Akdağ'dan Aşı Açıklaması
Sağlık Bakanı Recep Akdağ domuz gribi aşılarıyla ilgili açıklamalarda bulundu..
Sağlık anlaşması imzalamak için Belarus'a gidişinden önce bugün İstanbul Atatürk Havalimanı VIP Salonu'nda bir basın toplantısı düzenleyen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, domuz gribi salgınının ülkemizdeki son durumu ve aşılamanın ne şekilde yapılacağı şeklindeki soruları da cevaplandırdı.
Hasta sayısını skor sayar gibi saymadıklarını belirten Bakan Akdağ, "Türkiye için eğer bunu bu şekilde takip etmenin bir değeri yok. Hastalığın yaygınlığını tespit etmek açısından tetkikler yapıyoruz. Yani hastalanan ya da hastalık belirtisi olan, grip ya da benzeri hastalık belirtisi olan herkesten artık tetkik almak gerekmiyor.
Başlangıçta bunu büyük bir titizlikle yaptık. Ülkemize virüsün girmesini o zaman engellemeye çalışıyorduk. Buna aşağı yukarı 5 ay kadar muvaffak olduk, hastalığa karşı mücadelede yaz mevsimini kazandık. Gerek vatandaşlarımızın bilgilendirilmesi farkındalığının arttırılması gerekse aşıların temini açısından bir yaz mevsimi kazandık.
Birçok Avrupa ülkesi bunu kazanamadı, bu sıkıntıyı yaz boyunca çektiler, İngiltere, İspanya ve birçok Avrupa ülkesinde şu geldiğimiz tarihe kadar ciddi problemler yaşandı. Şimdi aşıya oldukça yaklaşmış durumdayız, Kasım ayının hemen başında sağlık çalışanlarıyla aşılamayı başlatıyoruz. Kasım ayı içerisinde diğer önemli risk gruplarında da aşılamayı başlatacağız" dedi.
AŞI KİMLERE YAPILACAK?
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, domuz gribi aşısının kimlere yapılacağı hakkında da bilgiler verdi. Akdağ, "Kasım ayı itibariyle elimizde çok fazla aşı olmayacak ama elimize geçen ilk aşıları sağlık çalışanlarından sonra, 6 ay 2 yaş arası çocuklara önemli kronik hastalığı olan özellikle akciğer ve kalp hastalığı önemli derecede olan hastalara yapmaya başlayacağız.
Sağlık kuruluşlarımıza Kasım ayının ilk haftasının içinde veya sonuna doğru davet etmeye başlayacağız. Sağlık ocaklarımıza aile hekimliklerimize, bu yaştaki çocuklarımız ve bu bahsettiğimiz önemli hastalığı olanları çağırmaya başlayacağız. Bu hususta dün akşam bilimsel yürütme kurulumuzla bir toplantı gerçekleştirdim.
İlk düşünceleri bu şekilde zannediyorum önümüzdeki birkaç gün içerisinde de bu konu netlik kazanmış olacak. Bu şekilde aşılamalara başlarken, ilköğretim çağındaki çocuklarımıza da hastalığın erken yayılmaya başladığı şehirleri öne alarak bir aşılama programına yine Kasım ayı içerisinde muhtemelen Kasım ayının sonuna doğru başlayacağız.
Çocuklarımızı kendimizi, hastalarımızı korumak için alacağımız tedbirler belli, aşılamada bunların en önemlilerinden biridir. Türkiye'de aşının bulunacak olması, getirilmiş olması Türk halkı için bir fırsattır, bir sigortadır. Biz kimseyi zorla aşılayacak da değiliz ama bu sigorta Türk halkının istifadesine hükümetimiz tarafından sunulmuş durumdadır." dedi.
24 ÜZERİNDE ÖNEMLİ HASTALIĞI YOKSA GEREK YOK
İsteyen herkesin aşı olup olamayacağı yönündeki soruya Bakan Akdağ, belli risk grupları, 24 yaşın üstünde önemli bir hastalığı olmayan gruplar için bilimsel kurullarımız şu anda aşılama gereğini işaret etmiyorlar." cevabı verdi. Okul kapatılmalarının amacının hastalığın yayılmasını öteleyerek, ihtiyacı olan vatandaşlara aşı yapmak olduğunu da belirten Akdağ, "Aşı konusundaki tartışmalara biz Sağlık Bakanlığı olarak büyük ölçüde açıklık getirmiş durumdayız.
Bizim için asıl olan Dünya Sağlık Örgütü'nün, Avrupa Hastalık Kontrol Merkezi'nin, Amerika Hastalık Kontrol Merkezi'nin, Avrupa İlaç Ajansı'nın, Amerika İlaç Ajansı'nın tüm diğer Avrupa ülkelerinin ilaç ajansları ve hastalık kontrol merkezlerinin görüşleri ve Türkiye'de bu hususta oluşturduğumuz bilimsel kurulların görüşleridir.
Bütün bu seçkin kuruluşlar aşılamanın Türkiye'de şu anda planladığımız biçimdeki bir aşılamanın gereğine ve önemine işaret etmektedirler. Önemli olan da budur. 2 gün önce 3 gün önce, basın mensubu arkadaşım şöyle bir soru sordu ?Sayın bakanım, bilim adamları bu konuda ikiye ayrılıyorlar. Siz ne diyorsunuz' ben de şunu söyledim, 100 kişi düşünün bir konuda fikir yürüten, 50'si bir tarafta 50'si de bire tarafta olursa, bir ikiye ayrılmadan bahsedebiliriz.
99'u bir tarafta biri bir tarafta ise burada ikiye ayrılmadan bahsedilebilir mi? Dolayısıyla halkımız marjinal düşüncelerle biraz da böyle medyada haber olmayı maharet sayan siyasetçilerin ve bazı kişilerin iddialarından çok asıl bilim dünyasının az önce ifade ettiğim gibi bilimsel kuruluşların ve Türkiye'deki bilimsel heyetin bu çerçevede kararlar alan Sağlık Bakanlığı'nın görüşlerine kulak vermelidir" dedi.
Hasta sayısını skor sayar gibi saymadıklarını belirten Bakan Akdağ, "Türkiye için eğer bunu bu şekilde takip etmenin bir değeri yok. Hastalığın yaygınlığını tespit etmek açısından tetkikler yapıyoruz. Yani hastalanan ya da hastalık belirtisi olan, grip ya da benzeri hastalık belirtisi olan herkesten artık tetkik almak gerekmiyor.
Başlangıçta bunu büyük bir titizlikle yaptık. Ülkemize virüsün girmesini o zaman engellemeye çalışıyorduk. Buna aşağı yukarı 5 ay kadar muvaffak olduk, hastalığa karşı mücadelede yaz mevsimini kazandık. Gerek vatandaşlarımızın bilgilendirilmesi farkındalığının arttırılması gerekse aşıların temini açısından bir yaz mevsimi kazandık.
Birçok Avrupa ülkesi bunu kazanamadı, bu sıkıntıyı yaz boyunca çektiler, İngiltere, İspanya ve birçok Avrupa ülkesinde şu geldiğimiz tarihe kadar ciddi problemler yaşandı. Şimdi aşıya oldukça yaklaşmış durumdayız, Kasım ayının hemen başında sağlık çalışanlarıyla aşılamayı başlatıyoruz. Kasım ayı içerisinde diğer önemli risk gruplarında da aşılamayı başlatacağız" dedi.
AŞI KİMLERE YAPILACAK?
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, domuz gribi aşısının kimlere yapılacağı hakkında da bilgiler verdi. Akdağ, "Kasım ayı itibariyle elimizde çok fazla aşı olmayacak ama elimize geçen ilk aşıları sağlık çalışanlarından sonra, 6 ay 2 yaş arası çocuklara önemli kronik hastalığı olan özellikle akciğer ve kalp hastalığı önemli derecede olan hastalara yapmaya başlayacağız.
Sağlık kuruluşlarımıza Kasım ayının ilk haftasının içinde veya sonuna doğru davet etmeye başlayacağız. Sağlık ocaklarımıza aile hekimliklerimize, bu yaştaki çocuklarımız ve bu bahsettiğimiz önemli hastalığı olanları çağırmaya başlayacağız. Bu hususta dün akşam bilimsel yürütme kurulumuzla bir toplantı gerçekleştirdim.
İlk düşünceleri bu şekilde zannediyorum önümüzdeki birkaç gün içerisinde de bu konu netlik kazanmış olacak. Bu şekilde aşılamalara başlarken, ilköğretim çağındaki çocuklarımıza da hastalığın erken yayılmaya başladığı şehirleri öne alarak bir aşılama programına yine Kasım ayı içerisinde muhtemelen Kasım ayının sonuna doğru başlayacağız.
Çocuklarımızı kendimizi, hastalarımızı korumak için alacağımız tedbirler belli, aşılamada bunların en önemlilerinden biridir. Türkiye'de aşının bulunacak olması, getirilmiş olması Türk halkı için bir fırsattır, bir sigortadır. Biz kimseyi zorla aşılayacak da değiliz ama bu sigorta Türk halkının istifadesine hükümetimiz tarafından sunulmuş durumdadır." dedi.
24 ÜZERİNDE ÖNEMLİ HASTALIĞI YOKSA GEREK YOK
İsteyen herkesin aşı olup olamayacağı yönündeki soruya Bakan Akdağ, belli risk grupları, 24 yaşın üstünde önemli bir hastalığı olmayan gruplar için bilimsel kurullarımız şu anda aşılama gereğini işaret etmiyorlar." cevabı verdi. Okul kapatılmalarının amacının hastalığın yayılmasını öteleyerek, ihtiyacı olan vatandaşlara aşı yapmak olduğunu da belirten Akdağ, "Aşı konusundaki tartışmalara biz Sağlık Bakanlığı olarak büyük ölçüde açıklık getirmiş durumdayız.
Bizim için asıl olan Dünya Sağlık Örgütü'nün, Avrupa Hastalık Kontrol Merkezi'nin, Amerika Hastalık Kontrol Merkezi'nin, Avrupa İlaç Ajansı'nın, Amerika İlaç Ajansı'nın tüm diğer Avrupa ülkelerinin ilaç ajansları ve hastalık kontrol merkezlerinin görüşleri ve Türkiye'de bu hususta oluşturduğumuz bilimsel kurulların görüşleridir.
Bütün bu seçkin kuruluşlar aşılamanın Türkiye'de şu anda planladığımız biçimdeki bir aşılamanın gereğine ve önemine işaret etmektedirler. Önemli olan da budur. 2 gün önce 3 gün önce, basın mensubu arkadaşım şöyle bir soru sordu ?Sayın bakanım, bilim adamları bu konuda ikiye ayrılıyorlar. Siz ne diyorsunuz' ben de şunu söyledim, 100 kişi düşünün bir konuda fikir yürüten, 50'si bir tarafta 50'si de bire tarafta olursa, bir ikiye ayrılmadan bahsedebiliriz.
99'u bir tarafta biri bir tarafta ise burada ikiye ayrılmadan bahsedilebilir mi? Dolayısıyla halkımız marjinal düşüncelerle biraz da böyle medyada haber olmayı maharet sayan siyasetçilerin ve bazı kişilerin iddialarından çok asıl bilim dünyasının az önce ifade ettiğim gibi bilimsel kuruluşların ve Türkiye'deki bilimsel heyetin bu çerçevede kararlar alan Sağlık Bakanlığı'nın görüşlerine kulak vermelidir" dedi.