İran İslam Nizamının Maslahatlarını Teşhis Kurumu başkanı ve eski cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani, "Büyük Ortadoğu Projesi" çizen ABD'nin bu bölgede bataklığa saplandığını ve kurtulmak için İran'dan yardım istediğini bildirdi.

İran-ABD ilişkileri, ABD'nin 'Büyük Ortadoğu Projesi', Afganistan ve Irak'taki durum, güncel ve bölgesel konulara değinen Rafsancani, Amerika’nın 11 Eylül olayından hemen sonra İslam ülkeleri sulta altına almaya dayalı planını icraya koyduğunu ve bu doğrultuda “Büyük Ortadoğu Projesi”nde başarısızlığa uğradığını anlayan ABD'nin plan değiştirdiğini belirterek, "Amerikalıların planlarını değiştirmeleriyle belli oldu ki, onların asıl hedefi Filistin, Lübnan, Afganistan, Irak ve diğer yerlerdeki İslami hareketler ve İran İslam Cumhuriyeti’dir" dedi.

Afganistan ve Irak'ın işgalinin dünya jandarması ABD'ye pahalıya mal olduğuna vurgu yapan hatırlatan Haşimi Rafsancani, "Afganistan ve Irak, ABD için çıkılması zor bir bataklıktır. Biri eğer bataklığa saplanırsa muhakkak başka bir güç tarafından dışarıya çıkarılabilir. ABD, bu iki ülkeyi doğru tanıyamadı, daha da önemlisi İran'ı doğru dürüst tanıyamadı" diye konuştu.

Rafsancani konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü: "ABD, İran'ı baskı altına almak ve muhasara etmek için Afganistan ve Irak'a girdi. Ancak bir süre sonra anlaşıldı ki, İran'ı muhasara etmek bir yana kendisi, İran tarafından muhasara edildi ve halen de öyledir. ABD'nin bölgedeki hareketi İran'ın muhasarası altındadır. Eğer İran istemez ve ABD de kendisini ıslah etmezse hedeflerine ulaşamaz, bataklıktan çıkamaz. ABD, her nereye giderse sonunda anlıyor ki, muhakkak İran'ı razı etmeli. Sonunda ABD, yardım istemek için elini İran'a uzattı."

Amerikalıların birbirine düştüğünü ve Demokratların seçim sloganı olarak Bush yönetiminin Ortadoğu'daki yenilgi ve başarısızlığını kullandığını aktaran Rafsancani, ABD'nin bütün bu sorunlardan kurtulması için mevcut politikalarını değiştirmesi gerektiğini söyledi.

ABD tarafından Irak'a müdahale etmekle suçlandıklarını belirten ve Irak'taki 150 bin Amerikan askerinin varlığına dikkati çeken Rafsancani, İran’ın nükleer enerji faaliyetleri nedeniyle ABD tarafından askeri müdahale tehdidi, yaptırımların artırılması ve aleyhte propaganda ile karşı karşıya kaldıklarını ama bu gibi tehditlerin asla İran’ın kararlı tutumunun değişmesine neden olmayacağını söyledi.

İran eski cumhurbaşkanı, İslam Cumhuriyeti düzenini kabul ettikten sonra karşı devrim, devlete karşı silahlı grupları destekleme, İran aleyhine 8 yıllık savaş gibi tehditlere maruz kaldıklarını da hatırlatarak, "Bizi ne zaman tehdit etmediler ki, biz bu tehdit ve yaptırımlara alıştık" ifadesini kullandı.

Doğru yolu tercih etmeleri konusunda İran'ın düşmanlarını, özellikle de ABD'yi uyaran Rafsancani, "Müzakere en iyi yoldur. İran her seviyede müzakerelere hazırdır. Kabulü mümkün olmayan, tahkir edici şartları bir kenara bıraksınlar, ön şartsız oturup müzakere edelim. Bölgesel sorunlar, enerji meselesi ve diğer tüm meselelerde biz onlara yardım edebiliriz, onlar da bize" diye kaydetti.

Rafsancani, İran nükleer faaliyetleri sürecinde asla uluslar arası kanunların çizdiği sınırların dışına çıkmadığını zaten bu gerçeği bizzat işbirliği yaptı Uluslar arası Atom Enerjisi Kurumu denetçilerinin raporlarının da teyit ettiğini belirtti.

Karışık ve hassas bir konumda olan Ortadoğu'nun daha beter duruma düşürülmemesi konusunda uyarılarda bulunan Rafsancani, böyle bir durumda en çok zararı buna sebep olanların göreceğini söyledi.

Hiroşima ve Nakazaki’ye ABD tarafından atılan atom bombasının yıldönümüne de temas eden İran İslam Nizamının Maslahatlarını Belirleme Kurumu başkanı, “Yüzbinlerce insanın ölümüne neden olan bu cinayeti işleyenler asla insanlıktan hiçbir şey almamışlardır. Ama bütün bu cinayetler ile depolarını nükleer silahlarla doldurmasına rağmen Amerika, tutmuş İran’a nükleer teknolojiden barış amaçlı yararlanamaz gibi safsatada bulunabilme küstahlığını sergileyebiliyor” dedi.

MNA