Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa değişikliği çalışmalarına herkesin katkı sağlamasını isteyerek, ''Kimsenin kimseyi beklemesi gerekmiyor. Herkes 'değişsin' diyor ama kimse adım atmıyor. Uzlaşarak, anlaşarak, en başta ana muhalefet partisi, Mecliste grubu bulunan partiler, meslek, sivil toplum örgütleri dahil herkesle 5 madde dışında bu anayasanın geri kalan tüm maddelerini değiştirebiliriz'' dedi.

Çiçek, AA muhabirine yeni Anayasa çalışmalarını değerlendirdi. Türkiye'de uzunca bir süredir Anayasa değişikliğinin gündemde olduğunu söyleyen Çiçek, 1982 Anayasası yürürlüğe girdikten kısa bir süre sonra bu Anayasayla ilgili çok ciddi tartışmaların başladığını kaydetti.

Önce Anayasanın yapılış tarzına, Anayasanın kamuoyuna sunulmasıyla ilgili yönteme itiraz edildiğini belirten Çiçek, o dönemde bu Anayasanın kabul edilmemesi yönünde bir kampanya sürdürmenin suç teşkil ettiğini anlattı. Çiçek, ''Dolayısıyla demek ki Türkiye, 1983'ten beri, 26 yıldır tartışılan bir Anayasayla idare ediliyor'' dedi.

Anayasada çeşitli dönemlerde değişiklikler yapıldığını ifade eden Çiçek, 26 yıldır Türkiye'de ve dünyada önceliklerin değiştiğini anlattı. Güvenlik öncelikli bir dünyadan özgürlüklerin önce çıktığı bir dünyaya gelindiğini dile getiren Çiçek, ''Güvenlik mi özgürlük mü? Güvenliği tercih eden bir Anayasa... Halbuki günümüz dünyasında anayasa hareketlerinde biri diğerine tercih edilmeyecek, ikisinin bir arada olması gerektiği yönünde bir anlayış var'' diye konuştu. Güvenliği sağlamanın yolunun özgürlükleri kısıtlamak olmadığını vurgulayan Çiçek, ''Ama bu Anayasanın felsefesi buna müsait değil'' dedi.

-''ANAYASA EN BÜYÜK ENGEL''-

Türkiye'nin AB ile müzakere yapan bir ülke konumuna geldiğini, bu nedenle de kendi mevzuatını AB müktesebatına uyumlu hale getirmesinin zorunlu olduğunu hatırlatan Çiçek, şöyle konuştu:

''En evvel düzeltilmesi gereken Anayasa olduğu yerde duruyor. Çünkü bu Anayasanın müktesebata uymayan, günümüzün anlayışına uymayan bir çok maddesi var. Türkiye şöyle bir çelişkiyle karşı karşıya: Siz iktidar ve parlamento olarak çıkardığınız yasaları Anayasaya uygun çıkarmak mecburiyetindesiniz. Aksi halde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilir. Anayasa eğer AB müktesebatına uymuyorsa yani yanlışsa doğru bir işi yanlış bir anayasaya uydurmak gibi bir garabeti Türkiye yaşıyor. Onun için de zaman zaman Türkiye'de reformların yapılamamasının önündeki en büyük engel olarak bu Anayasa duruyor.''

-''TOPLUMSAL TALEP VAR AMA...''-

Kamu denetçiliği, kamu yönetiminde yapılacak reform, personel reformu gibi konuların beklediğini anlatan Çiçek, devletin kurumları arasındaki işleyişi yeniden düzenleyecek bir çok engelin olduğu gibi durduğunu belirtti. Çiçek, yüksek yargı başta olmak üzere çeşitli meslek odalarının toplantılarında anayasa değişikliğinin gerekliliğinin dile getirildiğini söyledi.

''Toplumsal bir talep var ama buna karşı da adı sıkça konuşulup bir türlü gereği yapılamayan bir süreci yaşıyoruz'' diyen Çiçek, parti olarak konuyla ilgili hazırlığı 22 Temmuz seçimlerinden önce başlattıklarını ve belli bir noktaya getirdiklerini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yapılacak anayasa AK Parti'nin anayasası değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasası olacak. Dolayısıyla buna herkesin katkı vermesi lazım. Herkes 'değişsin' diyor ama kimse adım atmıyor. Biz adım atmaya başladığımızda da 'Bu AK Parti'nin anayasası olacak, Meclis çoğunluğuna güveniyor' tarzında anayasa değişikliğine taraftar olmayanlar bahane arayıp Türkiye'de bir gergin tartışma başlatıyor.

Eğer bu anayasanın değişmesi gerekiyorsa -ki bize göre değişmesi gerekiyor- 5 madde dışında bu Anayasa'nın geri kalan tüm maddelerini de değiştirebiliriz, uzlaşarak, anlaşarak, herkes katkı vererek en başta ana muhalefet partisi, Meclis'te grubu bulunan partiler, dışarıda meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri dahil herkesle birlikte biz bu Anayasa'nın istisnaları dışında tümünü değiştirebiliriz. Ne kadarını değiştirmek imkanımız varsa bunları birlikte konuşarak, görüşerek, müzakeresini yaparak Meclis çatısı altında bunu gerçekleştirebiliriz. Bu işin gerçekleşeceği mekan, platform, çatı TBMM'dir.''

-''YOLU, MECLİS'TEKİ KOMİSYONA KATILMAK, ÜYE VERMEK''-

TBMM'de geçtiğimiz dönemde anayasa değişikliğine yönelik çalışmaların uzlaşma komisyonu kurularak yapıldığını anımsatan Çiçek, ''Böyle bir süreç başlatılabilir. Herkes hangi maddelerin değişmesini istiyorsa nasıl bir değişiklik istiyorsa hem kendi fikirlerini söyleyerek hem de toplumun bu konudaki düşüncesi, görüşü olan kurumları, kişileri davet etmek suretiyle yeni bir anayasayı yapma imkanımız var'' diye konuştu. Buna en hazırlıklı, en istekli partinin kendileri olduğunu vurgulayan Çiçek, şunları kaydetti:

''Nedense şimdi Türkiye'de herkes değişikliği istiyor, 'AK Parti teklif getirsin'... Peki sizin bu konuda bir düşüncenizin olması gerekmiyor mu? Bir katkı vermeniz gerekmiyor mu? Biz de sizinkini görelim dersek... Bunun yolu, Meclis'teki komisyona katılmak, üye vermek ve orada tartışarak, konuşarak, uygarca müzakeresini yaparak bu işi gerçekleştirmektir. Bu konuda hiçbir ön şarta sahip değiliz. 'Şu olmazsa bu olmaz' demiyoruz. Kaç madde, nasıl değişecekse varız. Bizim maksadımız, üzüm yemek, bekçi dövmek değil, bu Anayasanın değişmesidir. Değişikliğin yapılacağı usul ve esaslar bugünkü Anayasaya göre olacaktır ve bu da TBMM çatısı altında yapılacaktır. Herkesin katkısını ortaya koyması lazım. Kimsenin kimseyi beklemesi gerekmiyor. 'AK Parti'nin teklifini görelim' diyenler bunu niye söylüyorlar? Çünkü bu değişikliğe taraftar değiller. Bizim teklifimizde kendilerince uygun görülmeyen düzenlemeleri bahane ederek 'biz değişikliğe vardık ama AK Parti bunları getirdi' demiş olmak için daha şimdiden mazeretin raylarını döşemeye çalışıyorlar. Bu da çok doğru değil. İsterlerse konuyu konuşuruz. Ortak zeminde müzakeresini yaparız. Onun için kimsenin, 'AK Parti kaç madde getirecek, ne düzenleme yapacak' böyle bir beklenti içerisine girip işi başka bir istikamete sevk etmemesi lazım.''

-''YERİMİZE MADDE YAZILIYOR''-

Siyasilerin TBMM grup konuşmalarında anayasa değişikliği konularına değindiklerini söyleyen Çiçek, ''Daha bu konuda resmen ortaya koyduğumuz bir görüş yokken bizim yerimize madde yazılıyor. Ondan sonra bu maddeyle ilgili bir sürü itirazlar söyleniyor. Bizim böyle bir düşüncemiz yok, yazmadık biz'' dedi.

Cumhurbaşkanının görev süresinin 7 yıla çıkarılması, milletvekilliği süresinin 5 yıldan 4'e düşürülmesi gibi konuların tartışıldığını hatırlatan Çiçek, ''Sanki bizim böyle bir düzenlememiz varmış gibi başlıyorlar yarım saat bunun üzerine siyasi münakaşa yapmaya. Eğer hakikaten bir şey değişecekse bir şeye karar verilecekse komisyona gelir, herkes fikrini söyler, herkesin ne söylediği belli olur o zaman yüz yüze, birbirimizin ne söylediğini bilerek tartışma yaparız. Şimdi hayali bir kısım münakaşaları Türkiye'de boş yere yapmış oluyoruz'' diye konuştu.

Son dönemlerde tartışılan Anayasa Mahkemesi'ne TBMM tarafından üye seçilmesi, bireysel başvuru hakkı tanınması gibi konuları AK Parti'nin gündeme getirmediğini ifade eden Çiçek, bu konuların seneler önce yargı makamlarınca gündeme getirilip tartışıldığını söyledi.

Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı tanınmasının ''Türkiye'ye faydası olacaksa, Türkiye'yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde tazminattan kurtaracaksa'' tartışılabileceğini anlatan Çiçek, ''Bunları tartışmadan, niyet okuyarak, niyetler üzerinden tartışma yapmak anayasa gibi bir temel metni değiştirmenin ciddiyetiyle bağdaşmaz'' dedi.