Ankara'da 179. Başörtüsü Eylemi
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformunun düzenlemiş olduğu başörtüsüne özgürlük eylemi 179. Haftasına girdi.
Basın açıklamasının tam metni:
Ayrımcılık da istemiyoruz, ayrıcalık da!
Dopdolu gündemi olan bir haftayı geride bırakmak üzereyiz. Ülkemizde tanımı bir türlü netleştirilmeyen kavramlar ve onların ışığında ya da karanlığında uygulanan yasaklar hala can yakıyor.
Ankara Makine Mühendisleri Odası kendisinden mesleki bir belge talep eden başörtülü bir üyesine başı açık fotoğraf vermesi kaydıyla belge düzenlenebileceğini, aksi halde belge verilmeyeceğini söyleyerek yasaklara yeni bir boyut getiriyor.
Üniversiteden bir şekilde diplomasını alarak meslek sahibi olduklarını ve yasakların menzilinden çıktıklarını zanneden başörtülüler, özel sektörde bile bazı mesleklerin icra edilebilmesi için üye olunması gereken odalar ve birliklerin yasakçı tavrı yüzünden çalışamıyor. Yani başka bir deyişle başörtülülere kamusal alanlarda nefes aldırmayan yasakçılar, özel alanlarda da sosyal ve psikolojik bir ölüm öngörüyor.
Meslektaşları arasında dayanışma ve işbirliğini güçlendirmek ile üyelerinin ekonomik ve sosyal haklarını her platformda savunmak amacıyla kurulduğu iddia edilen meslek örgütlerinin herhangi bir yasal düzenleme bulunmamasına rağmen keyfi yasaklar üretebilmesi yasakçı zihniyetin içinde bulunduğu karanlığı resmetmektedir.
Sivil toplum örgütü adı altında faaliyet gösteren ancak kamu otoritesinden beslenen ve kamu denetiminde sözde sivil toplumculuk yapan meslek örgütlerini insan hak ve hürriyetlerine saygılı olmaya çağırıyoruz.
Meslektaşlarının menfaatlerini koruması gerekirken, üyelerine kılık kıyafetinden dolayı mesleki belgeleri düzenlemeyerek serbest çalışmalarına engel olan ve ekonomik anlamda zarara uğratan ideolojik yapılanmalar/meslek örgütleri, "üyelerinin menfaatlerini koruma amacıyla kuruldukları" yalanını daha fazla sürdüremezler.
Üstelik meslektaşlarının menfaatlerini korumak bir yana zarara uğratan siyasallaşmış meslek örgütleri bağımsız meslek örgütleri olamazlar.
İdeolojik saplantılarını meslektaşları üzerinde Demokles'in kılıcı gibi sallandıran hizipçi meslek odası çalışanları ve yöneticileri meslek örgütlerinin saygınlığını ve güvenini yeniden tesis edebilmesi için hemen ayıklanmalı ve tasfiye edilmelidir.
Adalet temeline dayalı kılık kıyafet veya düşünce farklılıklarını değil, üyeleri arasında liyakat ve ehliyete göre işlem yapan, kendi hizipçi, ideolojik fantezilerini meslektaşlarına yansıtmayan bir makine mühendisleri odası istiyor, oda yöneticilerini bu ayıptan kurtulmaları ve hatalarından vazgeçmeleri hususunda uyarıyoruz.
Ayrımcılık da istemiyoruz, ayrıcalık da!
Dopdolu gündemi olan bir haftayı geride bırakmak üzereyiz. Ülkemizde tanımı bir türlü netleştirilmeyen kavramlar ve onların ışığında ya da karanlığında uygulanan yasaklar hala can yakıyor.
Ankara Makine Mühendisleri Odası kendisinden mesleki bir belge talep eden başörtülü bir üyesine başı açık fotoğraf vermesi kaydıyla belge düzenlenebileceğini, aksi halde belge verilmeyeceğini söyleyerek yasaklara yeni bir boyut getiriyor.
Üniversiteden bir şekilde diplomasını alarak meslek sahibi olduklarını ve yasakların menzilinden çıktıklarını zanneden başörtülüler, özel sektörde bile bazı mesleklerin icra edilebilmesi için üye olunması gereken odalar ve birliklerin yasakçı tavrı yüzünden çalışamıyor. Yani başka bir deyişle başörtülülere kamusal alanlarda nefes aldırmayan yasakçılar, özel alanlarda da sosyal ve psikolojik bir ölüm öngörüyor.
Meslektaşları arasında dayanışma ve işbirliğini güçlendirmek ile üyelerinin ekonomik ve sosyal haklarını her platformda savunmak amacıyla kurulduğu iddia edilen meslek örgütlerinin herhangi bir yasal düzenleme bulunmamasına rağmen keyfi yasaklar üretebilmesi yasakçı zihniyetin içinde bulunduğu karanlığı resmetmektedir.
Sivil toplum örgütü adı altında faaliyet gösteren ancak kamu otoritesinden beslenen ve kamu denetiminde sözde sivil toplumculuk yapan meslek örgütlerini insan hak ve hürriyetlerine saygılı olmaya çağırıyoruz.
Meslektaşlarının menfaatlerini koruması gerekirken, üyelerine kılık kıyafetinden dolayı mesleki belgeleri düzenlemeyerek serbest çalışmalarına engel olan ve ekonomik anlamda zarara uğratan ideolojik yapılanmalar/meslek örgütleri, "üyelerinin menfaatlerini koruma amacıyla kuruldukları" yalanını daha fazla sürdüremezler.
Üstelik meslektaşlarının menfaatlerini korumak bir yana zarara uğratan siyasallaşmış meslek örgütleri bağımsız meslek örgütleri olamazlar.
İdeolojik saplantılarını meslektaşları üzerinde Demokles'in kılıcı gibi sallandıran hizipçi meslek odası çalışanları ve yöneticileri meslek örgütlerinin saygınlığını ve güvenini yeniden tesis edebilmesi için hemen ayıklanmalı ve tasfiye edilmelidir.
Adalet temeline dayalı kılık kıyafet veya düşünce farklılıklarını değil, üyeleri arasında liyakat ve ehliyete göre işlem yapan, kendi hizipçi, ideolojik fantezilerini meslektaşlarına yansıtmayan bir makine mühendisleri odası istiyor, oda yöneticilerini bu ayıptan kurtulmaları ve hatalarından vazgeçmeleri hususunda uyarıyoruz.