"Allah'a Ismarladık Bahçeli"

"Allah'a Ismarladık Bahçeli"

MHP İstanbul eski milletvekili Bozkurt Yaşar Öztürk, MHP Lideri Bahçeli'yi topa tuttu, istifaya çağırdı: ‘Allah'a ısmarladık' de'

MHP eski İstanbul milletvekili Bozkurt Yaşar Öztürk, referandumda MHP'nin kalelerinde açık ara "evet"çıkması üzerine MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye istifa çağrısında bulunarak "Herkes fesini önüne koyup kendine çeki düzen versin. Mağlup olanlar da, 'artık biz galip gelemiyoruz, hadi Allah'a ısmarladık' demelidir" dedi.


Yeni Anayasa paketinin oylandığı 12 Eylül'de 'evet' diyen bağımsız ülkücüler, MHP'de olağanüstü kongre çağrısında bulunmaya devam ediyor. MHP'nin üçlü koalisyon hükümeti kurduğu 1999 seçimlerinde MHP'den İstanbul Milletvekili seçilerek Meclis'e giren Bozkurt Yaşar Öztürk, referandumda MHP'nin "hayır"deyip kalesi olan illerde bile kaybetmesi ardından MHP lideri Devlet Bahçeli'yi istifaya çağırdı. "Milletin referandumdaki kararı, bu milletin devletinden 100 km öne olduğunu gösterdi" diyen Öztürk, Bahçeli ve CHP lideri Kılıçdaroğlu için ilginç tespitlerde bulunuyor.

Anayasa paketi %58'lik oy oranıyla kabul edildi. Bu sonuçları nasıl okuyorsunuz?
Millet, bu anayasayı yüzde 58'lik oranla kabul ettiyse öpüp başınızın üstüne koyacak 'amenna ve saddakna' deyip uygulamaya koyacaksınız. Herkes milletin gösterdiği iradeye saygı duymak zorundadır. Ama ben isterdim ki tam anlamıyla müstakil, baştan aşağı değişmiş bir anayasayı oylayalım. 12 Eylül anayasası 30 yıllık süreçte yamalı bohça haline geldi. Gelen bir tarafını değiştirdi,giden bir başka tarafını" Değişmeyecek ilk üç madde kalır, onun haricinde anayasa baştan aşağı değişir. Anayasanın Türk milletinin değerlerine uygun bir şekilde komple değişmesi lazım. Değerlendirilmesi gereken en önemli husus budur.

Milletin verdiği bir mesaj var zannediyorum. Bu mesaj kime verildi ve mesaj nedir?
Bu anayasa referandumu gösterdi ki bu millet, bu devletin kurumlarından da bu devletin sisteminden de, partilerinden de 100 km ileride gidiyor. Normalde sitemin milletin ilerisinde olması gerekirken biz de millet devletten çok daha ileride" Kurumlara bakın" Anayasa Mahkemesi'nin, Yargıtay'ın, Danıştay'ın verdiği kararlara bakın, ne dediğimi anlarsınız. Başörtüsü hakkında verilen kararları hepimiz biliyoruz. Öyle ki halk muhalefetten de ileride" Siyasetten de" -Toprağı bol olsun- Yıllar önce bir tanesi 'Bu milletin yüzde 60'ı aptal diyordu'; bizdeki anlayış bu" Ama millet aptal olmaz. Aptal olan bu milletin sırtından geçinen asalaklardır. Şimdi millet yönetime müdahil olduğu için birileri çatlıyor, patlıyorNe kadar çatlarsa çatlasınlar bu millet iradesini tecelli ettirecek. Bunun lamı cimi yok. Laiklik diyorlarsa onu da Fransa'daki gibi uygulasınlar, başımızın üstüne koyalım. Şimdi olması gereken bu devleti, milletinden önce giden bir kurum haline getirmektir. Beni idare eden kurumlar, benden ileride olması gerekiyor.

ÜMMET TURAN'IN KENDİSİ!
Az sonra MHP'nin tutumunu soracağım ama öncesinde ülkücülüğü konuşmak lazım. Ülkücülüğün ve Türk milliyetçiliğinin bir evrim sürecinde olduğu ifade ediliyor. Nedir bu değişim?
Hak için halka hizmet anlaşılıyorsa siyaset yapmaya devam edeceğiz. Milliyetçi fikirlerimizi seslendirerek İslam'a mugayir olmamak kaydıyla Türk-İslam ülküsüne hizmet edeceğiz. Bugün Türk-İslam ülküsünün pek fazla telaffuz edilmediğini görüyoruz. Ülkücü tabiri kullanılıyor. Durum bu olunca da İslamî anlayış siliniyoruz. Halbuki ben İslam'a mugayir bir ülkücülük, böyle bir milliyetçilik tanımıyorum. Bunu o dönemin sloganlarında dahi görürsünüz. 1980 dönemi gençliği 'Rehberimiz Kur'an hedefimiz Turan' derlerdi. Gençlerin şiarı buydu. Biz Turan'ı dahi ümmetin birliği şeklinde algılardık. Ümmet Turan'ın kendisidir. Bizim Boşnak dediklerimiz kendine sırf Müslüman oldukları için Türk diyorlarsa bizim de turan anlayışımızın esprisi ortaya çıkar.
MHP'nin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
MHP, bu süreçte yanlış yaptığını anlamış olması lazım. MHP'nin yanlışını bütün yöneticiler anlamalı. MHP'nin tabanı olarak bildiğimiz kesimler de MHP yönetiminden ileride" Bahçeli çıkıyor, eski ülkücüler diye bir tabir kullanıyor. Ülkücülük eski değerlerini muhafaza ediyorsa bunun eskisi yenisi olmaz. Çıkıp da bize 'eski ülkücü' diyenler kendi ülkücülerinin ülkücülüklerini sorgulamalı. Acaba o kadroda yer alanlar gerçekten ülkücüler mi? Ben hala ülkücüyüm, peki bugün ülkücüyüm diyenler 1980'de ne yapıyorlardı, o zaman da ülkücüler miydi? Zaten merkezin taşraya ters düşmesinin sebebi de bu oldu. Taşradakiler değişmedi ama merkezdekiler değişti. Bu konuşmamızı okuyanlar Milliyetçi Hareket Partisi'nin genel merkezindeki kişileri alıp bir değerlendirmeye tabi tutsunlar. Bu adamlar ne yapmışlar. O dönemde hangi partide bereketlenmişler, bir bakılsın. Nerden nemalanıyorlardı? Okurlar baksınlar. Dürüst arkadaşlarımızı tenzih ederek söylüyorum; isim isim incelesinler, genel başkanından, 69 tane milletvekiline kadar, bir baksınlar.
Ulusalcılık ve statükoculuk eleştirileri var"
Biz ulusalcı değiliz. Dün karşı karşıya olduğumuz zihniyetle bugün ulusalcı olamayız. Bu onlarla barışık olacağız ama onlarla zihniyet farkımız var. Biz Türk İslam ülkücüsüyüz, onlar ise ulusalcı. Milliyetçilik MHP'ye fazla mı geldi. Aynı şekilde Bahçeli'nin statükocu tutumunu da ayrıca değerlendirmek lazım. Ülkücüler statükoyla yan yana gelemez.

Bahçeli, referandumun sonuçlandığı akşam erken seçim çağrısında bulundu. Ancak kamuoyunda 'bağımsız ülkücüler' olarak bilinen milliyetçi isimler ise MHP'ye olağanüstü kurultay çağrısında bulunuyorlar. Nasıl değerlendirirsiniz?
Sayın Başbakan söyledi bu tabiri, kamuoyu da sevdi galiba" Bağımsız ülkücülerin karakterindeki en önemli özellik doğrunun yanında yanlışın karşısında yer almasıdır. Kim olursa olsun bağımsız bir ülkücü bu şekilde davranır.

Devlet Bahçeli, erken seçim diyor ama bu tavrını değiştirmedikten sonra iktidara mı gelecek. En başta Türk-İslam ülküsünü seslendirmemiz lazım. Millete saygı duyması, milletle beraber yer alması lazım. Jakoben bir anlayışla bu işe devam edilemez. Erken seçimi konuşmaya gerek yok, herkes kendine bir çeki düzen versin. Millet bunun işaretini verdi. Herkes fesini nüne koyup kendine çeki düzen versin. Mağlup olanlar da, 'artık biz galip gelemiyoruz, hadi Allah'a ısmarladık' demelidir. Bu, MHP'nin tabanının sesidir. Gocunmadan, bu sese kulak verilmelidir. MHP, acilen kurultaya gitmelidir. MHP adına ahkam kesemem ama dost acı söyler, bu gerçekleri herkes söylüyor.
DEMİREL'İN BUGÜNKÜ VERSİYONU KILIÇDAROĞLU

Bir de CHP lideri Kılıçdaroğlu gerçeği var ülkemizde" Çark eden, geri adım atan bir Kemmal Kılıçdaroğlu" Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şimdi ben CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na bakıyorum, bir lider havası göremiyorum. Sanki idare-i maslahat gereği getirdiler, o koltukta öylesine oturuyor gibi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başında uzun süre kalabileceğini de zannetmiyorum. Birileri tarafından yönlendirildiği çok açık, o da partinin içindeki kimselerdir. Önder Sav ve arkadaşları Kılıçdaroğlu'nu idare ediyor. Adamın politikası da yok. Demirel, bir zamanlar 'Dün dündür, bugün bugün' demişti, onu bugün en iyi uygulayan Kılıçdaroğlu'dur. Ben oy kullanmak için Umre'ye gitmedim, insanlar Avrupa'dan akın akın Türkiye'ye geldiler, Kılıçdaroğlu oyunun takibini yapmıyor. Dün söylediğini bugün unutuyor. Biraz olayları takip eden insanlar bunu görüyor. Bugün bir şey söylüyor, yarın tam tersi bir şey söyleyebiliyorlar. Demirel'in bugünkü versiyonu denebilir, Kılıçdaroğlu için







vakit