Avrupa"da vahşet devam ediyor

Avrupa"da vahşet devam ediyor

Mahkeme’de, hapishane’de, sokakta Müslümanlar öldürülmeye devam ediyor. Şimdi de bir Türkü gözaltında döverek öldürdüler.

Avrupa'da İslam düşmanlığı had safhaya ulaştı. Hemen her gün bir Avrupa ülkesinden Müslümanlara saldırı haberi gelmeye devam ediyor. Almanya'da Merve, Hollanda'da Arzu katliamlarından sonra şimdi de Belçika'da Mikail isimli bir genç gardiyanlar tarafından kimliği nedeniyle dövülerek öldürüldü. Mikail isimli gencin Cuma namazı çıkışında polisin bir sorusuna cevap vermediği için gözaltına alındığı öğrenildi. Diğer taraftan Almanya, Avrupa'nın en büyük sivil toplum örgütlerinden biri olan İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatlarına da terörist damgası vurdu. Almanya'nın Bavyera Eyaleti Anayasayı Koruma Dairesi ayrıca İslam'ı da terörizm ile eşdeğer tutarak Batı'nın gerçek yüzünü göstermiş oldu.

Avrupa'da İslam düşmanlığı had safhaya ulaştı. Hemen her gün bir Avrupa ülkesinden Müslümanlara saldırı haberi gelmeye devam ediyor. Almanya'da Merve, Hollanda'da Arzu katliamlarından sonra şimdi de Belçika'da Mikail isimli bir genç gardiyanlar tarafından Müslüman kimliği nedeniyle dövülerek öldürüldü.

CUMA NAMAZI ÇIKIŞINDA POLİSLE TARTIŞTI, GÖZALTINA ALINDI
Her fırsatta Türkiye'ye insan hakları konusunda ders vermeye çalışan ama teröristleri beslemekten de çekinmeyen Belçika'da bir Türk genci, cezaevinde dayak ve işkence sırasında öldü. Charleroi kentinde cuma günü gözaltına alınan Türk vatandaşı Mikail Tekin (32) esrarengiz şekilde öldü. Tekin'in ölüm nedeni netlik kazanmazken, olaya karışan gardiyanlar sorguya alındı. Tekin'in önce kalp krizinden öldüğü iddia edilirken, boğazında yemek kalıntıları bulunması üzerine ailesine yemek yerken boğularak öldüğü bildirildi. Polis Cuma namazını duyunca Kardeş Cebrail Tekin, abisinin dövüldüğünü ve haksız yere hapse atıldığını söylerken, "Ağabeyim Mikail, cuma namazı sonrası bir tanıdığının aracına ceza yazan trafik polisine şahsın camide olduğunu ve birazdan çıkacağını hatırlatmış. Sinirlenen memur la tartışmışlar. Bunun üzerine nezarete alınan ağabeyimin ertesi gün ölüm haberini aldık. Abim polisler tarafından götürülmeden önce yanındaki arkadaşlarına, 'Bana bir şeyler olabilir, polis arabalarının plakalarını alın' diyerek, sanki başına gelebilecekleri tahmin etmiş" dedi.

HAPİSHANE ÖNÜNDE GÖSTERİLER SÜRÜYOR
Savcılık, hafta sonu yapılan yapılan otopsi sonunda, ölüm nedeninin "fiziksel şiddet" olduğunun belirlendiğini, Tekin'in vücudunda şiddetten kaynaklanan yara izleri bulunduğunu açıklamış ve 3 gardiyanı sorguya almıştı. Jamioulx hapishanesinin gardiyanları, 3 arkadaşlarının sorguya çekilmesi üzerine grev hareketi başlattı. Gardiyanların Mikail cinayetinin zanlısı 3 arkadaşlarının savcı tarafından sorgulanmasını ve görevlerinden açığa alınmalarını protesto için hapishane önünde eylem yapmalarına isyan eden Mikail'in yakınları ile Belçikalı komşuları ve arkadaşları da hapishane önünde toplanmak istedi. Polis hapishanenin birkaç yüz metre ilerisinde barikat kurarak, kalabalığın hapishane önüne ulaşmasını engellemeye çalıştı. Mikail'in yakınlarının ısrarı üzerine hapishaneyle konuşarak gardiyanların içeri girmelerini sağlayan polis daha sonra barikatı kaldırdı. Hapishane önünde toplanan Mikail'in yakınları ve arkadaşları, ellerinde içerideki cinayeti adeta belgeleyen fotoğraflarla adalet isteklerini haykırdılar.

CİNAYETE TANIK OLAN MAHKUMLAR EYLEM YAPTI
Mikail'in dövülerek ve boğularak öldürüldüğünü belirten baba Tekin, cinayete tanık olan hapishanedeki diğer mahkumların gardiyanlara karşı eylem yaptığını, gardiyanların ise savcı tarafından sorgulanan 3 cinayet zanlısı arkadaşlarına destek için hapishane önünde toplanarak adeta tahrikte bulunduklarını söyledi. Tekin, hapishanede, son 5 yılda birçok yabancı kökenlinin intihar süsü verilerek ya da ilaçla öldürüldüğünü kaydetti. Katledilen İlhami Tekin'in, 1,5 yıl önce Charleroi'deki bir yangında, itfaiyecilerin cesaret edemediği bir ortamda, evde yanmak üzere olan 80 yaşındaki bir kadını kurtardığı için Charleroi belediye başkanınca ödüllendirildiğini öğrenildi. Olayı doğrulayan komşu Saint Hulie Pienette de Mikail gibi, herkese elinden geldiğince yardım etmeye çalışan birinin hapishaneye gönderilmesine ve burada katledilmesine anlam veremediğini söyledi. Yakınları, Mikail'in, mahallesinde uyuşturucu kullanan gençleri de ikaz ederek onları faydalı işler yapmaya yönlendirdiğini anlattı.

CİNAYETİ BELGELEDİ, TBMM DEVREYE GİRDİ
Hemşire olarak çalışan ve Mikail'in halasının kızı olan Selvihan Karasu, yaşananları ırkçılığa bağladı.Gardiyanların aksi yöndeki uyarılarına rağmen Mikail'in cesedinin fotoğraflarını çekerek bir anlamda cinayeti belgeleyen Karasu, oldukça beyaz bir tene sahip olan Mikail'in morarmış yüzünü gördüğünde tanıyamadığını belirterek, bileklerindeki izlerden, ellerinin bağlı olduğu anlaşılan Mikail'in sırtındaki ve kafasındaki morluklarla ağız, burun ve kulaklarındaki kanın darp ve boğulmayı işaret ettiğini belirtti. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül de Belçika'da bir Türk mahkûmun cezaevinde ''fiziksel şiddet görerek öldüğü'' iddialarıyla ilgili Belçika Parlamentosundan bilgi istedi. Alınan bilgiye göre, Üskül, olayla ilgili muadili Belçika Parlamentosu Adalet Komisyonu Başkanına, Dışişleri Bakanlığı kanalıyla bir yazı gönderdi.

HAMİLE KADINI ÇOCUĞUNUN GÖZÜ ÖNÜNDE KATLETMİŞLERDİ
Önceki gün ise, sahibi olduğu kreş çıkışında uğradığı bıçaklı saldırı sonucu Türk iş kadını Arzu Erbaş katledilmişti. Amsterdam'da başarılı bir iş kadını olarak tanınan, iki çocuk annesi 33 yaşındaki Arzu Erbaş, 12 yerinden bıçaklanmıştı. Merve El-Şerbini isimli Mısırlı Müslüman genç bir kadın da geçtiğimiz günlerde İslam düşmanı bir faşistin saldırısına uğrayarak mahkeme salonunda şehit edilmişti. Merve'ye ve başörtüsüne saldıran İslam düşmanları hakkında dava açan Merve El-Şerbini 1 Temmuz 2009 tarihinde Dresden Mahkeme Salonunda Alman Faşistler tarafından 3 yaşındaki çocuğunun gözleri önünde şehit edilmişti. 3 aylık hamile olan Merve'nin ardından Alman Medyası da karışmıştı.

İSLAMI TERÖRİZM İLE EŞDEĞER TUTTULAR
Diğer taraftan Almanya, Avrupa'nın en büyük sivil toplum örgütlerinden biri olan İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatlarına da terörist damgası vurdu. Almanya'nın Bavyera Eyaleti Anayasayı Koruma Dairesi ayrıca İslam'ı da terörizm ile eşdeğer tutarak Batı'nın gerçek yüzünü ortaya çıkartmış oldu. Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Joachim Herrmann ve Anayasayı Koruma Dairesi Başkanı Burkhard Körner tarafından açıklanan suç raporunda, ''İki büyük radikal dernek olan IGD ve IGMG'de geçen aylar içinde suç faaliyetlerine iştirak ettikleri yönünde belirtiler ortaya çıktı. Bu derneklerin uluslararası terörizmi destekledikleri şüphesi de var. Bu şüpheler doğru çıkarsa, şiddet yanlısı olmayan İslamcılık da terörizm için bir besin kaynağı oluşturabilir. Ayrıca İslamcıların çifte strateji izledikleri de bir kez daha doğrulanmış olacaktır. Dışarıya karşı açık, hoşgörülü ve diyaloğa hazır görünüyorlar. Böylece kamu oyunu gerçek niyetleri konusunda aldatıyorlar" denildi.


Cuma namazı çıkışında polislerle tartışan Mikail isimli Türk, gözaltına alındığı hapishanede gardiyanlar tarafından dövülerek öldürüldü. 


 Önceki gün ise, sahibi olduğu kreş çıkışında uğradığı bıçaklı saldırı sonucu Türk iş kadını Arzu Erbaş katledilmişti.


Merve El-Şerbini isimli Mısırlı Müslüman genç bir kadın da geçtiğimiz günlerde İslam düşmanı bir faşistin saldırısına uğrayarak mahkeme salonunda çocuğunun gözleri önünde şehit edilmişti.

MUSTAFA R. ÖZGÜR - VAKİT