Anayasa Mahkemesi'nin tarihi bir sınavdan geçtiğini belirten sivil toplum kuruluşları, 12 yaş sınırının kaldırılmasına destek verirken, Kur'an kurslarının tamamen kaldırılmasına neden olacak geçici maddenin iptal edilmesinin onarılmaz yaralar açacağını söylüyor.
"YASAKÇILARI BU MİLLET ASLA AFFETMEZ"
Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, Vakit'e yaptığı açıklamada, 12 yaş sınırının kaldırılmasıyla anlamsız yasağın tarihin çöplüğündeki yerini alacağını söyledi. İnsanların manevi değerlerden sistemli olarak uzaklaştırılmak istendiğine dikkat çeken Turbay, "Neslin maneviyatının kaybolmasına, Kur'an'dan uzak tutulmasına neden olanları, buna destek verenleri, yasakçıları bu millet asla unutmayacak ve affetmeyecektir" dedi.
"DİN EĞİTİMİNDE YAŞ SINIRI OLMAZ"
Mazlum-Der Ankara Şube Başkanı Üstün Bol ise din ve inanç özgürlüğünün bütün ulusal ve uluslararası belgelerde yer aldığına dikkat çekerek, "Din eğitimi evrensel bir özgürlüktür. Hiç kimse veya kurum bunu sınırlandıramaz" dedi. Bol, "Din eğitiminde yaş sınırı olmaz. Buna devlet değil, aileler karar vermeli. Devlet, imza attığı ulusal ve uluslararası sözleşmelere sadık kalmalı, Kur'an kursu almak isteyen çocuklara yönelik yasakçılığı bırakmalıdır."
"YAŞ SINIRININ KALDIRILMASI ÇOK İSABETLİ"
Türkiye Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu ise Kur'an kurslarındaki yaş sınırlamasının kaldırılmasının çok isabetli olduğunu belirterek, "Bu yasak kaldırılırken hafız olmada konulan 14 yaş sınırlamasının da kaldırılması gerekir. Düzenlenecek kanunda iki yasağın birden kaldırılması mümkündür. Hükümet bu görevi mutlaka yerine getirmelidir" dedi.
CHP'NİN KUR'AN HAZIMSIZLIĞI
YİNE NÜKSETTİ
Anayasa Mahkemesi'nin yarın Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kur'an kursu açmasını öngören kanunun geçici maddesinin iptal talebini görüşecek olması, CHP'de olağanüstü bir hareketliliğe yol açtı. Mahkeme üzerinde baskı kurmaya çalıştığı belirtilen CHP'den "Laiklik yara alır" açıklaması geldi.
"İLKOKULDAN SONRA GİTMELERİNİ
UYGUN GÖRÜYORUZ YA"
İlköğretim öğrencilerinin Kur'an-ı Kerim eğitimi almalarıyla ilgili bir düzenlemenin "Laikliğe darbe vuracağını ve laikliği yaralayacağını" iddia eden CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek, "Bale eğitimi alan yaştaki çocukların Kur'an eğitimi alamıyor olmaları Türkiye'nin milli ve manevi değerlerini yaralamaz mı?" şeklindeki sorumuza ise, "İlkokulu bitirdikten sonra kursa gitmelerini uygun görüyoruz, bu yeter" diye cevap verdi.
Özyürek, ilköğretimdeki 3 ve 4. sınıf öğrencilerinin de Kur'an kursuna gidebilmelerine imkan sağlayacak düzenlemeye tepki gösterdi. Özyürek "Çok yanlış bir düzenleme. Umarım hükümet bu yanlış yoldan döner" dedi.
MAHKEME "LAİKLİĞE AYKIRI DEĞİL" DEMİŞTİ
Anayasa Mahkemesi, daha önce "Kaçak Kur'an Kurslarına Af" olarak nitelendirilen Türk Ceza Kanunu'ndaki ceza indiriminin iptal edilmesi için CHP'nin yaptığı başvuruyu reddetmişti. TCK 263'e göre kaçak eğitim kurumu açanlara 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesi ve bu kurumların kapatılmasını öngörülüyordu. Haziran 2005'teki değişiklikle cezanın üst sınırı 1 yıla indirilirken para cezasına çevrilmesine de imkân tanındı. CHP de laiklik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme, söz konusu maddenin iptal istemini reddetti.
YAŞ SINIRININ KALKMASINA BBP'DEN DESTEK
Öte yandan BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, MAZLUMDER Genel Başkanı Faruk Ünsal'ı parti genel merkezinde kabul etti. Ünsal, Kur'an kurslarında yaş sınırının kaldırılmasına yönelik bir imza kampanyası başlattıklarını, BBP yöneticilerinin desteğini almak için ziyarette bulunduklarını söyledi. Topçu da, Kur'an kurslarında yaş sınırının haksız bir uygulama olduğunu belirterek, haksızlığın ortadan kalkacağına inandığını söyledi.
Türkiye'nin, bireysel özgürlüklerin önünü açacak bir anayasaya ihtiyacı olduğunu da belirten Topçu, Anayasa'nın yalnızca özel durumlar için değiştirilmesine karşı olduklarını kaydetti. Topçu, MAZLUMDER'in başlattığı kampanyaya imza atarak destek oldu.
Bu arada; BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Zakir Haşimov'u da ziyaret ederek, Azerbaycan'ın BBP'liler için özel bir anlam ve önemi olduğunu belirtti.