Abdurrahman Dilipak
Adaletin bu mu dünya!
DERİN GERÇEKLER
Adalet Bakanlığımıza, AYM, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, HSK, Adli Tıp, Adli Polis Teşkilatlarının mensuplarına arz-ı hürmet ederim.
Adalet mülkün temelidir. Adalet yoksa zulüm vardır. Asıl zulüm, adaletin yokluğudur. Başka türlü zulümler olsa da, en büyük zulüm budur! Allah, cahil ve zalim bir topluluğa yardım etmez, üstlerine pislik yağdırır ve onların işlerini sarp dağlara sardırır. Hani et kokarsa tuzlarsın da ya tuz kokarsa ne yaparsın? Tuz’u kokutmamak gerek. Tuz, tabii/fıtri forumu içinde korunmalıdır. Onu rafine ederseniz, zehire dönüştürürsünüz.
Evet, evet! Hukuka uygun olmayan yasa suç aletidir. Evet evet! Yüzünü hak ve hakikate dönmeyen savcı, yargıç yargı erkinin tüm elemanları birer katile, cellada dönüşebilirler. Bir hırsız bir bağdan bir bostan çalarmış, ama rüşvet alan bir memur, bir bostan karşılığı bir bağı satarmış. En adi hırsızlık da budur. Bir kişiye yapılan bir haksızlık, hukuksuzluk bütün bir topluma yönetilmiş bir tehdittir. “Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır!” Ya haksızlık ve hukuksuzluğu Hak ve hukuk namına yapan birileri varsa, onlar Şeytan’ın zihniyet ikizi yani insin Şeytanıdırlar.
-Çok mu ağır oldu?
-Yoo, az bile!
Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana zalime karşı olacaksınız denmedi mi bize. Evet, Zalim babanız, biat ettiğiniz şeyhiniz ya da sadakat sözü verdiğiniz lideriniz de olsa, mazlum düşmanınız da olsa. Yoksa düşmanınızın Hakkını savunmayacak mısınız. Hani adil şahidler olacaktık? El Emin, Ömer gibi dosdoğru olacaktık. İcabında Mısır valisini Camide, Hristiyan bir tüccara zarar veren oğlunu koruduğu için, cemaatın önünde had uygulatmaz mıydınız! O zaman bu cemaatte ne arıyorsunuz kardeşim. Yallah!
“İman ettim” demekle yakamız bırakılıvermeyecek bizim. Bir din günü, hesap günü var. Allah’ın emrinin önüne kimin sözünü koyuyorsunuz? Din gününde o kişi sizi Allah’ın elinde alabilecek mi? Bu işin teorik yanı. Biz gerçek dünyaya dönelim. (Dikkat! Allah bizi görüp gözetmekte ve duymaktadır. Hem de aklımızdan ve kalbimizden geçirdiklerimizi de bilmektedir. Gizlediklerimiz, kapalı kapılar arkasında fısıldaşarak konuştuklarımızı, şifreli hatlardan söylenenleri de)
Hani, şu ünlü tıp dergisi Lancet var ya? Tıb alanında, akademik anlamda dünyada 1 numaralı bir dergi. O dergi CoVID süreci ile ilgili bir rapor yayınladı. Rapor 57 sayfa. Başlığı The Lancet Commissions. The Lancet Commission on lessons fort he future from the CoVID-19 Pandemic / Raporu özet olarak sunuyorum:
Lancet Komisyonundan: "Virüs ile mücadele ve onun orijini konusundaki çabalar tam bir hayal kırıklığı olmuştur. Muhtemelen resmi rakamının 2 katı da (12 milyon) gereksiz ölüm olmuştur. Bu esnada aşı işinden 9 yeni dolar milyarderi birey yaratılmıştır!" (…)
"SARS dahil, hiçbir koronavirüste (Sarbecovirüs grubu) "Furin kesme bölgesi" bulunmamaktadır. Bu bölge sadece SARS-CoV-2'de bulunmaktadır. Wuhan Canlı Hayvan Pazarındaki hayvanlardan izole edilen hiç bir virüste de "Fürin bölgesi"ne (Spike'a monte edilen polibazik bölge. Fürin enzimimiz bu bölgeyi keserek virüsü hücreye alır.) rastlanmamıştır. (…)
"Çin'de 2015-20 arasında toplanan vahşi ve çiftlik hayvan türlerinden 80.000'den fazla örnek test edilmesine rağmen, zoonotik (hayvandan insana) yayılış gösteren hiçbir SARS-CoV-2 veya ona benzer bir virüsle (fürin kesme bölgeli virüs) enfeksiyonu vakası tespit edilmemiştir" (…)
"Son 20 yılda biyoteknolojideki ilerlemeler, genetik manipülasyon yoluyla yeni ve son derece tehlikeli patojenler yaratmayı mümkün kılmıştır. Birden fazla viral patojenin genetik materyali (örn. Fürin bölünme bölgesi, vd) birleştirilerek kimerik virüsler (Değişik virüs veya diğer patojenlerden parçaların labda ‘bazan doğal’ bir araya getirilip yeni ‘çoğu zaman daha tehlikeli’ virüsler elde etmek.) elde edilebilir" (…)
"Potansiyel ilaçların ve aşıların araştırılması ve test edilmesi için SARS-CoV benzeri virüslerin biyomühendisliği, 2000'lerde şiddetli akut solunum yolu sendromunun patlak vermesinden sonra önemli ölçüde ilerledi" (…)
"Kimerik virüslerin yaratılmasının yanında, virüslerin hücre kültürlerinden seri geçişleri (pasaj) yapılarak virülans, immünojenisite ve konak tropizmi test edilebilir"
Sonuç olarak, virüsün kökeni konusunda komisyon görüşü: "2002'de yine Çin'de SARS'ın ortaya çıkmasının hemen akabinde "furin bölünme bölgesi"nin koronavirüs Spike proteinlerine eklenmesi de dahil olmak üzere koronavirüsler birçok laboratuvar manipülasyonuna tabi tutulmuştur"
(Lancet COVID-19 Komisyonu)
Şimdi beni bir merak aldı, sahi ne olacak şu bizim Viranşehir savcısı Eyyüb Akbulut’un durumu? Savcı’nın adı Eyyüb, Eyyüb Peygamber Viranşehir’in “Eyyüb nebi” köyünde yaşamıştı. Savcı’nın soyadı Akbulut. Karabulutlar sardı yurdumuzu uluslararası sistemin Global reset, TransHumanizm senaryosu ile. Eyyüb Peygamberin sabrı ile direniyor bu insanlar. Sabır taşı çatlamasın! Adam haklı çıktı ya hu! İnsanlar kalp krizinden patır patır ölüyor. Otopsi de yapmıyor kimse, böylece ölüme ilişkin geçerli bir belge de yok elimizde. Bu konuda dünyada çok önemli gelişmeler oluyor, bizimkilerde tık yok. Ya hu, 165 kuruşluk PCR çubuğunu kaç dolara kakalamışlar biliyor musunuz devlete? Kamu malı, kul hakkından da öte yetim malı sayılır ve yetimlerin haklarını yiyenlerin namazlarının bile kabul edilmeyeceği haber verilir kitapta. Yasama ne yapıyor, yargı ne yapıyor, yürütme ne yapıyor? Ne oluyoruz beyler, nereye gidiyoruz?!
Bakın, kıldırdığı namaz tadil-i erkana uygun değilse cemaatın vebali imamın üzerinedir. Adaleti gözetmeden verilen hüküm sebebi ile korunan suçlu taraflarının bütün vebali de, o yargıcın üzerinedir. Vay o yargıçların haline, Adaleti gözetenlere gelince onların mükafatı Allah’ın cömert ikramı olacaktır.
Ya hu, adamları şikayet ediyoruz. Yargı idareden görüş istiyor, idare mahkemeye, şikayet ettiklerimizin konuyla ilgili sunum bilgilerini bize resmi görüş olarak gönderiyor. Karar o yönde çıkıyor. Tuz kokmasın! Diyecek söz bulamıyorum. Adaletin bu mu dünya! Ya Rab olup-bitenleri bilen, gören, duyan ve hüküm sahibi olan sensin. Biz aciz kaldık, halimizi sana arzediyoruz.
Selam ve dua ile.
Not: Bugün İstanbul Saraçhane’de saat 14.30’de Fahişelik ve türevlerinin onur duyduklarını söyledikleri, fıtrat, aile, nesli, gençliği ifsad planlarına karşı eylem var. Ben İstanbul Sözleşmesi, CEDAW ve Lanzorette’nin tahribatına karşı düzenlenen bir panel için miting öncesinde, öğleden sonra Ümraniye’de olacağım inşallah.