Askerin Gerekçesi Gerçekçi Değil (VİDEO)

Askerin Gerekçesi Gerçekçi Değil (VİDEO)

Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasını düzenleyen yasa maddesinin veto edilmesi için Genelkurmay’ın Köşke gönderdiği itiraz yeni bir tartışma yarattı.

Genelkurmay'ın ileri sürdüğü yasayla 'Kışlaya siyaset gireceği'ni, 'Sivil-askeri yargı çatışması yaşanacağı'ni ve 'emir komuta zincirinin zaafa uğrayacağı'nı iddiası hukukçulardan destek görmedi. Genelkumay'ın üç maddesini değerlendiren sivil ve asker kökenli hukukçular, tam aksine düzenlemeyle 'zaten siyasetle iç içe olan kışlanın siyasetten kurtarılacağını' ve Anayasa'nın 145'nci maddesinde yapılacak düzenlemeyle askeri ve sivil mahkeme çatışmasının ortadan kalkacağını savundu. Uzmanlar, 'Darbe garnizonda olursa asker yargılar, sokakta olursa sivil yargılar' mantığının doğru olmadığını söyledi.

Bu yasa siyaseti kışladan çıkarır

# Ümit Kardaş (Emekli askeri hakim): Kışlada siyaset zaten var. Bu yasal düzenleme, aksine askerin siyasetle uğraşmasını engeller, kışladan siyaseti çıkarır. Bu düzenlemeler herhangi bir yetki kargaşası da yaratmaz. Bu düzenleme tabi yargı sistemine uygun. Bunun aksini istemek, 'Ben yargı özgürlüğümün kısıtlanmasını istemiyorum' demek. 145. madde tartışması olabilir ama bu maddede zaten evrensel hukuka da uygun değil. Zaten o maddeyi de Askeri Yargıtay'ı da kaldırmak lazım. Bu gerekçeler, hukuki ve askeri yararlarla açıklanamaz. Cumhurbaşkanının baskı altında olduğu kesin. Bu ikili bir baskı hatta.

Anayasa'nın 145. maddesine uygun

# Doç. Dr. Mustafa Şentop (Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı): Yapılan değişiklik Anayasa'nın 145'inci maddesine aykırı değil. Bu suçlar zaten askeri mahalde işlenebilecek suçlar değil. Bu bakımdan askeri mahal bakımından itiraz olamaz. Darbe garnizonda olursa asker yargılar, sokakta olursa sivil yargılar doğru değildir.

Yargı çatışması niçin doğsun ki?

# Ahmet Cengiz Tangören (Emekli Deniz Hakim): AB normuna göre yapılan kanun değişikliği Anayasa'ya aykırı değil. Düzenlemede hiçbir mahsur yok bence, ayrıca faydalı bir düzenleme. Bunun yanında yapılan değişiklik Askeri Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda yönelik bir düzenlemedir. Dolayısıyla ben sivil ile askeri yargı arasında çatışma çıkacağı görüşüne de katılmıyorum; yargı çatışması doğmaz, niçin doğsun ki? Kışlaya da siyaset girmez. Askeri yargı sahasının yetkisinin kısıtlanması zaten düşünülüyordu. Doğru bir uygulama oldu.

Avrupa'da kışlaya siyaset mi girmiş?

# Prof. Mustafa Kamalak: Anayasa'ya aykırı ise Anayasa Mahkemesi iptal eder. Asker bu son düzenleme ile ilgili olarak sınırlı olarak sivil mahkemede yargılanacak. Özü itibariyle Anayasal suç işlediğinde, Anayasa'yı, hükümete karşı suç işlediğinde ya da TBMM'ye karşı suç işleyip cunta oluşturduğunda yargılanacak. Bundan dolayı da neden askerin içine siyaset girecek ki? Avrupa ülkelerinde askeri mahkemeler sadece disiplin işleriyle uğraşıyor, bu ülkelerdeki ordulara siyaset mi girmiş? Ne zaman demokrasi gelecek?

3 yılda değişen demokrasi!..
Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açan düzenlemeye 'acele oldu' diye karşı çıkan TÜSİAD'ın 2006'da yayınladığı raporda askeri mahkemelerin kapatılmasını istediği ortaya çıktı. TÜSİAD için hazırlanan rapor dönemin Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Zafer Üskül tarafından kaleme alındı. 'Türk Demokrasisi'nde 130 Yıl (1876-2006): Prof. Dr. Bülent Tanör Anısına Türkiye'de Demokratikleşme Perspektifleri' adlı raporun 'Hukuk' bölümünde şu saptamalar yer aldı:

# Askeri kişinin görevini yapmasının şartları, yargıcın görevini yapmasının şartlarından farklıdır. Askerlik görevi, mesleğin gereği emir komuta zincire içinde kalmayı gerektirir.

# Askeri yargıçların görevlerini yaparken kendilerini emir komuta zinciri dışında düşünmeleri ni sağlayacak bir ortamın varlığından söz edilemez.

# Askeri yargıçlar yürütme organlarınca atanır ama unutulmamalıdır ki atama listeleri askeri hiyerarşi içinde yetkili makamlar tarafından hazırlanır.

# Askeri hakim ve subay üyelerinin yükselmelerinde, sicil yoluyla komutanları etkilidir. Özlük işleri, askeri bürokrasi içinde yürütülür.

# Askeri yargı ve sıkıyönetim mahkemeleri yargı sisteminden çıkartılmalıdır.

# Yüksek askeri mahkeme de kaldırılmalıdır.

'Kışlaya siyaset girer' görüşü şaka gibi

AK Parti'nin sosyal demokrat kökenli isimlerinden Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, askerlere sivil yargı yolunu açan kanunun Anayasa'ya aykırı olmadığını belirtti. Genelkurmay'ın yargı reformu konusunda Köşk'e gönderdiği ileri sürülen görüşler için 'şaka gibi' yorumunda bulunan Özdalga, 'Kışlaya siyaset girer' iddiasına da karşı çıktı: "Kışlaya siyaset girmesinin asıl nedeni, mevcut hukukî durumdur."

TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Özdalga, düzenlemeye itiraz edenlerin tek kaynağının Anayasa'nın 145. maddesi olduğuna işaret etti. Ancak söz konusu maddedeki "Askerî mahkemeler, asker kişilerin; askerî olan suçları ile bunların asker aleyhine veya askerî mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevler ile ilgili suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler." hükmünün darbe müteşebbislerini kapsamadığının altını çiziyor. Özdalga, "Anayasal düzeni değiştirme teşebbüsü, askerî, asker aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili bir suç değildir. Anayasa'ya aykırılık iddiasını öne sürebilmenin tek yolu, söz konusu yasadışı fiili, tamamen 'askerî mahallerde işlenen suç' çerçevesi içinde sıkıştırmaktır." diye konuştu. Özdalga, fiiliyatta bunun mümkün olmadığını, çünkü anayasal demokratik düzeni değiştirme suçunun ne tasarlama ne icra aşamasında, askerî mahallerle sınırlı kalmasının mümkün olmadığını vurguladı. Tasarlama aşamasında planlanan fiillerin tamamının (TBMM'nin zor kullanılarak görevden men edilmesi dahil) askerî mahallerin dışına dönük olduğunu belirten Özdalga, "Söz konusu tasarlama faaliyetlerinin askerî mahallerin dışında devam etmeden sürdürülmesi mümkün değildir. Bütün bunlar, son yıllarda yaşadığımız pek çok acı tecrübeyle de sabittir. O nedenle Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs suçunun sivil mahkemeler tarafından yargılanması, lafzi bir yoruma göre dahi 145. maddeye aykırı değildir." ifadelerini kullandı.

Genelkurmay'ın 'anayasa ve devlet düzenine karşı işlenen suçlar sivil yargı alanına sokulursa, kışlaya siyaset girer' endişesine de katılmadı. Özdalga, şöyle konuştu: "Eğer doğruysa, bu herhalde Adli Müşavirlik'in bir şakası olabilir diye düşünüyorum. Çünkü kışlaya siyaset girmesinin asıl nedeni, mevcut hukukî durumdur. Askerî mahallerde yıllardır ve yoğun biçimde siyaset yapılmasına ve anayasa suçu işlenmesine rağmen, sorumlu askerî yargının 40 yıldır tek bir kovuşturma dahi başlatmamış olması, o nedenle de suç işleyen asker kişilerde doğal bir koruma zırhına sahip oldukları varsayımının doğmuş bulunmasıdır. O kadar ki 'harekete geçmeyi savsakladı' diye zamanın genelkurmay başkanının yakasına sarılıp hesap soran ve bunu böbürlenerek medyaya anlatan bir orgeneral hakkında dahi herhangi bir adlî işlem yapılmamıştır. Herkesin bildiği bu gibi örnekler, ne yazık ki sayılamayacak kadar çoktur."

Haluk Özdalga, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un kısa süre önce yaptığı bir basın toplantısında, "TSK demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine bağlıdır. Bu ilkelere aykırı düşünce içinde olan, davranışlarda bulunan personeli bünyesinde barındırmaz. Bunun teminatı da Genelkurmay Başkanı olarak benim." dediğini aktardı. Özdalga, bu açıklamaya güvenerek Başbuğ'a şu çağrıyı yaptı: "Sayın Genelkurmay Başkanımız, asker kişilerin Anayasal düzeni değiştirme suçlarıyla ilgili yargılamanın sivil mahkemelerde yapılmasına, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine bağlı bir kurum olan TSK'nın bir itirazı olmadığını açıklasın. Böylece hem Sayın Başbuğ'un son açıklamalarına hem de TSK'ya kamuoyunun inancı ve güveni büyük ölçüde artacaktır. Ülke gündemini işgal eden sanki bir gerginlik varmış izlenimi yaratan tartışmalar da bir anda son bulacaktır."

Star