ABD Dışişleri bakanı Hillary Clinton, Suriye muhalefetinin yeniden yapılandırılacağını belirtince, ortaya yepyeni bin tablo çıktı: ABD Suriye"de yaşanan sürecin tam belirleyicisi olduğunu göstererek, bundan önceki "Suriye Dostları" toplantılarında takındığı tavrın çok ilerisine giderek "bu işin sahibi de patronu da benim" dedi"

Gerçekte Suriye halkı Beyaz Saray"ın bu küstahlığına nasıl cevap vereceğini gösterecek ama, Suriye halkı adına hareket ettiğini ileri süren birtakım siyasi ve askeri grupların, Clinton"un bu çıkışı karşısında içine girdikleri "başüstüne" tavrının adını da Amerikalılar şimdiden koydu: "Pozitif Bağımlılık."

Amerika işte böyledir; bir taraftan el öptürür, diz çöktürür, diğer taraftan da köleliğin adını "pozitif bağımlılık" olarak koyar.

Bakınız, Democracy Digest"te "Positive dependency? US launches "Riad Seif plan" to unify Syrian opposition" (Pozitif Bağımlılık mı? Amerika Suriye Muhalefetini Birleştirmek İçin Riyad Seyf Planı"nı Yola Saldı) başlığı altında yazılan analizde, "bütün Suriyeli muhalif liderler Katar"da gelecek hafta yeni bir liderlik oluşturacaklar" deniliyor.

Amerika"nın Suriye muhalefetini yeniden yapılandırmadaki rolü bu kadar öne çıkınca, ortaya çıkan "Suriye muhalefeti"imajını biraz olsun düzeltmek de yine Amerika"ya düştü. ABD Dişleri Bakanlığı sözcüsü Victoria Nuland, "bu Amerikan diktası meselesi değildir" diyerek bağımlı muhalefetin imajını düzeltmek istedi ve şu açıklamayı yaptı:

"Amerika bir yıldan fazla Suriye Ulusal Konseyi"nin arkasında durdu. Ancak şimdi, Suriye içindeki değişik politik grupları da kapsayacak şekilde bu muhalefetin politik üssünün da genişletilmesi gerektiğini hissetti. Washington Suriye muhalefetini sadece Sünni nüfusu değil, aynı zamanda Alevi, Dürzi, Hristiyan, Kürt ve değer azınlıkları da içine alacak şekilde geniş bir yelpazede görmek istiyor."

"Pozitif bağımlılık" bunu anlaşılır kılıyor.

Bu kadar bağımlılık olmasaydı, o kadar da cüret olamazdı elbette.

Amerika isim veriyor; "Riyad Seyf olacak" diyor; ardından, Suriye muhalefeti, yeni atanan lidere şapka çıkartıyor.

Foreign Policy ise bu "Pozitif Bağımlılık"ın taahhütnamesini şöyle yazıyor:

"Şunu açıkça belirtmek gerekiyor: eğer bizimle çalışmayı istiyorsanız, bu planı yerine getirmek için çalışmalısınız ve şimdi bunu yapacaksınız. Daha fazla vakit harcamayacağız; durum gittikçe kötüleşiyor. Şimdi yapmamız gereken bu"

Bu söyleme itiraz etmeye kalkışmayın; kötü bir şey değil, zira bunun adı "Pozitif Bağımlılık"

Bakın şimdi, Doha"daki "Suriye Muhalefeti Zirvesi"nden ne çıkacak?

Laik, liberal kimlikli grup ve kişilerin ABD ile uyumlarını anladık da, bizim İslamcılarımızın "pozitif bağımlılık"larını doğrusu nereye koyacağız..?

Amerika, Riyad Seyf"in "çavuş elbisesi"ni çoktan diktirdi bile.

Bakınız, Amerika"nın Suriye"ye atadığı yeni Şerif ile ilgili şimdiden "Obama yönetimi"nin son atağı, Riyad Seyf liderliğinde yeni bir koalisyon oluşturmak oldu. Riyad Seyf planı Amerikan Dışişleri Bakanlığı"nın yardımıyla geliştirildi. Bu yeni konsey yeni Amerikan yönetimi ile çalışmaya hazır olacak. Amerika"nın Suriye büyükelçisi Robert Ford, Riyad Seyf"in çok iyi arkadaşı"şeklinde yazılar yazılmaya başladı bile. Hatta, bunun bir "Riyad Seyf projesi" şeklinde tanımlanmasından önce, "Ford Kılıcı" şeklinde tanımlanmasının daha yerinde olacağı belirtiliyor.

Artık, "çavuş" mu diyeceğiz, "şerif" mi diyeceğiz, bilemem ama, yakasında Amerikan yıldızlı yeni liderimize "hoş geldiniz" diyoruz"

İşte Amerika böyle bağımlılık yapıyor".

Dert etmeyin; ne de olsa "pozitif""

[email protected]




Şerif Riyad SEYF

velfecr