Ankara'da 184. Başörtüsü Eylemi
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu periyodik basın açıklamasını Sıhhiye Abdi İpekçi parkında gerçekleştirdi. Platform adına basın açıklamasını Mazlumder üyesi Ali Dalaz yaptı.
Açıklamada inanç özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını ve Hizbuttahrir'e yönelik operasyonların durdurulması istenildi. Örgütlenme önündeki engellerin kaldırılması ve insan hakları ihlallerine son verilmesi istenildi.
Ankara inanç özgürlüğü platformu basın açıklaması.
Yaklaşık iki hafta önce Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) aldığı bir kararla üniversite sınavlarında meslek liselerine karşı 28 Şubat darbesinden bugüne uygulanan katsayı adaletsizliğine son vermişti.
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu olarak geç kalınmış bir karar dahi olsa emeği geçenleri tebrik etmiş ve bu karara karşı idari yargı yolunun açık olduğunu belirterek "YÖK'ün aldığı bu kararı idari yargıya götürebilecek, ilke yoksunu, yarasa kılıklı "habis ur"ların halen bulunduğunu belirtmiştik. Zaman maalesef bizi yanıltmadı ve adına İstanbul Barosu denilen örgüt, katsayı adaletsizliğine son veren kararı idari yargıya taşıdı.
İstanbul Barosu tıpkı diğer ideolojik sapık örgütler gibi kendisine yakışanı yapmıştır. Kendisi gibi olmayanı ötekileştiren, kendisine benzemeyeni cebren ve hile saf dışı bırakacak kadar ilke yoksunu olabilen bir yapılanmanın yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır. Hukuku siyasi iktidarlara karşı kullanılacak bir silah ve söylem olarak değerlendiren, kişi hak ve özgürlüklerini sadece kendi familyasından olanlara reva gören bu ortaçağ zihniyeti tıpkı yüzyıllar önce ele geçirdiği ve sızdığı diğer kamusal alanlardan olduğu gibi barolardan da temizlenecektir.
Asıl amacı bireysel hak ve özgürlüklerin çoğalması ve yaygınlaşması olması gerekirken on yıldır süren bir haksızlığın devam etmesi için taraf olan İstanbul Barosu zaten hukukçuluğu tartışılır olan ismine yeni bir leke çalmıştır.
Öte yandan Çilek Grup adlı bir ticari işletmenin kendisine iş başvurusu yapan başörtülü bir bireye göndermiş olduğu yanıt maili Türkiye'de ayrımcılığın varmış olduğu noktayı göstermesi açısından manidardır.
Adı geçen firmanın internet sayfasında yayınladığı düzeltme metnini samimi ve gerçekçi bulmuyoruz. Maili gönderen kişinin soy ismiyle aynı adı taşıyan ticari işletmenin birbirinden bağımsız olduğu ve söz konusu mailin işten ayrılan bir çalışanın işletmeyi yıpratmaya yönelik bir komplosu olduğu yönündeki açıklama inandırıcılıktan uzaktır.
Adı geçen firma maili gönderen kişi ile yakınlık derecesini ve ne zaman işten çıkarıldığını açıklamalıdır. Toplumsal kutuplaşmayı artırmaktan ve gerilim yaratmaktan başka bir işe yaramayan bu ilkel ayrımcılığı az gelişmişliğin bir örneği olarak tarihe kaydediyoruz.
Bizler inançları ile var olan bireyler olarak isteseniz de istemeseniz de burada olacağız ve ilkelliğinizi, barbarlığınızı yüzünüze vurmaya devam edeceğiz. Ta ki, bütün ayrımcılıklar ortadan kalkana kadar"
Mazlumder Ankara Şubesi