Haber ajansımıza bir açıklama gönderen İnsan hakları savunucuları Derneği genel başkanı Ali Akbaş, PKK tarafından dağa kaçırılan çocuklar ve bozulmak istenen barış süreci, sözde islamcı ve insan hakları savunucusu, özdeyse Kürt faşisti sahtekarların Barış Analarının eylemleri konusunda kayıtsız kalışı ve yine PKK tarafından katledilen, Hüda par üyesi Mehmet Uğurtay hakkında, yazılı olarak bir basın açıklaması gerçekleştirmiştir.

 

 

Son günlerde bir ilke imza atan Barış Analarının Diyarbakır'da başlattığı eylemi destekliyor, kendilerin tebrik ediyor, insan hakları ve çocuk hakları açısından bu eylemi çok değerli buluyoruz. PKK kaçırdığı çocukları salmazsa, önümüzdeki günlerde İnsan Hakları Savunucuları Derneği olarak bizzat Diyarbakır'a gidip bu barış annelerinin eylemlerine destek vereceğiz.

 

Son günlerde yaşanan olaylar barış sürecini sekteye uğratma çalışmaları, BDP marifeti ile yetişkin olmayan çocukların zorla, terörist yetiştirmek üzere dağa kaçırılması, yol kesme, araç kundakla olayları Abdullah Öcalan'ın - bostan korkuluğu ve hiç hükmünde- olduğunu gayet güzel bir şekilde ortaya koymuştur. Kürt faşist hareketinin lideri olarak gösterilmemeye çalışılsa dahi Abdullah Öcalan'ın , PKK yönetme noktasında hiç bir inisiyatifi olmayan pasif, bir kukla olduğu, varlığının PKK yöneten dış güçler nezdinde hiç bir önemi olmadığı, Kürt faşistlerinin nezdinde kimse tarafından takılmadığı açıkça ortaya çıkmıştır. Abdullah Özcalan'ın Kürt faşistleri ve PKK üzerinde zerre etkisi olsaydı bu gün yaşananlar olmazdı.

 

Abdullah Öcalan barış sürecine onay verse de Türkiyeyi karıştırmak ve Müslüman halkları birbirine düşürüp kapıştırarak, yarın kurulmasın planlanan, Büyük İsrail'in önünü açmak isteyen mihraklar, Anadolu'da, orta doğuda, savaş istemektedir, birbirine düşmüş Müslüman halklar istemektedir. Son günlerde yaşanan yol kesme ve çocuk kaçırma olayları, tarikler, Mardin’in Dargeçit ilçesinde suikast sonucu öldürülen Hüda Par'lı Mehmet Uğurtay, Ağrıda Binali Yıldırm'ın seçim çalışmasında çıkan olaylar, BDP ve Abdullah Öcalan'ın onayı dışında gelişen, dış güçlerin, iç savaş çıkartmak için sahneye koyduğu tahriklerdir.

 

İç çatışmadan, Müslüman halkların birbirine düşmesinde elbet İsrail'in çıkarı olacaktır. Fakat senelerce savaşın sürdüğü doğu halkı ise bu savaşın kendisine hiç bir çıkarının olmadığını tam tersi, yatırımların engelleyememesinden, normal bir yaşantı sürememeye kadar, kendilerine sürekli zarar verdiğini ve evlatlarının canına mal olduğunu gayet iyi anlamış durumdadırlar. Son günlerde çocuk kaçırma olaylarına tepki, bunun en açık belirtisidir. Anaların feryadı dış güçlerin maşası PKK yı boğacaktır. Nitekim daha evvelde böyle çıkışlar olduğunda şiddetle susturulmuştu. Fakat bu gün şiddet ve tehditte rağmen eylemler sürmekte ve Barış Anneleri çocuklarını geri alana kadar devam edceğe benzemektedir.

 

Cennetin ayaklarının altında olan Barış Annelerinin, eylem sırasında kuranı kerim okuyan ellerini öpüyor, kendilerinden binlerce kez Allah razı olsun diyoruz. Mücadeleniz, bu gayretleriniz siz farkında olmasınız da destan yazıyor.

 

Sözde İslamcı alçakların, özgürlük şampiyonu sözde liberal sahtekarların, üçkağıtı Kürt faşisti, sözde insan hakları savunucularının maskesini sonuna kadar düşürmüş, bu olay onların sahtekar yüzlerini, ayan beyan ortaya koymuştur. “Roboskide analar ağlıyor “ diye günlerce eylem yapan sözde İslamcı, insan hakları savunucusu, özde PKK ve Kürt faşizmin borazanı dernekler, yazarlar, özgürlük şampiyonu medya neredesiniz?. Diyarbakır'da “savaş istemiyoruz, PKK kaçırdığınız çocuklarımızı geri verin” diyen Barış Analarına, bu alçak sahtekarların bir tensinin destek açıklaması yaptığını, insan ve çocuk hakları ihlali var diye PKK ya çattığını gördünüz mü?. 

 

Günlerce bekledik bu sahtekar insan hakları tiyatrocularından, Barış Analarıyla ile ilgili bir açıklama çıkar diye. Olayın Kürt Faşizmine yontulacak tarafı yok ya, bu alçaklardan hiç ses çıkar mı?. Köylü kurnazlığı ile insan hakları , yok polis çocuklara şöyle kötü davrandı şovları yapan sözde çocuk hakları şovcuları, "devlet Berkin elvanı öldürdü diyen çapulcu takımının" , Barış Analarına destek babından hiç bir açıklama yapamayışları, zaten halkın bildiği gerçekleri bir kez daha gün ışığına çıkartmıştır

 

Ey sahtekarlar, siz ne İslamcısınız, ne de insan hakları savunucusu. Bu değerli insani kavramları Kürt faşizmi yolunda istismar etmek isteyen sahtekar alçaklarsınız. Sahtekarlığın en büyüğü de sizin gibilernin, insani değerler üzerinden yaptığı şerefsizce sahtekarlıktır. Bu kirli savaşta bölge insanına kan kusturan Kemalist rejimin Türk faşistleri kadar, STK postuna bürünmüş siz Kürt faşistleri de suçlusunuz. 

 

Terör örgütü PKK'nın, 2013 başından bu yana toplam 700 çocuğu zorla ya da kandırarak dağa kaçırmıştır. Bu sahtekar STK şovmenlerin kılı kıpırdamamıştır. Kasaran güvenlik kuvvetlerinin ihmaliyle bir tek çocuk ölse, hemen o bölgeye akınlarınızı başlatır, çadırlar kurar, etkinlik şovlar düzenler, gecelerinizde ana babalarını çıkartarak Kürt faşizmi şov yaparsınız. PKK nın kaçırarak ölüme mahkum ettiği, terörizmim  bataklığına sokarak ölüme sürüklemek istediği çocukları, sizin kahrolası Kürt faşizmi davasında istismar edilemeyecek olduğu için, onları insan olarak görmüyor musunuz?. Analarının acısını Kürt faşizmi yolunda istismar imkanı olmadığı için mi kulaklarınızı tıkıyorsunuz. 

 

Ey sahtekarlar!, nasıl gidiyor Roboski işler, iyi ses getiriyor musunuz?, siz sahtekarlığa devam edin fakat şunu da iyi bilin ki bu halk sizin İslamcılık, insan hakları maskeleri altındaki sinsi Kürt faşisti yüzünüzü çok iyi tanıdı, bu saatten sonra kimseyi kandıramayacaksınız.