Hasan Karakaya
Alma mazlumun ahını... Çıkar aheste aheste!
Hani, "Düşmez-kalkmaz bir Allah" deriz ya... Hani; "Çalma kapımı, çalarlar kapını" deriz ya...
İşte, bugünkü manşet haberimiz, tam da bu sözlerin ispatı gibi...
Malûm, yazarımız Asım Yenihaber tarafından kaleme alınan "Onbaşı bile olamayacakların general olduğu ülke" başlıklı yazı üzerine, "tam 312 general" tarafından dâvâ açılmış ve böylece Vakit "tazminat linci" ile boğulmak istenmişti.
Öyle ya;
Dâvâ açan generallerin her biri, bugünün parasıyla "2 bin TL" istiyordu... Bu da, "624 bin TL" demekti...
Dâvâ açıldığında "624 bin lira" olan bu rakam, dâvâ sürecinde; önce "900 bin TL"ye, daha sonra da "1 milyon 400 bin TL"ye çıkmıştı... Şimdi, bu rakam ne kadara çıktı bilmiyoruz... Herhalde "2 Trilyon"a yaklaşmıştır!..
"312 General"in maksadı belliydi:
Vakit aleyhinde açtıkları bu "tazminat dâvâsı" ile Vakit"i "linç" edecekler, "kapanmak" zorunda bırakacaklardı.
Çünkü Vakit, onların "emel"leri için "tehlikeli"ydi... Nerede "çürük elma", nerede "yolsuzluk" ve nerede "milletin değerleriyle mücadele" eden adam varsa, Vakit sürekli onları "deşifre" ediyordu...
İşin doğrusu;
Generallerin, "ağız tadıyla darbe" yapmalarına engel oluyordu.
O halde, icabına bakılmalıydı... Ama bu defa "yasal kılıf" geçirerek.
CÇG"DEN ŞEYTANCA PLÂN!
Çünkü daha önce "legal" ve "illegal" olarak "Vakit"i susturma plânı" hazırlamışlar ama başarılı olamamışlardı.
18 Ağustos 2008 tarihli birinci sayfamızda yayınladığımız "CÇG"nin plânları" şeytanın bile aklına gelmeyecek türdendi.
Buyrun, "Vakit"i susturmayı" amaçlayan "şeytanca plânlar"dan birkaçını yeniden hatırlayalım:
¥ Gazete yönetiminin ve yazarlarının özel yaşamları ve aile ilişkilerinin teknik takibe alınması,
¥ Her gün Adli Müşavirlikçe gazete taranarak suç unsuru tespit edilen haber ve yorumların İstihbarat Yönetim Şube Müdürlüğü"ne bildirilmesi,
¥ Tespit edilen suç unsurları doğrultusunda ilgili kişi, kurum ve STK"ların, duruma göre açık veya kapalı olarak uyarılması ve dava açmalarına öncülük edilmesi,
¥ Bu şekilde organize edilen yoğun davalarla gazetenin çalışamaz hale getirilmesi,
¥ Vakit gazetesinin kullandığı temalar takibe alınmış olup, bu temalar ve savundukları tezlerin çürütülmesi için cevabî mahiyette çalışmalar yapılması,
¥ Gazetenin, Remix projesi de dahil olmak üzere Mali ve Teknik D. Bşk"lığının imkân ve kabiliyetleri kullanılarak çok yönlü takibe alınması,
¥ Vergi, mali durum, ahlaki durum ve diğer ticari faaliyet ve ilişkileri takibe alınarak, işlem yapılması ve elde edilen bilgilerin kamuoyuna sızdırılması,
¥ Gazetenin ilgi ve iltisaklarına ilişkin elde edilecek bilgiler bir gazetede yayınlanarak, iki gazete arasında yaratılacak polemikten istifade edilmesi,
Yukarıdaki maddeler, başka söze hacet bırakmayacak kadar açık!..
"Vakit"i susturmak" için ne yapmaları gerekiyorsa yaptılar...
Üzerimize "SSK müfettişleri"ni gönderip, günler boyu "defter incelemesi" yaptırdılar!..
"Dâvâ"lara gelince!..
"312 General Dâvâsı" dersek, herhalde başka şey dememize gerek yok...
Çünkü, bu dâvâ; kod adları "Sarıkız" ve "Ayışığı" olan "darbe girişimleri"ne de konu olmuş!..
Şimdi anlıyoruz ki;
Vakit, "darbe"ler ve "cunta"cıların önünde "en büyük engel"dir!..
"Susturulması" gereken bir engel!..
Zira, "312 General Dâvâsı"nın bir benzeri, "3. sınıf dünya ülkeleri"nde bile, evet "Hotanto"da bile yok!..
SABOTAJ, ADAM KAÇIRMA VE DARP!
Yukarıdan beri saydığımız maddeler, "legal"(!) görünümlü "linç girişimleri"dir!..
Ki, bunlara "kartel gazeteleri" de, haber ve köşe yazılarıyla "yardım ve yataklık" etmişlerdir!..
Bir de "illegal yöntemler" var ki; bunlar "insanın kanını donduracak" cinsten!..
Buyurun, o maddeleri de hatırlayalım:
¥ Gazete dağıtım sistemi ve dağıtım şirketi takibe alınarak, dağıtım araçlarına yönelik eylem yapılması,
¥ Gazetenin baskıya girdiği akşam saatlerinde, gazete binasının elektrik, gaz, yangın güvenliği gibi alanlarına yönelik saldırı ve sabotajlarda bulunulması,
¥ Adam kaçırma, tehdit, darp gibi yollara başvurulması,
uygulanabilir ve etkin hareket tarzları olarak değerlendirilmektedir.
Hemen söyleyelim; "CÇG"nin plânı"nda öngörülen bu "saldırı"ları da yaşadık biz!..
Gazetemizin önüne "el bombası" bırakılması ve merkez binamızın "Kaleşnikoflu saldırı"ya uğraması, sadece iki örnek!..
"İllegal çete"lerin iftiraları sonucu Genel Yayın Koordinatörümüz Mustafa Karahasanoğlu"nun, Yayın Kurulu Üyemiz Hasan Hüseyin Maden"in ve ben Hasan Karakaya"nın yaşadığı "gözaltı"lar da, büyük bir ihtimalle "şeytanca plânın gereği" idi!..
Sonuç olarak söylemek istediğimiz şu:
Bizim, "doğaçlama" olarak geliştiğini sandığımız olayların birçoğu meğer "plân gereği" imiş!..
Evet, "Vakit"i susturma" plânının gereği!..
Ne var ki; "legal ve illegal saldırılar"a rağmen, bugüne kadar susmadık, inşallah bundan sonra da susmayacak ve "gerçekleri haykırmaya" devam edeceğiz!..
İşte bu "sinsi plân"larında başarılı olamayınca, bu defa "tazminat silâhı"na sarıldılar.
Biliyorlardı ki;
Vakit bu kadar parayı ödeyemez ve kapısına kilit vurmak zorunda kalır.
Ama, dedik ya;
"Düşmez-kalkmaz bir Allah."
"Keser döndü, sap döndü
Bir gün hesap döndü" ve dün "Vakit"i susturmak" için "şeytanî plân"lar yapan, "yasal kılıflı linç" uygulamak isteyenler bugün, kendi kazdıkları kuyuya düştüler!..
Vakit"e "darbe" yapacaklardı, şimdi kendileri "darbe sanığı!"
Vakit"i susturacaklardı, bugün kendileri susmak zorunda kaldı!..
Vakit çalışanlarını içeri attıracaklardı, bugün kendileri içeride!..
Düşünebiliyor musunuz;
Vakit"i linç etmek isteyen "312 General"den tam 93 tanesi, şu anda "darbe sanığı" durumunda... Bunlardan 75 general, hâlihazırda içeride... 10 General ise, görüldükleri yerde yakalanıp, içeri atılacaklar!..
Dün başkaları için "kuyu" kazan generaller, bir gün o kuyuya kendilerinin düşeceğini hiç düşündüler mi acaba?..
Eğer düşünmedilerse;
İçeride bol bol düşünürler artık.
Selâm ve saygılarımızla!..
akit