Şeytanlarına dönüştürüp cinnin şeytanları ile buluşturuyor. Onlarda Satanist Pedefoliklere dönüşüyorlar.
Bu gün bu Şeytani güçlerin geldikleri nokta Masonik örgütler, o bildik Tapınakçıların çok ötesinde bir yerdeler. Bu Pedefolik Satanist güçler TransHumanizm projesi ile tüm insanlığı dönüştürmek için, havada, karada, denizde, yeraltında her yerde çalışıyorlar. Bakın bunlar, her partinin içinde varlar ve kılcal damarlarına kadar sızmışlar. Kadın ve para buralarda her kapıyı açıyor. Diğer, ele gelir hangi sivil, sermaye, ya da siyasi yapı varsa, hatta cemaat yapılarının da içinde adamları mevcut. Şeytanın olduğu her yerde onlar da varlar. Media, özellikle sosyal media büyük ölçüde onların kontrolünde..
Bunların Kemal vakti. Bu aynı zamanda zeval vaktidir de. Yakında kadrolu bir Mehdi ve Mesih de çıkartırlarsa şaşmamak gerek. Her yerde bir çok tabii afet tetiklenebilir. Bunların HAARP sistemleri artık sadece gemilerde değil. Starlinkler, 5G-6G yanında dünyanın her stratejik noktasında bu sistemler aktif hale getirilmiş durumda. Bir takım Astronomik olaylarla birlikte bunlar da harekete geçecekler. Bunlar hem dini metinlerdeki bilgileri kullanıyorlar, hem de Cin ve Şeytanlar üzerinden astrolojik bilgiler alıyorlar ve bu bilgileri kullanarak, manipüle ederek toplumları kontrol etmeye çalışıyorlar.
Sonunda bizi gören, duyan, bilen, hüküm sahibi bir Allah var. Habat’ın da Rabbi Allah'tır. Bizim bir Kaderimiz, Rızgımız ve Ecelimiz var, Allahın iradesi dışında kimse onu değiştiremez. Hatırlayalım, Allah cahiller ve zalimlere yardım etmeyecek. Korkacaksanız Allahın yardımından mahrum olmaktan ve buna sebeb olan cahilliklerinizde ve işlediğiniz zulümden korkun... CoVID yalanının peşinden üç günlük dünya menfaatı ve bir takım hesaplar uğruna bunca insanın ölümüne sebeb olmadılar mı? Korktuklarınızla yüzleşmenin zamanı geldi.
Şeytan bir çok siyasetçi, büroktar, akademisyen, sermaye sahibi, STK sözcüsü, Mediadan isimler, sermaye adına konuşanların ağzından, sanatçıların dilinden sürekli bir şeyler söylüyorlar. Şeytana uymayalım, yüzümüzü Hakk'a dönemlim. İçimizdeki ‘biz islah edicileriz’ diyerek aramızda dolaşan bozguncuların işledikleri ve onların peşine takılanların yaptıklarından dolayı bizi helak eder misin Allahım. Eğer onlardan uzaklaşmaz, onları yanımızdan uzaklaştırmazsak halimiz harap.
Bizim neslimiz, Tarihin sonuna doğru o zor günlerin yaşayan tanıklarıyız... Ve unutmayın, Allahın ipine sarılırsanız, zalimlerden ve cahillerden olmazsanız, sabreder ve direnirseniz, Allah sizi koruyacak ve işlerinizi kolaylaştıracak. Allah cahil ve zalim bir topluluğa yardım etmez. Unutmayın, Allahın kolaylaştırdığından daha kolay bir iş yoktur.
Selam ve dua ile.
Not: Dünya 5’den, Türkiye 4’den büyüktür..