Ayetullah Şehid Hüseyin Beheşti
Bir ömür İslam için çekilmiş zahmetler, Allahın dininin topluma hâkimiyeti için uğraşılar ve insanları gerçek saadet olan Allaha ulaştırma çabası...
Ayetullah Şehid Muhammed Hüseyin Beheşti
Ayetullah Dr. Muhammed Hüseyin Beheşti, bir ömür İslam için çekmiş olduğu zahmetlerden, Allah'ın dininin topluma hâkimiyeti için uğraşıdan ve insanları gerçek saadet olan Allah'a ulaştırma çabasından sonra, din ve insanlık düşmanları tarafından İslami Devrimin ilk yıllarında konulan bomba sonucu şehit edildi.
Babası İsfahan şehrinin önde gelen âlimlerinden birisiydi, din üzerinde derin araştırmalar yapmış, sonrasında İslami tebliğ çalışmalarında bulunmaktaydı. Lumban mahallesinde cami imamlığı yapıyordu.
Annesi büyük taklit mercilerden olan Muhammed Sadık Hatunabadi'nin kızı, helal harama çok dikkat eden, ibadetlerini aksatmayan mümine bir hanımdı. Böylesine maneviyat dolu bir aileye, yüce Allah 1928 yılının sonbaharında 24 Ekim günü, sonraları baqıyatus salihat olacak bir erkek evlat verdi.
Adını Peygamber efendimize olan saygılarından Muhammed ve kerbela şehidi imam Hüseyin'e olan sevgilerinden dolayı Hüseyin koydular. Babası Muhammed Hüseyin'i alarak sağ kulağına ezan ve sol kulağına da ikameyi okudu.
Eğitimi Ve İlmi Çalışmaları
İlk ve orta öğrenimini İsfahan'da tamamlar, öğretmenleri üstün zekâsına hayran kalarak liseyi sonrasında üniversiteyi bitirerek iyi bir kariyer yapması için ısrar ediyorlardı. Oysa o Kum'a gidip İslami ilimler havzasında okumayı ve ehlibeyt ilmini öğrenmeyi çoktan kafasına koymuştu ve ortaokulu bitirdikten hemen sonra 15 yaşında İslami eğitim almaya başladı.
Hüccetiye medresesinde küçük bir odada şehit Mutahhari, imam Musa Sadr ve Ayetullah Hamanei gibi arkadaşlarıyla, ilim ve tezkiye için büyük gayret gösterdi. 1948 yılında hariç derslerine başladı. Hariç derslerinin yanı sıra felsefeye olan büyük ilgisi ve o zamanın toplumsal ihtiyacı gereği, sonraları ehlibeyt mektebinin önde gelen âlimlerinden olacak olan ders arkadaşlarıyla Allame Tabatabai'den felsefe dersleri almaya başladı. Bu dersler üstad Mutahhari tarafından "Felsefenin Temelleri ve Realizm Metodu" adı altında kitap haline getirildi.
Kumdaki derslerini ilerlettikten sonra Tahran üniversitesine kayıt yaptırarak yüksek öğrenimini burada tamamladı. Sonrasında 1951 yılında Kum'a döndü ve bir lisede İngilizce öğretmenliği yapmaya başladı.
1953 yılında yine kendisi gibi ulemadan olan bir ailenin kızıyla evlendi ve bu evlilikleri sonucu iki erkek iki de kız çocuğu oldu. Dört yıl sonra ilahiyat fakültesinde felsefe doktorluğu derecesini aldı.
Eserleri
Toplumsal ve siyasal çalışmalarının çokluğunun yanı sıra birçok eserde kaleme alarak günümüze ulaştırmıştır. Şehit Beheşti'nin yazmış olduğu kitapları şöyle sıralaya biliriz:
1-Namaz Nedir?
2-Kuran Açısında Yüce Allah
3-Tanıma
4-Dini Tanıma
5-Dinin İnsan Yaşamındaki Konumu
6-Hangi Din?
7-İslam'da Ve Müslümanlar Arasında Ruhaniyet
8-Direniş
9-İslami Bankacılık
10-Mülkiyet
Siyasal Mücadelesi
1962 yılında imam Humeyni'nin Şaha karşı başlatmış olduğu harekete katılarak, İslam inkılâbının başarıya ulaşması için çalışmalarına başladı. İslami koalisyon hareketi din konseyi başkanlığına seçildi, buradaki çabaları sonucu âlimlerle halk arasında yakın irtibat kuruldu ve bunun organizasyonunda önemli rol oynadı. Aynı zamanda gelecekte kurulacak olan İslami hükümet konusunda geniş araştırmalar yaptı, kurulacak yönetimin anayasa taslağını hazırladı. Fakat şahlık rejimi faaliyetlerinin önünü almak için Kum'dan çıkararak sürgüne gönderdi.
1964 yılında Ayetullah Burucerdi tarafından Almanya'da İslami tebliğde bulunması için gönderildi ve burada Hamburg camiini kurdu, kiliseler, üniversiteler ve çeşitli kurumlarda birçok konferans verdi. Arabistan, Suriye, Lübnan ve Türkiye'ye seyahatlerde bulundu.1969 yılında ırak'a giderek burada sürgünde bulunan imam Humeyni ile görüştü, bu görüşme sonra İran'a döndü ve İran'da ulemayı siyasi bir organizasyon etrafında toplama konusunda yoğunlaştı. "Ulemayı halkla birleştirme" tasarısını bir model biçiminde gerçekleştirdi ve bir yıl sonra imam Humeyni'nin emri ve diğer âlimlerin katılımıyla bu, İslam Devrim Konseyi olarak kuruldu.
Şehit Beheşti, İslam Konseyi üyeliğinin yanı sıra, anayasayı hazırlamakla görevlendirildi ve bu işi uzmanların yardımıyla gerçekleştirdi. Birçok liberal görüşlünün karşı olmasına rağmen kesin delillerle "velayeti fakih"i anayasaya yerleştirdi.
İslam inkılâbının başarıya ulaşmasından sonra Ayetullah Hamanei ile birlikte İslam Cumhuriyeti Partisini kurdu. Şehadetine kadarda bu partinin başkanlığını yürüttü. Ayrıca imam Humeyni tarafından 1979 yılında yüksek mahkeme başkanlığına getirildi.
Onun en büyük arzusu Filistin'in Siyonist işgalinden kurtuluşuydu. İmam Humeyni'nin ramazanı son cumasını Kudüs günü ilan etmesiyle, bunun dünya çapında düzenlenmesi için uğraştı.
Şehit Beheşti, dış politikada ne doğu ve ne de batı prensibine bağlıydı, bu dünya görüşüyle inkılâbın sağlam temeller üzere kurulması, toplumda adaletin gerçekleşmesi ve emperyalizm karşısında mücadelede kararlık için büyük hizmetlerde bulundu ve bu yüzden İslam düşmanlarının hedefi haline geldi.
Şehadeti
28 Haziran 1981 yılında İslam Cumhuriyeti Partisinde büyük bir patlama gerçekleştirildi ve bu hain saldırı sonucu parti ve meclis başkanı olan Muhammed Hüseyin Beheşti, 72 arkadaşıyla birlikte şehadet şerbetini içti. Mübarek kabri Tahran'da Beheşti Zehra kabristanında bulunmaktadır.
İslam cumhuriyeti partisindeki konuşmasında son olarak şu ayeti okumuştu:
"İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır." (Ankebut 2/3)