Abdurrahman Dilipak: Zalimlere Meyletmeyin!
Habervakti.com yazarı Abdurrahman Dilipak'ın yazısını iktibas ediyoruz
Abdurrahman Dilipak / Zalimlere Meyletmeyin!
Derin Gerçekler
Bugün günlerden Cuma.
Bugünlerin bizim için hayra vesile olmasını istiyorsak bugünlerde daha çok Allah'a yönelmemiz gerek.
Daha çok okumamız, daha çok düşünmemiz ve daha çok hem BEN, hem de BİZ diye nefsimizi hesaba çekmemiz gerekiyor.
Evet evet, “Allaha inandık” diyoruz ama, sanki Allaha güvenmiyoruz! İşi O’na bırakmak istemiyoruz. Dua ederken bile “Hayırlısını istemek” yerine, Ona ne yapması gerektiğini söylüyoruz. Aslında gerçek anlamda kavramı ve insanların hak ve hareketlerini, sözlerini, bakış açılarını, durdukları ve varmak istedikleri yeri sorgularsanız, sonuçta pek de kamil bir iman çıkmayacaktır. Hatta Şirke yakın bir yere kaydıklarını göreceksiniz. Zaten kitapta yazılmadı dı mı, “İnsanların çoğu iman etmiş değildir”. İsterseniz Yusuf 103’e bakınız.
Allah'tan başka herkesten korkuyoruz. Ama Allah'tan korkmuyoruz. İşimiz O'na kalsın istemiyoruz.
Hangi partiye oy verirsen o seni ve ülkeni kurtarır, kime verirsen işler sarpa sarar?
Hani beklentilerimiz de Allah’ın rızasından çok dünyevi şeyler sanki!
Eğer tek istediğiniz onlarsa, Allah onları kafirlere daha çok veriyor.
Hatta Allah'ın adını çok anarsanız, birileri size daha çok musallat oluyor ve “Mağdur”oluyorsunuz.
ziraat
BİRİLERİNİN ZENGİNLİKLERİNE VE İMKANLARI SİZİ ÖZENDİRMESİN.
Tevbe 55’te ne buyuruyordu Allah (cc) ''O halde onların malları da evlâtları da seni imrendirmesin; çünkü Allah onlara dünya hayatında bunlarla eziyet çektirmeyi ve canlarının da kâfir olarak çıkmasını murat ediyor”.
ALLAH NİMETLERİNİ AZALTARAK VE ARTIRARAK İMTİHAN EDER.
Bana söyler misiniz hangi iktidar ya da güç Allah’ın (cc) bu hükmünü ortadan kaldırabilir: Bakara 155: “Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele”. İşte asıl gerçek bu, hastalık, deprem ve iktidar, zenginlik ve yoksullukla imtihan oluyoruz.
RÜŞVET ALMAYIN, VERMEYİN.
Bakara 188’de HAKİM’lere de bir gönderme var. Bu gönderme, hüküm, karar, imza yetkisi olanları, yani siyasi, bürokratik ve adli personeli kapsar. “Birbirinizin mallarını haksızlıkla yemeyin ve bile bile günahla insanların mallarından bir bölümünü yemeniz için onları hakimlere aktarmayın (Rüşvet vermeyin)”.
İKRAMLARINIZI BAŞA KALKMAYIN.
Bakara 262: “Mallarını Allah yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri şeyin peşinden başa kakmayan ve eziyet vermeyenlerin ecirleri Rableri katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.
GÖSTERİŞ OLSUN DİYE İKRAMDA BULUNMAYIN.
Bakara 264: “Ey iman edenler, Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın. Böylesinin durumu, üzerinde toprak bulunan bir kayanın durumuna benzer; üzerine sağnak bir yağmur düştü mü, onu çırılçıplak bırakıverir. Onlar kazandıklarından hiçbir şeye güç yetiremez(elde edemez)ler. Allah, kafirler topluluğuna hidayet vermez.”
GÖSTERİŞ OLSUN DİYE BİRŞEYLER YAPMAYIN.
Nisa 38: Ve onlar, mallarını insanlara gösteriş olsun diye infak ederler, Allah'a ve ahiret gününe de inanmazlar. Şeytan, kime arkadaş olursa, artık ne kötü bir arkadaştır o.
DÜNYA HAYATINA ALDANMAYIN. ÇOKLUK SİZİ ALDATMASIN.
Tevbe 69. ayet: Sizden önceki (münafıklar ve kafirler) gibi. Onlar sizden kuvvet bakımından daha güçlü, mal ve çocuklar bakımından daha çoktular. Onlar kendi paylarıyla yararlanmaya baktılar; siz de, sizden öncekilerin kendi paylarıyla yararlanmaya kalkışmaları gibi, kendi paylarınızla yararlanmaya baktınız ve siz de (dünyaya ve zevke) dalanlar gibi daldınız. İşte onların dünyada ahirette bütün yapıp-ettikleri (amelleri) boşa çıkmıştır ve işte onlar kayba uğrayanlardır.
SERVET, GÜÇ VE İHTİŞAMA ALDANMAYIN.
Yunus 88: Musa dedi ki: "Rabbimiz, şüphesiz Sen, Firavun'a ve önde gelen çevresine dünya hayatında bir çekicilik (güç, ihtişam) ve mallar verdin. Rabbimiz, Senin yolundan saptırmaları için (mi?) Rabbimiz, mallarını yerin dibine geçir ve onların kalplerinin üzerini şiddetle bağla; onlar acı azabı görecekleri zamana kadar iman etmeyecekler."
DÜNYA HAYATI BİR ALDANMADIR.
Hadid 20: Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, '(eğlence türünden) tutkulu bir oyalama', bir süs, kendi aranızda bir övünme (süresi ve konusu), mal ve çocuklarda bir 'çoğalma-tutkusu'dur. Bir yağmur örneği gibi; onun bitirdiği ekin ekicilerin (veya kafirlerin) hoşuna gitmiştir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsın ki sapsarı kesilmiş, sonra o, bir çer-çöp oluvermiştir. Ahirette ise şiddetli bir azap; Allah'tan bir mağfiret ve bir hoşnutluk (rıza) vardır. Dünya hayatı, aldanış olan bir metadan başka bir şey değildir.
MAL VE ÇOCUKLARIN ÇOKLUĞU BAZAN FİTNE SEBEBİDİR.
Nuh 21: Nuh: "Rabbim, gerçekten onlar bana isyan ettiler; mal ve çocukları kendisine ziyandan başka bir şeyi artırmayan kimselere uydular."
ÇOKLUKLA ÖVÜNMEK.
Tekasür 1: “(Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi.” Bu hayatın bütün alanlarrını, iktisad, siyaset, toplum hyatı gibi bütün alanları kapsar.
SERVET ZENGİNLERİN ARASINDA DÖNÜP DOLAŞAN BİR MAL OLMASIN.
Haşr 7: Allah'ın o (fethedilen) şehir halkından Resûlü'ne verdiği fey, Allah'a, Resûl'e, (ve Resûl'e) yakın akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Öyle ki (bu mallar ve servet) sizden zengin olanlar arasında dönüp-dolaşan bir devlet olmasın. Resûl size ne verirse artık onu alın, sizi neden sakındırırsa artık ondan sakının ve Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, cezası (ikabı) pek şiddetli olandır.
GÜNAHLARINIZ YIKIM SEBEBİDİR.
En'am 6: Kendilerinden önce nice nesilleri yıkıma uğrattığımızı görmüyorlar mı? Biz, sizi yerleşik kılmadığımız bir biçimde onları yeryüzünde (büyük bir güç ve servetle) yerleşik kıldık; gökten üzerlerine sağanak (bol yağmurlar) yağdırdık, nehirleri de altlarından akar yaptık. Ama günahları nedeniyle Biz onları yıkıma uğrattık ve arkalarından başka nesiller (inşa edip) var ettik.
SERVET VE İKTİDAR KİMİN?
Bakara 247: Onlara peygamberleri dedi ki: "Allah size Talut'u (melik olarak) gönderdi." Onlar: "Biz hükümdarlığa, ona göre daha çok hak sahibiyken ve ona bir mal (servet) bolluğu verilmemişken, nasıl bizi (yönetmek üzere) hükümdarlık (mülk) onun olabilir?" dediler. O (şöyle) demişti: "Doğrusu Allah size onu seçti ve onun bilgi ve bedenî gücünü arttırdı. Allah, kime dilerse mülkünü verir; Allah (rahmeti ve gücü) geniş olandır, bilendir."
Evet evet ADALETten sapmayın!
KİBRE meyletmeyin!
FUHŞİYATA yaklaşmayın.
ÖLÇÜ ve TARTIYI, MİZANI doğru tutun.
İŞİ EHLİNE verin ZULM etmeyin.
ÇALMAYIN, YALAN söylemeyin. CAHİLLİK yapmayın.
Kime vekalet verirseniz, onların yaptıkları iyi ve kötü işlerden sizie bir pay vardır.
Zalimlere meylederseniz. Onları yakacak ateş sizi de yakar.
Allah indinde, din gününde makamınızı ve mekanınızı görmek isterseniz, söz ve işleriniz bu ayette belirtilen şartlara ne kadar uyuyor, ona bakın. Bugünlükte bu kadar.
Selam ve dua ile..