Aksu: Baykal DTP'lileri dağa özendiriyor
Aksu, Başbakan Erdoğan'ın DTP ile yaptığı görüşmeyi "terör örgütü ile görüştüğü" şeklinde değerlendiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a sert tepki gösterdi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, Kürt açılımı çerçevesinde Başbakan Erdoğan'ın DTP ile yaptığı görüşmeyi "terör örgütü ile görüştüğü" şeklinde değerlendiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a sert tepki gösterdi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, yaptığı yazılı açıklamada, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Başbakan Erdoğan'ın DTP ile yaptığı görüşmeye ilişkin sözlerine tepki gösterdi. Baykal'ın Erdoğan-Türk görüşmesini ele alış biçimi ve yaptığı değerlendirmelerin kendilerini yaraladığını ifade eden Aksu, Baykal'ın düşüncelerinden yararlanmayı beklerken 'sivri dili'nden yaralandıklarını belirtti. Baykal'ın önerilerini beklerken ithamlarına hedef olduklarını kaydeden Aksu, şunları söyledi:
"Sayın Baykal'a göre Genel Başkanımızın yaptığı görüşmenin muhatabı; Büyük Millet Meclisi'nde temsil edilen bir parti değil de 'şüphesiz ki' terör örgütünün kendisi imiş. Yazık, çok yazık. Bu nasıl bir tespittir, bu nasıl bir teşhistir. Bu mudur 35 yıllık siyasi deneyimin sonucunda söylenebilecek söz. Bu kadar kolay mıdır kestirip atmak. Oldu mu bu şimdi.Milli meseleler ve milli menfaatler ne zamandır siyasi rekabetin zemini haline geldi. Her konu bitti, dışarıda, içerde, bütün gündemler tüketildi ve siyasi kıvraklık yapılabilecek, siyasette varlık göstermek için fırsat görülebilecek, siyasi rekabet zemini olabilecek başka bir konu kalmadı da bu milli meseleye böyle iştahla negatif giriş yapılıyor. Süreç baltalanmaya çalışılıyor."
"Sorumlu siyasetle bağdaştıramıyoruz"
Baykal'ın Diyarbakır'da 'sorunların ancak diyalog'la çözülebileceğini söylediğini hatırlatan Aksu, CHP Genel Başkanı'nı 'tutarlı olmak, geçmişiyle çelişkiye düşmemek gibi bir kaygı gözetmemek'le suçladı. Baykal'ın açıklamalarının içler acısı, toplumu geren, hassasiyetleri kaşıyan ve 'buram buram siyasi taktik kokan' bir açıklama olduğunu savunan Aksu, bu durumu sorumlu siyasetle bağdaştıramadıklarını söyledi.
"Pozisyon siyaseti yapıyor"
Her meseleye özünden değil işgal ettikleri pozisyonun penceresinden bakmayı adet edinmenin samimi ve dürüst bir tutum olmadığını da ifade eden Aksu şunları kaydetti:
"Sayın Baykal pozisyon siyaseti yapıyor. Hakikate göre değil de bulunduğu yere göre konuşuyor, davranıyor. Bunca kıdem, siyasetteki onca, onlarca yıl bu sözleri söylemek için mi harcandı? Eğer buysa Sayın Baykal için samimi bir üzüntü duymaktan başka bir şey kalmıyor bize. Böylesine önemli bir konuda iki saat konuşup ta tek bir öneri getirmemek siyaset ustalığına değil laf cambazlığına işaret eder. Ne yapmamız lazımdı. Bizler siyasetçi olarak tribünlerde oturma lüksüne sahip değiliz. Acıları, sönen ocakları, gerilimi görmezden mi gelmeliydik? Yoksa umutsuzca birgün Sayın Baykal'ın iktidara gelmesini bekleyip, sorunu çözmesini mi hayal etmeliydik? Biz dağdakileri nasıl indiririz diye düşünürken sayın Baykal 'sizin aslında dağdakilerden bir farkınız yok' diyerek parlamenterleri dağa çıkmaya özendiriyor."
"Mevsimlik demokratların hali böyle oluyor"
Kürt sorununun çözümünün sadece iktidar partisinin sorumluluğunda olmadığını bütün kurumların, TBMM ve sivil toplum örgütlerinin de sorumluluğunda olduğunu ifade eden Aksu, "Hırs bürümüş gözlerle, iktidarı zor duruma düşürmekle Türkiye'yi zor duruma düşürmenin farkı anlaşılamayabilir. CHP ve Sayın Baykal artık kararını vermelidir. Sorunlar üzerinden mi yoksa çözümler üzerinden mi siyaset yapacaklar. İki ileri bir geri adımla demokrat olunmaz. Sürekli gelgitlerle demokrat olunmaz. Herkes kendine yakışanı yapar. Mevsimlik demokratların da hali böyle oluyor işte. Hayatları hizip kavgaları ve edindikleri statükoyu korumakla geçmiş, ilk rüzgarda üzerlerindeki demokrat şapkası uçan, siyaset kültürlerinde 'cesaret ve aksiyon' olmayan arkadaşların açılımdan anladığı da bu kadar oluyor" dedi.