"Ak Parti'nin oylarını boşaltacağım"

"Ak Parti'nin oylarını boşaltacağım"

DP'nin başkan adayı Cindoruk, Demirel'le aynı görüşleri paylaştığını ve Mesut Yılmaz'la da uzun süredir temas halinde olduğunu söyledi. Ak Parti içinse...

Hafta sonu olağanüstü kongresini yapacak Demokrat Parti'de (DP) başkan adayı olan Hüsamettin Cindoruk, NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını canlı yayında yanıtladı. Süleyman Demirel'in kendisiyel aynı görüşleri paylaştığını belirten Cindoruk, aday olmasıyla birlikte Demokrat Parti adının son günlerde yeniden parladığını dile getirdi.

Hakkındaki Ergenekoncu ve darbeci iddialarıyla ilgili Cindoruk "Hakkımda söylenenler itham değil, iftira. Hiçbirine cevap vermeyeceğim. Darbecilere her zaman karşı oldum" dedi. Cindoruk, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili ise "Bir darbe teşebbüsü lafı Türkiye'yi karıştırdı, 50 yıllık avukatlık yaşamımda böyle dava görmedim" değerlendirmesini yaptı.

Mesut Yılmaz ile uzun süredir temas halinde olduğunu ifade eden Cindoruk, kongrede serbest yarışacağını ve örgütleri birleştireceğini söyledi. Cindoruk şöyle devam etti:

"Kazanamazsam ne yapacağım konusunu düşünmedim. Şu anda parti arayışında olan siyasiler var. AK Parti'nin aldığı oylar hakettiğinden fazla, AKP'nin oylarını biraz boşaltacağım."

Murat Akgün: 2007 yılında da adaylığını söz konusuydu ama olmadınız. O zamandan bu zaman ne değişti de siz adaylığınızı koydunuz?

Hüsamettin Cindoruk: O zaman koşulların oluşması için ikili müzakere sistemine dayalı bir arayış vardı iki parti arasında olmadı. Ama bugün önemli tarihi olan bir siyasal partimizin olağanüstü kongre kararı var. Bu olağanüstü kongrede evvela genel başkan Soylu aday olmayacağını söyledi. O boşluğu doldurmak için arkadaşlarımızın talebiyle aday olduk. Bugün bu bir yarış haline geldi, bir demokratik hak arayışıdır. Böyle bir partide demokratik bir yarışın çok adayla yapılması çok daha iyi. Kongreden sonra kazanan kaybedenlerle beraber siyasi hayatı sürdürür.

Murat Akgün: Süleyman Demirel'in Vatan gazetesine verdiği demeç size olan desteği olarak yorumlandı. Sayın Çiller'in de Süleyman Soylu'yu desteklediğine dair yorumlar var. O zaman bu aslında sayın Demirel'le sayın Çiller arasında bir çekişmemidir bu kongre?

Hüsamettin Cindoruk: Sanmıyorum ağırlıklar eşit değil. Sayın Demirel'in siyasi ağırlığı var yaptığı görevler var. Bu partide bir aidiyet duygusu varsa delegelerimizde Demirel'e daha fazla bağlılık olması gerekiyor ve öyle de. Sayın Demirel benimle aynı görüşleri paylaştığını ifade ediyor o zaman Türkiye'nin içinde bulunduğu ihtiyaçları beraber gözlemlemişiz. Ona danışmadan böyle bir hareket yapmam dedim daha evvelden de. Bizim siyasi geleneğimizde merkez partilerinde daime bu vardır. CHP çok kurultay yapar bizim partilerimiz çok kongre yapmadan birbirlerine devretmeyi bilirler. Vazgeçmek gerekirse vazgeçerler. Ve biliyorsunuz 93'te ben vazgeçmiştim kolaylaştırdım Tansu hanım başbakan oldu. Aramızda ihtilaflarda çıktı onlar tabi geçmişte kaldı. Bugün güncel bir hadise ben geçmişi hiç tartışmıyorum dikkat ederseniz kimseye de cevap vermiyorum. İnançların doğrultusunda fikirlerimi söylüyorum karşı taraflarda fikirlerini söylüyorlar. Bu bazen nezaket hudutlarını aşmış olabilir ben onları önemsemiyorum. Büyük ve güçlü partilerin kongreleri gibi kongre yapıyoruz. Basınımıza medyamıza da teşekkür ediyorum mecliste temsil edilmeyen partiye alışılmadık bir alan açtılar. Demokrat Parti adı tekrar parladı. O nedenle de adaylığımın isabetli olduğunu gördüm. Benim tartışılmaktan hiç korkum yok bunca sene sonra söyleyecek sözler bunlarsa çok hafif sözler ben bunları cevaplamıyorum.

Murat Akgün: Bunları cevaplamayayım derken sizin adaylığınızın ardından sayın Aydın Menderes'le başlayan sizin Ergenekon'un avukatlığıyla ithamlandığınız bir dizi yorum oldu. Hatta bugün yazılı basında Ergenekon'dan yan olduğu gibi 27 Nisan'dan da yana olmakla suçlandınız. Peki hiç mi cevap vermeyeceksiniz?

Hüsamettin Cindoruk: Hiç cevap vermeyeceğim çünkü öyle bir hadise yok. Belki delil ortaya konmuş olsa eski avukat sıfatıyla kendimi savunmak zorunda kalırım ama bunlar iftira. Çünkü benim siyasi hayatımda darbelerle ilişki ve o ilişkilerin sonuçları açık ben hep darbelere muhatap olmuşun sayın Demirel'le beraber. Biz darbeleri önledik darbelere karşı çıktık. Eğer konu Türk ordusunun aleyhine bir şey söylemediğimiz gibi bir sonuca varıyorsa evet doğrudur orduyla darbeciyi ayırmışızdır. Darbe yapana karşı en keskin kavgayı ben everdim 85'ten itibaren. Ama hep ayırmışımdır Türk ordusu Türkiye'nin temel kurumlarından biridir ona saygıda kusur etmeden onun yaptığı vazifeleri önlemeden darbecileri daima karşımıza aldık ve kavgamızın sonucunda hapishanelere girdik ama demokrasiyi yaşattık. Türkiye yasakları referandumla kaldırdı ve sayın rahmetli Özal'ın karşı çıkmasına rağmen bunu başardık. Sayın Evren'in karşı çıkmasına rağmen bunu başardık. Muhatap almasını bilen siyasetçi siyasette başarılı olur. Muhatabımız ordu değildir muhatabımız ordu içinde darbe teşebbüsünde bulunup başarıya ulaşanlardı. Hukuku çiğnemişlerdi onlarla tartıştık. Bugünde benim aradığım istediğim bir darbe teşebbüsü lafı Türkiye'ye karıştırdı bir dava var bir türlü bitmiyor. Orada hukuk teminatına ihtiyaç var kimse dokunulmaz değildir dediğiniz zaman herkes dokunabilir değil bence onu da demek lazım. Gerçi şüpheli varsa sanık varsa suçlu varsa hukuk ona yapışacak onunla kavga edecek hukuk pasiftir mahkeme pasiftir iddianamenin müellifi olan savcılar aktiftir karşı tarafta sanık vardır savunma avukatları vardır. 50 yılı aşkın avukatlık hayatımda ben böyle dava görmedim diyorsam darbeci olur muyum ben hukuk savunuyorum. Ben orada tutuklu bulunan insanların bir an evvel hem yargılanmalarını hem tahliye edilmelerini istiyorum eğer tutukluluk sebepleri kalkmışsa. Sadece ben değil Sami Selçuk gibi çok önemli bir Yargıtay başkanından başka yargıçlara kadar herkes söylüyor. Bu söyleyenlerden kimse tedirgin olmasın bunlar aksine davayı kolaylaştırır yargıcı savcıyı ikaz eder sonuç almakta onlar hukuka uygun hareket etmekte bir araya gelebilirler. Böyle saçma sapan şeylere ben niye cevap vereyim.

Murat Akgün: Bir başka söyleminiz de artık siyasette gençlerin önünün açılması şeklindeydi. Bir başka iddianı bir yıla varmadan anavatan partisi ile birleşmeydi. Mesut beyin bu birleşmede yakın temas içinde olduğunuzu söylediniz rolü nedir bu birleşmeden sonra oluşacak oluşumda bir rolü olacak mı? Siz genel başkan seçilirseniz o taktirde yerinize kimin geleceğini belirlediniz mi?

Hüsamettin Cindoruk: Hayır. Sayın Mesut Yılmaz'la epeydir temasımız var. O da hem kendisi bağımsız milletvekili oldu hem de anavatan partisindeki arkadaşlarını toparladığı anlaşılıyor. Onunda benim gibi sayın Demirel gibi Türkiye'de demokratik bir sağ veya merkez hareketin gerekliliğine inanışı var. Orada bize yardımcı oluyor bende ona yardımcı oluyorum. İnanıyorum ki psikolojik bir hadisedir bu oy oranlarına bakmayınız. İki dağılmış parti fikri bir araya geldiği zaman o merkezde bir sinerji yaratacaktır. Bizim aradığımız bu.

Murat Akgün: Peki sizin yerinize gelecek genç isim, o belirlendi mi?

Hüsamettin Cindoruk: Hayır, ben serbest yarışçıyım. Partinin örgütlerini tekrar düzenleyeceğiz. Partileri birleştirdiğimiz zaman ortaya çıkacak yeni kadrolar var, onlarla beraber çok demokratik bir kongreler süreci yaşayacak, parti içi demokrasiyi kuracağız. Meydanı açtıktan sonra yarışa girmek isteyen herkes gelsin, yarışa girsin. Bugün bile böyle bir yarışın mümkün olduğu otaya çıkmıştır. Üç tane genel başkan adayı bir olağanüstü kongrede oy oranları itibarıyla minyatür gibi görünen bir partide demokratik yarış yapıyorlar. Bunun tadını niye bozayım? Tek taraflı kırıcı beyanlar benim tarafından cevaplanmazsa kongrede barış daha dikkat çekecektir.

Murat Akgün: Eğer kazanamazsanız Doğru Yol Partisi yeniden hayata geçirilecek diye söz konusu mu?

Hüsamettin Cindoruk: Vatan gazetesinde Sayın Demirel, 'Bu başarıya ulaşmazsa bir başka yolda başarı aranır' diyor. İşin o tarafında henüz yokum. Çünkü ben bu kongrede genel başkan olmak istiyorum ve partide merkez otoriteyi sağlayacağımızı sanıyorum. Bir tespitimi de söyleyeyim; şu an bir parti arayışı içinde olan pek çok hareket var, hatta bu hareketleri yapanlar dan bazıları tutuklu, televizyonları var vs. O arayışları yapanlar da bizim alacağımız sonucu bekliyorlar. Dediğimiz sonuç oluşursa o hareketler de buraya gelecek ve sayın Demirel'in istemediği ama tahmin ettiği gelişme olmayacak.

NTV