Akyazı'da 64. Başörtüsü Eylemi
Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu 64. başörtüsü eylemini gerçekleştirdi.
Basın açıklamasının tam metni:
Bugün basın açıklamamıza taziye ile başlıyoruz. Elim bir şekilde hayatını kaybeden Tuncay ÖZDEMİR kardeşimize Allah'tan rahmet başta ailesine ve tüm halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Halkımızın acısını hafifletmesi gerekenler maalesef acıyı fazlalaştırıyorlar. 23 Nisanda Tekirdağ Hayrabolu'da bir devlet memurunun eşi sadece türbanlı diye garnizon komutanının tepki koymasıyla bacımızın tören yerinden uzaklaştırılmasını insanın haysiyetine, hak ve özgürlüklerine yapılan bir saldırı ve haksızlık olarak görüyoruz ve kınıyoruz.
Ülkemizin rotasında kendilerini belirleyici rolde görenler hala hukuktan ve eşitlikten söz etmeye devam ediyorlar. Akılları sıra cumhuriyetçilik, laiklik ve demokrasi nutukları atıyorlar. Bu güruha sesleniyoruz terör belasından her gün birkaç vatandaşımızı kaybediyor iken, açlıktan insanlar can çekişiyor iken, işgal ettiğiniz üniversitelerde silahlı ve bıçaklı kişiler öğrenciler üzerinde korku salmaya devam ediyor iken siz baylarda fildişi kulelerde sırçalı köşklerde gününüze gün, keyfinize keyif katıyorsunuz.
Unutmayın sahip olduğunuz varlıklar bu milletin alın teriyle kazanıp ödediği vergilerdir. Hatırlatmak istediğimiz bu aziz milleti artık aldatmayın kandırmayın. Derinlerde olmanız inandırıcı olduğunuz anlamına gelmiyor.
Birkaç sene arayla yapılan post modern darbeler ülkenin rotasını sürekli geri döndürmüştür. Artık insanımızın geri dönüşlere tahammülü yoktur.
Bugün 450 YTL asgari ücretle ev kirasını bile ödeyemeyen ailelerin perişanlığını, kız çocuklarını başörtülü olduklarından dolayı okutamayan ailelerin üzüntülerini, çocuklarını kaybeden ailelerin yüreklerindeki acıyı sayamadığımız daha nice trajedilerle hayatta kalma mücadelesi veren ailelerin dramını hisseden vicdan sahibi siyasetçileri, her türlü makam ve mevkii sahibi olanları çözüm üretmeye davet ediyoruz.
Bu topraklarda yaşayan insanlarımız dinlerini, inançlarını, dillerini ve kimliklerini tek tip anlayışa kurban vermeden var olma ve yaşama mücadelesi vermekteler. Bu asil mücadeleyi destekliyoruz.
Baskıcı, zulmedici ve tektipleşmeci beyinler ülkeye ve insanlığa zarar verdiklerini hissetmeliler. Zalime karşı, mazlumdan yana olmadıkça hiç kimse insanlığa faydalı olduğunu söylemek hakkına sahip değildir.
Hak ve hürriyetlerin önündeki engeller tamamen yok oluncaya dek güçlünün değil haklının yanında olmaya devam edeceğiz.
Gelecek hafta saat 12.30 da buluşmak üzere Allah'a emanet olun.
Bugün basın açıklamamıza taziye ile başlıyoruz. Elim bir şekilde hayatını kaybeden Tuncay ÖZDEMİR kardeşimize Allah'tan rahmet başta ailesine ve tüm halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Halkımızın acısını hafifletmesi gerekenler maalesef acıyı fazlalaştırıyorlar. 23 Nisanda Tekirdağ Hayrabolu'da bir devlet memurunun eşi sadece türbanlı diye garnizon komutanının tepki koymasıyla bacımızın tören yerinden uzaklaştırılmasını insanın haysiyetine, hak ve özgürlüklerine yapılan bir saldırı ve haksızlık olarak görüyoruz ve kınıyoruz.
Ülkemizin rotasında kendilerini belirleyici rolde görenler hala hukuktan ve eşitlikten söz etmeye devam ediyorlar. Akılları sıra cumhuriyetçilik, laiklik ve demokrasi nutukları atıyorlar. Bu güruha sesleniyoruz terör belasından her gün birkaç vatandaşımızı kaybediyor iken, açlıktan insanlar can çekişiyor iken, işgal ettiğiniz üniversitelerde silahlı ve bıçaklı kişiler öğrenciler üzerinde korku salmaya devam ediyor iken siz baylarda fildişi kulelerde sırçalı köşklerde gününüze gün, keyfinize keyif katıyorsunuz.
Unutmayın sahip olduğunuz varlıklar bu milletin alın teriyle kazanıp ödediği vergilerdir. Hatırlatmak istediğimiz bu aziz milleti artık aldatmayın kandırmayın. Derinlerde olmanız inandırıcı olduğunuz anlamına gelmiyor.
Birkaç sene arayla yapılan post modern darbeler ülkenin rotasını sürekli geri döndürmüştür. Artık insanımızın geri dönüşlere tahammülü yoktur.
Bugün 450 YTL asgari ücretle ev kirasını bile ödeyemeyen ailelerin perişanlığını, kız çocuklarını başörtülü olduklarından dolayı okutamayan ailelerin üzüntülerini, çocuklarını kaybeden ailelerin yüreklerindeki acıyı sayamadığımız daha nice trajedilerle hayatta kalma mücadelesi veren ailelerin dramını hisseden vicdan sahibi siyasetçileri, her türlü makam ve mevkii sahibi olanları çözüm üretmeye davet ediyoruz.
Bu topraklarda yaşayan insanlarımız dinlerini, inançlarını, dillerini ve kimliklerini tek tip anlayışa kurban vermeden var olma ve yaşama mücadelesi vermekteler. Bu asil mücadeleyi destekliyoruz.
Baskıcı, zulmedici ve tektipleşmeci beyinler ülkeye ve insanlığa zarar verdiklerini hissetmeliler. Zalime karşı, mazlumdan yana olmadıkça hiç kimse insanlığa faydalı olduğunu söylemek hakkına sahip değildir.
Hak ve hürriyetlerin önündeki engeller tamamen yok oluncaya dek güçlünün değil haklının yanında olmaya devam edeceğiz.
Gelecek hafta saat 12.30 da buluşmak üzere Allah'a emanet olun.