Azerbaycan'da İslam Düşmanlığı

Azerbaycan'da İslam Düşmanlığı

Azerbaycan'daki İslam düşmanlığı Aliyev'den kaynaklanıyor.Hakan Albayrak'ın yazısı...

Hakan Albayrak- Yenişafak

Sovyet Respublikası'na dönüş temayülleri

Azerbaycan Milli Meclisi şu günlerde eğitim-öğretimle ilgili bir kanun tasarısı üzerinde müzakerelerde bulunuyor.

Hükümetin isteği doğrultusunda hazırlanan tasarıda şöyle bir madde var: “Azerbaycan Cumhuriyeti'nin bütün tahsil müesseselerinde tahsil alanların, verenlerin ve diğer işçilerin başörtüsü (hicab, çarda v.s.) takmaları ve diğer dini kıyafetler içinde olmaları yasaktır.”

Şükürler olsun ki bu aşağılık madde, Azerbaycan'ın geleceği konusundaki iyimserliğimizi besleyecek kadar ciddi bir muhalefetle karşılaştı.

İsa Kamber liderliğindeki Musavat Partisi (ana muhalefet) başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşunun, bilim adamının, yazarın, sanatçının yüksek sesle karşı çıktığı başörtüsü yasağı muhtemelen tasarıdan çıkarılacak.

Fakat, iktidardaki Yeni Azerbaycan Partisi'nin dindarlara gösterdiği 'diş' bir kere kayıtlara geçmiş oldu...

* * *

Yeni Azerbaycan Partisi'ne Cumhurbaşkanı İlham Aliyev adına vaziyet eden Genel Başkan Yardımcısı Ali Ahmedov, “cemiyette herkesin inanç ve davranış özgürlüğüne hürmetle yaklaşmak” gerektiğini söylüyor, ama “hicabın (tesettürün) insana ne verdiğini tasavvur edemediğini” belirtmeyi de ihmal etmiyor.

Diyor ki:

“21. asırda bu neyin alametidir? Bu asırda insanlar daha ziyade ilimde ilerlemek, muasırlaşmak, medenileşmek yolunu seçmelidirler. 21. asrın gerekleri bunlardır. Bunları ihmal eden bir millet ilerleyemez… Muasırlaşmadan, muasır cemiyetin üyesi olmayı hak etmek mümkün değil. Bizi geriye götüren kuralları ne kadar koruyup saklamaya çalışırsak, ilerlememizin karşısına o kadar problemler çıkarmış olacağız. Cemiyeti dinle idare etmek mümkün değil ve dindarlar cemiyetin itici gücü olamazlar. Bunu kim nasıl istiyorsa öyle anlasın.”

Madem Ali Ahmedov Bey sözlerini istediğimiz gibi anlamamıza müsaade ediyor, öyleyse lafı ağzımızda hiç gevelemeden BU SÖZLERDE İSLAM DÜŞMANLIĞI VAR diyebiliriz.

Tipik “Din halkların afyonudur” ve “Din terakkiye manidir” retoriği…

Cengiz Aytmatov'un kulakları çınlasın; bildiğiniz MANKURT refleksi…

Kendi özüne yabancılaşan, kendi özüne düşmanlaşan, kendi özüne savaş açan zavallı bir MANKURT'la karşı karşıyayız, evet.

“Ali” ve “Ahmed” isimleriyle anmaktan hicap duyduğumuz bu zat, YENİ AZERBAYCAN'ı değil ESKİ AZERBAYCAN'ı temsil ediyor; AZERBAYCAN SOVYET RESPUBLİKASI'nı!

Öyle ya; Sovyet döneminde Azerbaycan, tam da bu zâtın istediği gibi bir ülkeydi.

Bilimin rehberliğinde (!) ilerleyen bir ülke…

Cemiyet hayatında Dîn'e nefes aldırılmayan bir ülke…

Dindarların cemiyette tayin edici roller oynayamadıkları bir ülke…

Üstelik, Sovyet döneminde Azerilerin “ulusal” kimliğine bir baskı da sözkonusu değildi (tam tersine, bu kimliğin altı kalın çizgilerle çiziliyordu ki Azerilerin Türk dünyasına –ve bilhassa genel olarak İslam dünyasına– aidiyet hisleri törpülensin).

Ali Ahmedov, bu ideal düzene (!) başkaldıran yurttaşlarını hain olarak görmüş ve 20 Ocak 1990'da ihtilalcileri tanklarıyla ezen Kızılordu'yu kurtarıcı olarak selamlamış olmalı!

Bir gün, Şehitler Hiyabanı'nın adını “Hainler Hiyabanı” olarak değiştirmeyi teklif ederse hiç şaşırmam!

* * *

Ali Ahmedov diyorum, ama siz onu İlham Aliyev diye okuyun.

Ahmedov, liderinden talimat veya izin almadan ağzını bile açamaz.

Cumhurbaşkanı Aliyev, başörtüsü yasağı teklifine karşı çıkmadığına göre ve başında bulunduğu parti adına konuşan Ahmedov'un sözlerini de tekzip etmediğine göre, Azerbaycan'ın gündemindeki İslam düşmanlığı meselesini Aliyev'den kaynaklanan bir mesele olarak görmek durumundayız.

* * *

NOT: Sovyet düzenine başkaldırıp istiklal mücadelesini başlatan Halk Cephesi'ne o zamanlar düşmanlık etmiş kimselerin bugün iktidarda 'Sovyet tavrı' sergilemeleri tabiidir. Peki, vaktiyle Halk Cephesi'nde yer almış bir kısım zevatın –mesela Birleşik Azerbaycan Partisi Genel Başkanı Kudret Hasanguliyev'in– de böyle bir tavır sergilemesine ne demeli? Hasanguliyev, “Azerbaycan'a kenardan dahil olan dini cereyanların saflık değil tehlikeler ve cehalet getirdiğini” söylüyor ve başörtüsünü yasaklayan maddenin tasarıdan çıkarılmasına şiddetle itiraz ediyor. “Bu, dünyevi (laik) devletin taraftarlarının mağlubiyeti olacak” diyor. Sormak lazım: “Madem dünyevi devletten başka derdin yoktu, madem Azerilerin dini kimliğine metelik vermiyordun, madem dini cereyanlardan nefret ediyordun, öyleyse seninle aynı kafadaki Sovyetlerden ayrılmayı niye istedin ki be adam? Senin kafandaki dinsiz-diyanetsiz Azerbaycan'la Sovyet tasavvurundaki Azerbaycan arasında iktisadi liberalizmden başka fark var mı? Peki, Şehitler Hiyabanı'nda yatanlar iktisadi liberalizmden başka bir şey getirmeyen uyduruk bir istiklal uğruna mı öldüler?” Yazıklar, yazıklar, yazıklar olsun!