Anayasa Mahkemesi'nde yarın kritik gün

Anayasa Mahkemesi'nde yarın kritik gün

Anayasa Mahkemesi, 5903 sayılı Türkiye ile Suriye Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemleri Hakkında Kanun'un bazı hükümlerinin iptali istemiyle açılan davada, yürürlüğünün durdurulması talebini yarın görüşe

TBMM'de temsil edilen tüm muhalefet partisi milletvekillerinin imzasının bulunduğu dava dilekçesinde, yasanın kanunun amacını içeren 1. maddesindeki ''Bu suretle elde edilecek arazilerin tarımsal amaçlı kullanılması'' ibaresinin, 2. maddenin tamamının ve ''Mayın temizleme ve arazi kullanım süreleri'' başlıklı 3. maddedeki ''taşınmazların temizleme karşılığı tarımsal faaliyette kullandırılması süresi'' ibarelerinin Anayasa'ya aykırı olduğu iddia ediliyor.

Davanın ilk incelemesini tamamlayan ve esastan görüşmeye karar veren Anayasa Mahkemesi heyeti, yürürlüğü durdurma istemini yarın görüşecek.

Heyet, kanunun bazı hükümlerinin iptal istemini ise daha sonra belirlenecek bir günde esastan sonuçlandıracak.

-ASKERE SİVİL YARGI YOLU AÇAN DÜZENLEME-

Anayasa Mahkemesi, askere sivil yargı yolu açan 5918 Sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un, iptali istemiyle açılan davanın ilk incelemesini de yarın yapacak.

Heyet, başvuruda bir eksiklik tespit etmezse davayı esastan görüşmeye karar verecek ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın belirleyeceği bir günde dava esastan karara bağlanacak.

CHP, 5918 sayılı Kanun'un, askerlere sivil yargı yolunu açan 7. maddesi ile değiştirilen ''halinde'' ibaresi ile geçici 1. maddedeki, 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinde yapılan değişiklik hükümlerinin yürürlüğüyle ilgili düzenlemenin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açmıştı.

Dava dilekçesinde, Anayasa'nın, askeri mahkemelerin görev alanına ilişkin yaptığı görevlendirme hükmü yürürlükte iken, yasa koyucunun bir yasa ile ve söz konusu Anayasa hükmünü değiştirmeksizin yeni bir düzenleme yapmasının, Anayasa'nın 145. maddesi ile bağdaşmayacağı savunulmuştu.