AKP'yi İçeriden Devirme Planı
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, AK Partiye açılan kapatma davasının ardından...
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, AK Parti'ye açılan kapatma davasının ardından, şimdi de AK Parti'ye yönelik fitne kuşatması ve partiyi yıpratma harekatı başladı.
AK Parti'ye açılan kapatma davasının ardından, harekete geçen malum çevreler, şimdi de partinin içine fitne sokma telaşına düştü. Kabineye giremeyen isimlerin yaptığı açıklamalara yer veren, kartel gazeteleri, kapatma davası sürecinde AK Parti'yi içerden karıştırmayı hedefliyor. Yapılanlar, 28 Şubat döneminde yaşananları hatırlattı.
ESKİ PARTİLİLERİ KULLANIYORLAR
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Cumhurbaşkanı adayı olduğu takdirde destekleyeceğini söylediği eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, "Yeni parti için uygun ortamı hazırlıyorum" diyerek yeni parti kurulacağının sinyalini verdi.
Ergenekon terör örgütü ile dirsek teması içinde olduğu ortaya çıkan Balıkesir eski Milletvekili Turan Çömez, ulusalcı oluşumlarda ismi geçenlerle birlikte görülüyor. AKP Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem, MHP ile türban işbirliğinin fayda getirmediğini iddia ederken, Ertuğrul Yalçınbayır da, AK Parti'nin hata yaptığını öne sürüyor.
KARTEL YİNE İŞBAŞINDA
Kartel gazeteleri, kabine dışında kalan isimlerin yeni oluşumlarına destek verirken, muhafazakar siyasileri baskı altına alıyor. Kartel gazetelerinin, İslâmi değerlere saldıran haberlerindeki artış da dikkatlerden kaçmıyor. Tıpkı 28 Şubat sürecinde olduğu gibi, cemaat önderlerini hedef gösteriyor, irtica yaygarası yapıyor ve İslâmi kimlikleriyle tanınan şahısların kişisel tercihlerini bütün Müslümanlara mal ederek dezenformasyon peşinde koşuyor. Üniversitelerde çatışma ortamı oluşturulmaya çalışılırken, Adapazarı'nda Kürt-Türk çatışmasına yönelik provokasyon son anda önlendi. Siyasi gözlemciler, bu son gelişmeleri "AK Parti'ye yönelik fitne harekatı, kimin tezgahı" Ergenekoncular, yeniden mi faaliyete geçti?" şeklinde yorumluyor.
28 ŞUBAT ÖZLEMİ İÇİNDE OLANLAR YOK DEĞİL
AK Parti içindeki, kapatılma davasıyla birlikte, muhalif sesleri ve eleştirileri değerlendiren Prof. Dr. Mehmet Altan, "Türkiye'de hâlâ 28 Şubat severler var. Bunlar çeşitli arayışlar içine girebilirler. AK Parti yüzde 47 oy almış bir parti ama bugün kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya. Mevcut tablo, ortada bazı sıkıntıların olduğunu gösteriyor. Bu sıkıntıların neden ve niçinleri iyi tahlil edilmeli. 28 Şubat arayışı içinde olanların ekmeğine yağ sürmemek gerekiyor. Gelinen süreçte sağduyunun kaybolduğu ortada. Bunun için de objektif olmaya çalışmalıyız" dedi.
FİTNE ÇIKARILMAK İSTENİYOR OLABİLİR
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu da bugün yaşanılan sürecin 28 Şubat dönemiyle benzer yönlerinin olduğunu söyledi. Karamollaoğlu, "Kapatma kararı yargının siyasete ve demokrasiye fiili olarak müdahalesidir. 28 Şubat'ta Refah Partisi'ni de bölmeye çalıştılar ama başaramadılar. Doğru Yol Partisi'ni (DYP) böldüler. Kapatma davasıyla birlikte düşünüldüğünde fitne çıkarılmak isteniyor olabilir. 28 Şubat'ta Refah Partisi'nin (RP) kapatılması için el altından birçok faaliyet yürütüldü. Bizi bölemeyeceklerini anlayınca ortağımız DYP'ye yöneldiler ve onu böldüler. Fazilet Partisi'nin kapatılması da 28 Şubat sürecinin bir parçasıydı. Bugünkü durumun 28 Şubat'la benzer yönleri olduğu gibi ayrışan yönleri de var" dedi.
AK PARTİ İÇERDEN VE DIŞARDAN KUŞATILMAK İSTENİYOR
Sağlık-İş Sendikası Başkanı Mustafa Başoğlu da Türkiye'de siyasetin baskı altına alınmak istendiğini söyledi. AK Partili bazı vekillerin, "Başörtüsü konusunda acele ettik" açıklamasını yakışıksız bulduğunu belirten Başoğlu, "AK Parti önce açılan kapatma davasıyla ardından bazı muhalif milletvekillerinin açıklamalarıyla, kuşatılmak ve zor duruma düşürülmek isteniyor. Belli çevreler AK Parti içersinde huzursuzluk meydan getirerek, iç karışıklık çıkarmaya çalışıyor. Basın da buna destek veriyor. Abdüllatif Şener'in açıklamalarını da bu süreçle beraber değerlendirmek gerekiyor. 28 Şubat öncesi olduğu gibi su bulandırılmak isteniyor. Gazetelerde çıkan haberler bu gerçeği ortaya koyuyor. Aslında laikliğe değil İslâm'a yönelik bir saldırı var" şeklinde konuştu.
28 ŞUBAT'TA NE OLMUŞTU?
RP ve DYP'nin kurduğu Refahyol koalisyonunu yıkmak isteyen çevreler önce RP'yi bölmeye çalışmış, bunda başarılı olmayınca koalisyon ortağı DYP'ye yönelmişlerdi. Güç odakları, "askeri darbe olacak eğer DYP saflarında olursanız siz de yargılanırsınız" korkusu yayarak DYP'den çok sayıda milletvekilinin istifa etmesine sebep olmuşlardı. DYP'den ayrılan milletvekillerine, daha sonra DTP (Demokrat Türkiye Partisi) kurdurulmuştu.
vakit