Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Adayları belirlediniz de!

Bir önerim var.. Tamam adayları belirlediniz de göreviniz bitmedi. Olan oldu.. AK Partililer için diyorum. Daha öncekinden daha iyi, ama olması gerekene göre, zayıf! Daha iyi bir ekiple çıkabilirdiniz.. Bir Paralel yapıya karşı filitrasyonda başarılı idiniz, ama başka paralel yapılar yok değildi ve o konuda yeteri kadar başarılı olamadınız. Yine birilerinin kolayca kanca atabilecekleri bir takım zafiyet içindeki, muhteris adamlar listelerinizde yer buldu.. Şimdi önerim şu, bakın aday yapmadıklarınızı izleyin.. Bazıları aday olmadığı için aleyhinize geçecek.. Bazıları çalışmaya devam edecek. Bunlar tamam da, bazı bürokratlar bu işi bir üst makama sıçramak için kullanacak, bazıları aday adaylığını ihale takibi için kullanacak.. Bunları durdurun.

Aday olmaması gerektiği halde aday olanları şimdi daha kolay tanıyabilirsiniz. Onları tanıyın izleyin. Onların arkasındaki üst aklı araştırın. Bunlara parti için vesayet oluşturmak için, teşkilat ve yerel yöntemleri üzerinde baskı kurmalarına izin vermeyin.. Bunlar yarın grup yönetimi, parti yönetimi ve bakanlıklarda tasarruf sahibi olmak için kulis yapacaklar. Bunları sizden önce paralel yapı, bir takım istihbarat örgütleri tespit edip, bunlara yaklaşmaya, bunların çevresini kuşatmaya çalışacak.. Bazı tarikatların, vakıfların içindeki kripto tipler de hemen harekete geçecekler. Seçiciler grubunda yer alan adamların bu konuda dikkatli olmaları gerek. İşleri bitmedi daha.

Şimdi adaylar belli oldu. “Kol kırılır yen içinde kalır”, olan oldu filan demek yok. Küsmek yok. “Kol kırılır yen içinde kalır”sa o kol ya çolak olur, ya kangren.. Teşkilat mensupları, kanaat önderleri, aday adayları, iftira ve dedikoduya sapmadan listelerde yer bulan yanlış adamlar hakkında genel merkezi bilgilendirsin. Bunu yapmaz, kendi aranızda konuşursanız gıybet yapmış olursunuz. Bugünkü bilgileri de paylaşın, yarın da bu kişileri izleyin ve bir yanlışları olursa ihbar edin. Politikacı cam evde oturacak! Ağaç kurtlarına partinizi kemirtmeyin. İş ehline verilecek. Torpil, rüşvet, kamu kaynaklarının yağmalanmasına göz yummak yok. “Bir hırsız bir bağdan bir bostan çalarmış, rüşvet alan biri bir bostan karşılığında bir bağı satarmış”. Haksızlıklar karşısında susmayacağız ama zanla da hüküm vermeyeceğiz. Cezadan önce kazanmayı esas alacağız, söz dinleyecek biri ise ikaz edeceğiz. Nasihat edeceğiz. Şunu da unutmayalım, birileri kötü başlayıp iyi olabilir. Bazıları da iyi başladığı halde kötü olabilir.. Bunu görelim. Siyaset güven müessesesi değil, denetim müessesesidir. Dürüst insanlar kendi nefislerine de güvenmesinler. “Rabbim beni bana bırakma” diye dua etsinler.. Güvenmek güzel olsa da kontrol etmek daha da güzeldir ve siyasette bu daha güzel olan geçerlidir.

Paraya, kadına, makama, gösterişe ve övülmeye tamahı olanlara dikkat. Şeytan ve onun adamları kapınızı çalacaklar, haber vereyim. Her siyaset adamı, her bürokrat ve her servet, güç ve şöhret sahibi bu teklife muhatap olacaktır. “Bana yaklaşamazlar” diyenler yanılıyorlar ya da zaten artık onun için büyük ihtimalle çok geç kalınmıştır. O kuşatılmışlığının farkında da değildir artık. Şeytan, ne Hz. İbrahim’den, ne Hz. Hacer annemizden, ne Hz. İsmail’den vazgeçti. (Hepsine salat ve selam olsun)

Zaaflarınızı kontrol altına alın ki, felaketlerden emin olasınız, meziyetlerinizi doğru yönetiniz ki, başarıya yakın olasınız. Bu arada; listeye girip aday olamayan dürüst insanları kutlarım. Nefsinize ağır gelecek ve sizi zora sokacak bir sorumluluktan kurtuldunuz.. Kazandıklarını sananlara, listeye girenlere gelince, Hz. Ömer’in bile “eğer kazandıklarım kaybettiklerimi karşılıyorsa bahtiyar olacağım” dedirten bir vebali kuşandınız, eğer korkaklık, tembellik, cahillik ederseniz vay halinize. Eğer misyonunuza ihanet ederseniz vay halinize. O zaman Allah (cc), işlerinizi sarp dağlara sardırsın.. Değilse Allah işinizi asan eylesin, yolunuz açık olsun..

Siyaset büyüleyici bir meslektir. Genel olarak öfke ve aşk gibi gözü kör eder.. Aslında veballi bir iştir. İnsan kendi nefsi ile başedemez, ailesinin bile sorumluluğunu üslenmesi konusunda acziyete düşerken, bütün bir toplumun vebalini yüklenmesi bana garib geliyor.. Ama içimizden birileri de bu işi yapacak.. Ben bu konuda korkak birisiyim.. İnsanların bu konuya ilgisinin bu denli büyük olması da beni korkutuyor aslında.. Bu arada unutmadan, bakın bakalım listeye giremedi diye kimler bırakıp gidiyor, kimler çalışmaya devam ediyor. İktidar partisi açısından kim kimdir anlamak için baksınlar bakalım kim AK Partili,  kim AKP’liymiş..

Seçimlerden sonra Bakanlar Kurulunun teşkili ve üst bürokrasinin atanması konusunda, yazdıklarım birilerinin canını sıksa ve bu konuda söylenenlerin çoğu konusunda gerekli dikkat ve hassasiyet gösterilmese, bu işler, konjonktür, denge hesapları, maslahata göre siyasi pazarlıklara kurban edilme riski taşısa da, ben kendi penceremden gördüklerimi ve düşündüklerimi yazmaya devam edeceğim. Kaldı ki, ben de yanılıyor olabilirim. Tek gerçek benim bildiklerim de olmayabilir. Ama ben bildiklerimi yazmak ve söylemek durumundayım. Hem zaten gün gelecek, bu dünyada tartışıp durduğumuz şeylerin hakikati bizlere gösterilecek. Rabbim bize hakkı hak, batılı batıl göster ve hakta toplanmayı nasib et. Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların değil.

Ha! Bu arada herkes layık olduğu gibi idare edilecek değil mi? Allah (cc); bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecek. Bize hayır gibi gelende şer, şer gibi gelende Allah hayır murat etmiş olabilir.. Tencere yuvarlanacak ve kapağını bulacak sonunda. Selam ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 975 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar