Ankara'da Kudüs Günü-FOTO
İsrail Sefareti Önünde Kudüs Günü Eylemi...
MAZLUMDER''in organizesi, Bab-ı Ali Ehlibeyt Vakfı, İhh Ankara, İlkder, Başkent Kadın Platformu, 16 Temuz Hareketi, Milli Türk Talebe Birliği''nin katılımı ile Dünya Kudüs Günü''nde israil büyükelçilik konutu önünde eylem gerçekleştirldi. MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk ÜNSAL basın açıklaması yaptı.
Açıklamanın ardından çok sayıda katılımcıyla birlikte İsrail Büyükelçilik konutu önünde iftar yapıldı.
Kudüs Günü Basın Açıklaması
İnsanlık tarihinin en önemli medeniyetlerine ev sahipliği yapan ve bu tarihi hatıraya uygun olarak da yeryüzünün diğer coğrafyalarına kıyasla farklılıkları az sorunla bir arada yaşatabilme irfanını geliştiren Filistin toprakları 1948'de Siyonist işgalle tanıştığından bu yana hukukla, saygıyla, tahammülle, adaletle, barışla arasına ulaşılması zor mesafeler koydu. O tarihten bu yana genel olarak Filistin toprakları ama özellikle bölgenin kalbi niteliğindeki Kudüs her nevi hukukun ayaklar altına alındığı bir yer oldu. 1947 BM planına göre Kudüs uluslararası bölge ilan edilmişken İsrail şehri 1967'de önce işgal sonra ilhak etti. O güne kadar ne Yahudilere ve ne de Hıristiyanlara ait hiçbir yapıya el uzatılmamışken Siyonistler 21 Ağustos 1979'da Mescid-i Aksa'yı içindeki birçok tarihi eserle beraber yaktılar. Ve 1980'de bütün Dünya'nın itirazlarına rağmen Kudüs başkent ilan edildi. 1980'de, 478 sayılı kararla BM İsrail'in başkent ilanını geçersiz saydı ama İsrail için hiçbir BM kararının anlam ifade etmediği gibi bu karar da anlamsızdı. Filistinlilerin yaşadıkları köyler ve şehirler yüksek duvarlarla açık hava hapishanesine dönüştürüldü, BM Lahey Adalet Divanı duvarı yasadışı ilan etti ve yıkılması kararını verdi ama İsrail söz konusu olunca uluslararası hukukun ve mekanizmaların bağlayıcılığı çalışmıyordu. 2000 yılında Yahudiler Mescid-i Aksa'nın restore çalışmalarına karşı yürüyüş düzenlediler ve restore çalışmalarını durdurdular ama binlerce Müslüman'ın hayatına mal olan 2. İntifada'nın çıkmasının müsebbibi olan Mescid-i Aksa'nın altındaki kazılar şimdiye kadar kesintisiz devam ediyor. 1948'den bu yana Filistin'in birçok yerine ve Kudüs'e özel teşviklerle özendirilmiş ithal Yahudi yerleşimcilr getirtilerek demografi alt üst edildi. Halen Kudüs'te bulunan birçok Müslüman mezarlıkları ve tarihi eseler ile bir takım Hıristiyan eserleri yıkılarak şehir Yahudileştirilmek istenmektedir. Bu uygulamalarla herkesin şehri olan Kudüs sadece bir dinin şehri haline getirilmek istenmektedir; bu ırkçılıktır ve ırkçılık uluslararası hukukun en büyük suçlarındandır.
Ramazan'ın son Cuması Kudüs günü olarak kutlanmaktadır. En önemli insanlık birikimlerinin kavşak noktasındaki bu şehir 88 yıllık Haçlı işgali ve son 62 yıllık Siyonist işgal dönemleri hariç tutulacak olursa farklı din, mezhep ve etnik grubu olabildiğince sorunsuz beraberce yaşatmayı becerebilmiş ender mekanlardan biridir. Kudüs tahammül kültürünün ve karşılıklı saygının tecessüm ettiği ortak başarının adıdır ve bu başarı bunu yapan herkesindir. İnsanlığın farklılıkları beraberce yaşatma konusunda uğradığı her başarısızlıkta dönüp bakacağı bir örnek olması gerekirken Kudüs'ü tektipleştirmek, diğer kültürlerin izlerini sinsice silmeye kalkmak, diğerlerinin ibadetlerini kısıtlamak ve engel olmak, diğerinin kutsalına saygı göstermemek ve bu ortak miras hakkında alınmış uluslararası hukuku hiçe saymak zulümdür, ırkçılıktır, barışı tehdit etmektir ve nihayetinde hepimizin başarısına saygısızlıktır. Bu açıdan bakılırsa Kudüs günü, bir şehrin bir dine aidiyet iddiasını yinelemek olmayıp insanlığın en görkemli başarısını tekrarlama arzusunun ifadesidir. İnsanlık ortak vicdanı, Yahudisi, Hıristyanı ve Müslümanı ile ırkçı Siyonizm'e son verecek ve Kudüs; Filistin topraklarının geri kalanı ile beraber tarihte olduğu gibi, tekrar barışın ve beraberce yaşamanın en göz kamaştırıcı derslerini herkese öğretecektir.
Ahmet Faruk ÜNSAL
MAZLUMDER Genel Başkanı