5,5 milyonluk Ürdün’de 3,5 milyona yakın Filistinli var. Çoğu işsiz. Vatana hasret bir şekilde Ürdün’de yaşamak, ayakta kalabilmek Filistinliler için gerçekten çok güç.

Kutsal toprakların işgalinden yalnızca bir yıl önce kurulan bu genç ülkede bulunan Filistinlilerin önemli bir bölümü, aradan geçen 40 yıla rağmen halen mülteci kamplarında hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. İHH İnsani Yardım Vakfı’nın 7 yıldır çeşitli yardım faaliyetleri yürüttüğü bu mülteci kamplarında 800 binden fazla Filistinlinin bulunduğu tahmin ediliyor.
Nüfusunun yarısından fazlasını savaş göçmenlerinin ve mültecilerin oluşturduğu bir ülkede; Ürdün’deyiz. İsrail’in Ortadoğu’da ortaya çıkışıyla beraber zorla topraklarından çıkarılan milyonlarca Filistinlinin çaresizce sığındığı bu ülkenin 5,5 milyonluk nüfusunun 3 milyonluk bölümünü oluşturuyorlar. Kutsal toprakların işgalinden yalnızca bir yıl önce kurulan bu genç ülkede bulunan Filistinlilerin önemli bir bölümü ise aradan geçen 40 yıla rağmen halen mülteci kamplarında hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. İHH İnsani Yardım Vakfı’nın 7 yıldır çeşitli yardım faaliyetleri yürüttüğü bu mülteci kamplarında 800 binden fazla Filistinlinin bulunduğu tahmin ediliyor.
Bir gün Filistin’e dönebilmenin ümidiyle hayata sarılan mülteciler, aradan geçen 40 yılda sayısız zorluklarla yüzleşmişler. Bugün ülkedeki birçok Filistinli göçmenin Ürdün pasaportu taşımasına rağmen Ürdün devleti Filistinlileri tam bir Ürdün vatandaşı olarak görmüyor. Bu yüzden birtakım imkânlardan mahrum kalan Filistinliler ise bu durum karşısında belki de kimliklerinden ve Filistin’den tümüyle kopmamak için tam bir Ürdünlü olabilmek adına ciddi bir çaba sarf etmiyorlar.
Ülkede görüştüğümüz Filistinliler burada sadece çok kısa bir süre kalacaklarını düşündükleri için Ürdün’e geldiklerinde barınmak için çadırlar kurduklarını söylüyorlar. Belli bir süre sonra ise Filistin’e dönerken kolayca yıkabilecekleri kerpiçten evler yaptıklarını belirten Filistinliler, “Bu kadar uzun süre burada kalacağımızı bilseydik buraya hiç gelmez ve ölümü beklerdik” diyerek içinde bulundukları durumu özetliyorlar.

ATEŞİN ORTASINDA
Ürdün’e 1948 ve 1967 tarihlerinde batı komşusu Filistin’den gelen mülteci akınının benzeri, bugün doğusundaki Irak’tan geliyor. Irak’ta ABD işgaliyle başlayan şiddet olayları, yüz binlerce Iraklıyı mülteci olarak komşu ülke Ürdün’e sığınmaya mecbur bırakmış durumda. Konuştuğumuz Iraklılar, bugün Ürdün’de mülteci de olsalar güvende olduklarını söylüyorlar.
İHH İnsani Yardım Vakfı, iki kriz bölgesinin ortasında kalan Ürdün’de mültecilere yönelik eğitim ve gıda yardımlarında bulunuyor. Ramazan arifesinde gerçekleşen Ürdün ziyaretimiz çerçevesinde biz de 160 Iraklı aileye kumanya dağıtımı gerçekleştiriyoruz.

Topraklarından koparılmış bir halk düşünün, sınırlar arasında bekleyen.
Dört duvar arasında bir vatan düşünün, avuç içi kadar.
Bir hasret düşünün, 40 yıldır her gün dimağlara acı veren…
İsrail baskısı nedeniyle Filistinliler birçok ülkeyi ikinci vatan olarak kabul etmek zorunda kalmışlar. Filistinlilerin yoğun olarak sığındığı ülkelerden biri de Ürdün. 5.5 milyon nüfuslu Ürdün’de yaklaşık 3 milyon Filistinlinin yaşadığı belirtiliyor. Mülteci kamplarında hayat mücadelesi veren Filistinlilerin hayat hikâyeleri yürek burkuyor. Türkiye’den yıllardır bölgeye yardım gidiyor. Ancak yardımlar yeterli olmuyor. Filistinli mültecilerin tek arzusu ise ülkelerine geri dönmek. Ürdün ise ateş arasında kalan bir ülke. Bir taraftan kendi vatandaşları, diğer taraftan nüfusunun büyük bölümünü oluşturan Filistinli mülteciler... Üstüne bir de İsrail başta olmak üzere bölge ülkelerinin baskısı eklenince Ürdünlüler için hayat çekilmez oluyor.

Ekrem Eş / Vakit