Bahreyn Halkı Kan Ağlıyor!
Ayetullah uzma Vahit Horasanî, Kumda verdiği fıkıh dersinde Bahreyn krizi hakkında çok önemli açıklamalarda bulundu.
Ayetullah Vahit Horasanî'nin konuşmasının metni şu şekildedir:
"Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla
Gerçekten insanı üzen ve müminlerin kenetlenmesine sebep olan şu anki önemli konu Bahreyn'de işlenen zulümdür. Bu konu sadece Şialarının değil, bilâkis Bahreyn Müslümanlarının konusudur ve ecnebi devletlerin savunmasız bir halkın üzerine saldırması asayişi ortadan kaldırmaktadır. Bunun kendisi büyük bir faciadır.
Facia şudur: bir grup Müslüman ve mümin, Yahudi ve Hıristiyanlar tarafından öldürülmektedir.
Bizim sözlerimizin hepsi delil üzerinedir. Her ne söylersek hüccet ve kanıt üzerinedir. Bu da değiştirilemez. Bazıları diyebilirler ki oraya gelen devletler Müslüman devletlerdir. Nasıl olurda siz Bahreyn halkını Yahudi ve Hıristiyanlar öldürüyor diyorsunuz ve bunun da delil üzerine olduğunu iddia ediyorsunuz?
Ben şöyle bir soru soruyorum ve diyorum ki bunlardan hangisinin Avrupa ve Amerika'yla bir ilişkisi ve irtibatı yoktur?
Konunun delil ve kanıt Kur'an-ı Kerim'deki şu ayettir:
"Ya eyyuhellezine amenu la tettehizul yehude ven nesara evliya', ba'duhum evliyau ba'd, ve mey yetevellehum minkum fe innehu minhum, innellahe la yehdil kavmez zalimîn."
"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez." (Maide, 51)
Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. İşte bu Kur'an ayeti. Vicdan ve Kur'an'a göre Libya'da Bahreyn'de ve haklarının verilmesi için kıyama kalkan öteki ülkelerde öldürülen Müslümanları Yahudi ve Hıristiyanlar öldürmektedir.
İnsanı şaşkına çeviren ve üstünde inceleme yapılması gereken konu şudur ki "insan hakları"ndan dem vuranlar inşallah eğer fırsatını bulursam bunu sabit edeceğim ki gelişmiş ülkelerde olan insan hakları örgütlerinin çoğunluğu insan haklarına düşman ve hıyanet edenler bu örgütlerin kendileridir. Bunun bir örneği bu konuda onların sessizliğe bürünmesidir. Bu ülkeler kendi aralarındaki anlaşmalardan doğan haklarından bir birlerine güç göndermektedirler bunun kendisi ecnebi güçlerin Bahreyn'e askeri çıkarma anlamına gelmiyor, bilakis uluslar arası kanunlara uygun bir durumdur diye olayı bu şekilde örtbas etmektedirler. Ancak bunların bu kadar akılları yetmiyor ki evet eğer yabancı güçler bu ülkelere saldırırsa o zaman anlaşması olan ülkeler birbirlerine yardıma koşabilirlerdir. Ama burada Bahreyn halkının kendisi kıyam etmiştir, ecnebi güçler Bahreyn'e saldırmamıştır ki. Orada demiyor ki eğer bu ülkelerin krallarından birine yapılan bir saldırı olursa öteki ülkelerin kralları o kralı korumak için onun yardımına koşar"
İnsan hakları bu mudur? Bazı batılı ülkelerin iddia ettikleri gibi ki şunları söylemektedirler: bu ülkelerin kendi aralarında anlaşmaları olduğundan dolayı bu ülkelerin Bahreyn'e askeri çıkarması yasalara uygundur. Bahreyn halkına kendi haklarının verilmesi için kıyam ettiklerinden dolayı saldırılıyorsa bu da yasalara uygunsa o zaman insan haklarının anlamı şu olur: insan hakları yani Bahreyn hanedanının insan hakları, Libya adamcığının ailesinin insan hakları ve petrol stoklarını yüz yıllardır yağmalayan ve ülkelerinin kaynaklarını aile içinde taksim eden öteki ülkelerin hanedanlarının insan hakları olur. Bu mudur insan hakları? Bu mazlumluktur, bundan dolayı Müslümanların vazifesi ağırdır.
Sözümün sonu Allah Resulünün şu sözüdür: "Her ne zaman bir üyesi şikâyette bulunursa Müminler bir birlerine şefkat ve merhamette bir beden gibi olurlar." Gerçekten böyle bir söze alemler kurban olsun.
Ey Pakistan'daki, Hindistan'daki, İran'daki, Türkiye'deki ve dünyanın her yerinde olan müminler! "Her ne zaman bir üyesi şikâyette bulunursa Müminler bir birlerine şefkat ve merhamette bir beden gibi olurlar." Eğer onlardan bir üyesi şikayette bulunursa tüm beden ıstırap duyar. Eğer böyleyse Bahreyn'deki bir genç pak niyetle anlatılmaz şekilde kanlara bulanmışsa dünya müminleri rahat ve huzurlu mu kalacaktır?!
İslam sancağı altında olan herkesin vazifesi, gücü çerçevesinde Bahreyn'in mazlum halkına ve ötekilere yardım etmektir. Bahreyn ki oradan "taharet babından sonuna kadar fıkhın tüm babları" o da delil ve istidlalli bir şekilde yazılmış "Hedaik" kitabının yazarı gibi insanlar çıkmıştır.
Bunlara yardım için "Aşura ziyareti" ve Hz. Zehra'ya (selamullahi aleyha) "istiğase namazı" gibi vesileleri yerine getirmenizi ve başkalarına da bunları yapmalarını önereceğinizi temenni ediyorum. Şu anda bizim elimizden gelen yardım şudur: "Allahumme inna neşku ileyke fekde nebiyyina ve gaybete veliyyina ve kisrete eduvvuna ve killete ededina ve tezahurez zemani aleyna." (Allah'ım! gerçekten biz peygamberimizi yitirmiş olmamızı, velimizin gaybetini, düşmanlarımızın çokluğunu, sayımızın azlığını, zamanının aleyhimize işlemesini sana şikayet ediyoruz."
İmam-ı Mehdî'nin (r.a) Gaybet duasından alıntı:
Allah'ım! Peygamberimizi yitirmiş olmamızı, velimizin (önderimizin) gaybetini, zamanın bize olan zorluğunu, fitnelerin üzerimize çökmesini, düşmanların bize karşı birbirlerine destek olmalarını, onların çok bizim ise sayımızın az olmasını sana şikayet ediyoruz. Allah'ım, öyleyse onu, acil bir zafer, senden taraf güçlü bir yardım ve adaletçi bir İmamın zuhuruyla gider; ey alemlerin Rabbi olan hakkın ilahı!
Abna.ir