Afrin operasyonuyla birlikte geldiğimiz şu son noktada söylemlerimizin İslam'la ne derece örtüştüğü konusunda ciddi değerlendirmeler yapılmalıdır.

 

Tarih boyunca devlet adına yapılan bütün operasyonlarda İslami destek aramak her zaman için başvurulan bir yol olmuştur. 

 

Bazı zamanlarda aranan bu destek çok kolay bulunmuş, bir başka deyişle hak ve batıl çizgisi olayın aslında olduğu için operasyonla İslam zaten örtüşmüş durumda olduğundan hiçbir zorlanma olmamıştır. Özellikle emperyalizme karşı verilen mücadelelerde böyle olmuştur.

 

Bazı durumlarda Cuma hutbeleri ile Ulusa sesleniş konuşmaları bir birinden ayırt edilemez hale gelmektedir.

Amerika, Avrupa, hatta Rusya açıkça karşı cephede yer aldığı için insanımız bu tür hutbeleri, vaazları, Fetih Surelerini, minarelerden okunan salâları kabullenmiş, en azından makul karşılamıştır. 

 

Fakat biz yine de uyarıyoruz, insanımızın tahammül edeceği çok ince bir çizgi vardır, bu aşılmamalıdır. Hele seçimler yaklaşırken bu yol aynen devam ederse, birileri yeter artık diyebilir.

 

Bizim asıl derdimize gelince, birilerinin memnuniyeti veya rahatsızlığı değil, İslam'ın göreceği zarardır bizi düşündüren. 

Hamasetin, coşkunun zirve yaptığı böylesi günlerde İslami hassasiyete sahip çıkmalıyız. 

 

Bu ülkede yaşayan insanımızın kendilerine göre bir takım idealleri, hedefleri vardır. Biz bunların doğruluğunu yanlışlığını tartışmayacağız. 

Osmanlının son dönemlerinde İslamcılık, Turancılık, Osmanlıcılık, Batıcılık düşüncelerinden birisini benimseme noktasında insanımız kendisini bir kavşak noktasında hissediyor gibiydi.

 

Söylediğimiz gibi bugün bunların değerlendirmesini yapmayacağız. Afrin operasyonu dolayısıyla bu düşüncelerden birkaç tanesi yeniden gündeme gelmiştir. 

 

Afrin öncesinden bile Yeni Osmanlıcılık düşüncesi insanımızın büyük önemli kısmı için bir ideal olmuştur.

 

Son olarak da Kızıl Elma, Turan idealleri de dillendirilmeye başlanmıştır. Söylediğimiz gibi bugün bunların değerlendirmesini yapmayacağız. 

Fakat ufak bir hatırlatma yapmayı da gerekli görüyorum. Afrin'den Kızıl Elma'ya, Turan'a gidilmez, gidilse bile çok çok dolambaçlı bir yol olur diyoruz.

 

Kızıl Elma veya Turan büyük bir hedeftir. Fakat oraya doğudan gitmek istediğinizde Nahcivan'dan, Azerbaycan'dan, Türkmenistan'dan, Kırgızistan'dan, Özbekistan'dan gidilir. Kuzey'den gidecekseniz Kırım'dan, Kafkasya'dan, Çeçenistan'dan, Dağıstan'dan gidilir.

Kızıl Elma'ya batıdan gitmek istediğinizde de Balkanlardan gideceksiniz.

 

Dediğim gibi Afrin Kızıl Elma'ya çıkmaz.

 

Peki, Afrin nereye çıkar? Sizin niyetinize bağlıdır. Afrin'den de güzel ideallere ulaşılabilir. Ümmet'e çıkar, Hilafete çıkar, çıkar da çıkar.

Fakat biz, Afrin ve o civarlarda işimiz bitince geri dönmemiz gerektiğini tavsiye ederiz.