Ankara'da 171. Başörtüsü Eylemi

Ankara'da 171. Başörtüsü Eylemi

Ankara inanç özgürlüğü platformu 171. başörtüsü eylemini gerçekleştirdi.

Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu 171. Hafta Basın Açıklaması

Değerli Katılımcılar, Değerli Basın Mensupları;

Değerler vardır, eskimez.
Anlar vardır, unutulmaz.
Kıymetler vardır, bir zamana sığdırılmaz.
İnançlar vardır, bütün baskılara ve zorbalıklara rağmen terk edilemez.
Sevgiler vardır, yürekler ister; binlerce teşekkür, takdir, kıymet ifadesinden aciz kalır. Değerini ancak Allah belirler.
Kendisine ibadetten sonra onlara ihsanı hükmeden Allah; Anne ve babalara böylece büyük bir değer bahşetmiştir
Ondan fazlası mümkün değil, azı da kabul olunamaz. Anneleri bir güne sığdırmaya kalkışmak kapitalist ekonomi düzeninin, annelerin sırtından tüketim köleliğini pazarlamasından başka bir şey olmamakla birlikte, annelerin kıymetini de bir güne indirgeme seviyesizliğidir.

Annelere bir gün tahsis edenler annelerin ve anne olacakların yaşam biçimine müdahale ederek ülkemizdeki Müslüman kadınların İslam kimliğinin en vazgeçilmez unsurlarından biri olan başörtüsünü yasaklamaları, hiçbir hukuki ve insani dayanağı bulunmayan bu menfur yasağı ısrarla devam ettirmeleri tabiatlarındaki baskıcı, zorba zihniyeti ortaya çıkartmaktadır.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye'de üniversite rektörleri, YÖK ve siyasetçilerin başörtüsü yasağının gülünç kaçtığını düşünmeye başladıkları anda, bu yasaklardan ne Anayasa Mahkemesi'ne ne de Meclis'e ihtiyaç olmadan kurtulunacağını söylemiş. Üniversite rektörleri, YÖK ve siyasetçilerin başörtüsü yasağının gülünç kaçtığını düşünmeye başlayacağı zamana kadar daha ne kadar Başörtülü insanımız okuma ve çalışma hayatından soyutlanacak, daha ne kadar gözyaşı dökülecek bunun hesabını kim verecek. Ayrıca bu ülkede üniversite rektörleri, YÖK ve siyasetçilerin başörtüsü yasağının gülünç kaçtığını düşünmeye başlamasını beklemek, başörtüsü yasağından nemalanan bu güruhtan hiç beklenmeyecek bir davranış olur, bizce Sayın Arınç'ın bu düşüncesi gülünç kaçmaktadır.

Çiçeği burnunda Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, inancı gereği başını örten kadınların bu tercihlerinden dolayı "birtakım haklardan mahrum bırakılmasını istemenin temel insan haklarına aykırı olduğunu" söylemiş. Bakan Çubukçu, "Ülkemiz kadınlarının büyük bir bölümü inançları gereği başını örtüyor. Gerçek olan budur. İnancı gereği başını örten kadınların sırf bu inançlarından dolayı birtakım haklardan mahrum bırakılmasını istemek veya onları birtakım haklardan mahrum bırakmak veya bu yönde bir düşünceye sahip olmak zaten kavramsal olarak temel insan haklarına aykırıdır" demiş. Biz Milli eğitim bakanına buradan sesleniyoruz. Başörtüsü bir İnsan Hakkı ihlali gözüyle bakılması tamamen baştan yanlış bir bakış açısıdır. Gün gelir insanlar haklarından kendi rızalarıyla feragat edebilirler, ancak Başörtüsü bizler için Namaz gibi, Oruç gibi, Zekat gibi doğrudan bir ilahi emir olduğundan bu emiri şu veya bu şekilde yapmamamız veya fesada uğratmamız düşünülemez. Başörtüsü İslami kimliğimizin olmazsa olmazlarında olup, bu ibadetimizi özgürce yerine getirebileceğimiz zaman kadar bu meydanda mücadelemizi devam ettireceğiz.

Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu adına Murat Ekinci