Atalay CHP'nin Belgesini Açıkladı

Atalay CHP'nin Belgesini Açıkladı

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Kayseri'deki yolsuzluk iddialarına hükümetten yanıt geldi

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, düzenlediği basın toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kayseri'deki yolsuzluk iddialarına yanıt verdi. CHP'nin elindeki bazı belgeleri bilerek yayınlamadığını öne süren Atalay, "İddiaların incelenmeden gündeme getirilmesi aymazlıktır. Dosyada adı geçen kişilerin hepsi dinlenmiştir ve karara varılmıştır. İçişleri Bakanlığı, 'Gereği yapılsın' diye talimat gönderdi. Belgelerin sadece işlerine gelen kısımlarını alıyorlar. Yalana ve iftiraya kılıf uydurmak için bazı belgeleri saklıyor" diye konuştu.

İşte Atalay'ın açıklamaları:

Toplantı sonunda bu dosyada yer alan bazı belgeleri sizlere dağıtacağız. CHP'nin yayınladığı belgelerin dışındaki belgeleri. Boşlukları dolduran belgeleri saklıyorlar, ellerinde var ama yayınlamıyorlar. Ben, onların gözden kaçırdığı belgeleri vereceğim.

Hacı Ali Hamurcu'nun yeni açılacak olan THY durağında hat temin edeceği vaadiyle çok sayıda müştekiyi dolandırdığı iddiasıyla, Kayseri Belediye Başkanlığı'nın suç duyurusunda bulunması üzerine Kayseri Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattığı bir soruşturma. Bu kişinin il dışında olduğu ortaya çıkıyor, sonra 7. ayın 17'sinde bu kişi Tekirdağ'da yakalanıp Kayseri'ye getiriliyor.

"BAKANLIK YAZI GÖNDERDİ, CHP BU BELGEYİ YAYINLAMADI"

Bunları ayrıntılı olarak değerlendirirsek konu daha anlaşılır olur. Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı İçişleri Bakanlığı'na bir yazı yazıyor. Hamurcu'nun özetle iddiasında belirttiği, ruhsata aykırı faaliyete göz yumulması, buna karşılık minibüs hatlarının satışında haksız menfaat temini iddiaları ile ilgili olarak kamu görevlilerinin yargılanması hakkındaki kanun gereğince gereken işlemler başlatıldı. İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü'nce 8. ayın 10'unda Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı doğrultusunda incelemesi yapılarak Vali görüşü Kayseri Valiliği'nden isteniyor. Kayseri Vali Vekili İbrahim Yurdakul imzalı bir yazı geliyor bakanlığımıza. "Bunların yargılanmasına yönelik mevzuat ile ilgilenin, ona göre işlem yapılacak" diyoruz. Vali vekili diyor ki, Kayseri Belediye Başkanı hakkındaki suçlamaların tamamı, rüşvet suçunu oluşturduğu, mal bildiriminde bulunmasının uygun olacağını belirterek işlem yapılması gereklidir diyor. Bunu bakanlığımız aldığında Kayseri Valiliği'nin konuyla ilgili yazısı İçişleri Bakanlığı'nın yazısıyla Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı'na iletiliyor.

Yani bakanlık bu konuda üzerine düşeni yapıyor. Bu defa Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı 9.19 tarihli yazısıyla zaten rüşvet iddiasıyla ilgili soruşturmaya başlandığını, devam ettiğini, diğer durumlar için gerekli işlemin yapılmasını bakanlığa arz ediyor.

"İFTİRAYA DAYANAK OLSUN DİYE OYUN YAPIYORLAR"

Koskoca bir ana muhalefet partisi işine gelen kısmını alıyor belgelerin, bir iftirayı ispatlamak için böyle bir oyuna başvuruyor. Bu çok üzücü. Buna tenezzül ediliyor. Bunların açıklanmayacağını mı zannediyorlar? Bakanlığımız, yine 10. ayın 4'ündeki bir yazıyla Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı talebi doğrultusunda şikayet konularının tamamını kapsayacak şekilde ön araştırmaların yapılmasını ve vali görüşünün bildirilmesini istiyor.

"BAKANLIĞIMIZ 'GEREĞİNİ YAPIN' DEDİ"

Bakanlığımız da valiliğe 'bu yazı doğrultusunda gereğini yapın' diye yazı gönderiyor. Valilik bir çalışanını görevlendiriyor. Yeterli delil bulunamadığı, bazıları da soyut nitelikte olduğundan, soruşturma açılmasında gerek olmadığını bildiriyor. Bize bu rapor gönderiliyor. Bakanlığımız da bu görüş doğrultusunda Kayseri Belediye Başkanı ve diğer belediye görevlileri hakkında, inceleme yapılmasına gerek olmadığına karar vererek dosyayı kaldırıyor.

Böyle rutin işlemler yüzlerce binlerce kere uygulanmıştır, hala uygulanmaktadır. Karara karşı itiraz yoluna başvurulmaya gerek görülmediği de bildirilmiştir. Öte yandan, işin diğer boyutu, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan soruşturmada da, Hamurcu'nun çok sayıda belediye görevlisine ithamda bulunduğu, ama iddialarıyla çelişki içeriyor. Sonradan iddialarını da yalanlıyor. Hem idari hem yargı boyutunda işlemler titizlikle yürütülüyor ve bu kararlar veriliyor.

Bakanlığımızca verilen işleme koymama kararı itiraz yolu açık bir karardır. Bunlardan memnun olmayan kişilerin yargı yoluna başvurmaları mümkündür.

"KILIÇDAROĞLU BUNU BİLMİYOR MU?"

O tarihte Kayseri Valisi, şu anda bakanlığımız müsteşarı olan Osman Güneş'in ismi burada zikrediliyor. Tayin kararnamesi çıktığında hemen gitmesi gerekmemektedir. 15 gün süresi vardır. Valilikten ayrılmadıkça da vali statüsü devam eder.

Bu basit yasal kuralları Sayın Kılıçdaroğlu'nun bilmemesi mümkün değildir. Görevini yapan kişilere çamur almak, bundan medet ummak, ibretlik bir durumdur. Hiçbir ayrıntı atlamadan verdiğim bu bilgiyi, bu dosyalardan bu kadar kurgu dolu olaylardan medet umuyor. Bu ülkeye vereceği hiçbir katkı yok. Nerede kendisine yalan yanlış bilgiler getirilmiş alıp kullanıyor bunları. Bunları bildiği halde, bir vali nasıl ayrılır ne olur, bunu istismar etmesi, milleti kandırması affedilecek bir şey değil. Tam bir telaş tam bir çaresizlik ve polemiklerden medet umma.

"HAMURCU KENDİSİ İFADEYE GİTMEDİ, HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILINCA İFADE VERDİ"

Sayın Kılıçdaroğlu bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada verdiği ifadede, Hamurcu'nun masum bir şekilde gidip ifade verdiği gibi bir anlam çıkar. Oysa bu yanlıştır, o kişi hakkında soruşturma başlatılmıştır. Bunu bilmiyor mu? Biliyor ama işine gelmiyor. Belli kısımları keserek vermek bu tür olayları, yalancılıktır, ayıptır. Bu ifadeleri verdikten sonra tutuklanıyor, ceza almış, cezaevinde. Bunun verdiği ihbarlarla savcılık da bakanlık da üzerine düşeni yapmıştır. Ama bu boyutu hiç gündeme gelmiyor. Sayın ana muhalefet partisi genel başkanı ve arkadaşları bu kişi kimdir, neler yapmıştır, bunlarla hiç ilgilenmiyorlar.

Valilik yazmış ama bakanlık üzerine gitmemiş gibi davranıyorlar ama bakanlık olayı cumhuriyet başsavcılığına taşımıştır. Rüşvet iddiaları hiçbir idari izne tabi olmadan cumhuriyet başsavcıları tarafında doğrudan araştırılır. Çok ciddi bir suçtur çünkü. Ancak görevi ihmal suçlarını araştırmak için talepte bulunurlar.

"GÖREVDEN ALDIĞIMIZ BELEDİYE BAŞKANLARININ ÇOĞU AK PARTİ'LİDİR"

Bakanlığımıza gelen ihbar ve şikâyetlerin değerlendirilmemesi söz konusu değildir. Asla siyasi kimliklere göre davranmayız, yasalara herkese göre eşit biçimde uygulanır. AK Parti iktidarı çetelerin korkulu rüyasıdır. Dönemimizde en çok mücadele ettiğimiz çeteler ve mafyadır. Bu konularda hiç müsamamız yoktur. Görevden aldığım belediye başkanlarının çoğunluğu AK Partilidir.

"17 DEĞİL 50 KİŞİ VAR"

Bugün millete ve ülkeye verebileceği bir katkısı olmayan bazı siyasetçiler, bu basit polemiklerden medet ummaktadırlar. Görevini yapan memurlara vicdansızca iftira atmaktadırlar. Milletimiz de bunları ibretle seyrediyordur.

Yapılan soruşturma çerçevesinde 50 kişi var 17 değil. Sayın Kılıçdaroğlu yine yanlış konuşuyor. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı, Ali Hamurcu hakkında soruşturma başlatılmasını talep ederek bizzat rezaleti ortaya çıkaran kişidir.

Ak Parti hükümetinin kamu yönetimine getirdiği en önemli hususlardan birisi şeffaflıktır. Sırf bunun için bilgi edinme hakkı kanunu çıkardık 2005 yılında..