Barnabas İncil"i niçin sır gibi saklanıyor
Hakkaride bir mağarada bulunan ve daha sonra ortadan kaybolan, izini sürenlerin de bir şekilde öldürüldüğü Barnabas İncili niçin sır gibi saklanıyor.
Ülke TV'de Sıradışı programını sunan Turgay Güler bu gece kayıp Barnabas İncili'nin izini sürmeye devam ediyor.
İncil'in peşine düşen Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı'yı kimler öldürdü. Veli Küçük'ün Barnabas İncili'ne tutkusu nereden geliyor? Sıradışı programı konuyu masaya yatırılıyor.
Programa Star Gazetesi yazarı Aziz Üstel ile Müfit Yüksel katıldı.
Aziz Üstel, olayla ilgili bilgilerini anlatırken bu konuyu 'Korku İmparatorlu'u ismi ile dile getirdi.
Üstel, Türkiye'de Turgut Özal'a ve Bülent Ecevit'e suiksat girişiminde bulunduğunu belirterek bu işe kim bulaşmışsa öldürüldüğünün altını çizdi. Barnabas İncili'nin peşine düşen Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı'nın da öldüğünün altını çizdi.
Programa telefonla katılan Prof. Hamza Hocagil, 84'ün Mayıs ayında yarım sayfasını 1989'a a kadar 19 sayfasını tercüme ettim. Müfit Yüksel Beyin, İlkin mecmuasının Türkiye gazetesinde çıkan haberler üzerine açıklama istemişlerdi. Ben 84-89 arasında tercüme yaptım. Bu tercümeleri Genel Kurmay'a bağlı Özel Harp Dairesi'nden iki paşaya teslim ettim. Bana birer yaprak birer yaprak halinde vermişlerdi. Bana bu incili getireceğini söyleyen yayıncılar bir türlü kitabı getiremediler. Bana aynı kaynaktan 39 sayfa daha verdiler. Ancak hepsini tercüme edemedim. Ben bana verilen sayfaların arka sayfaları da verebilirmisiniz diye ricada bulundum. Bana ön arkalı 4 sayfa getirdiler. Ben bana gelen belgelerden bu incilin nerelerde bulunabileceğini öğrendim. Diğer incillerin nerede olduğu da yazılıyordu. Bu metin biri Golon Tepeleri'nde Davut Aleyhisselam'ın sarayında bulduk. Kazı heyetinde ben bir Alman ve bir de İsrailli vardı. O kadın Victoria Rabin ismini kullanıyordu ama ben onun isminin öyle olduğunu sanmıyorum.
O metni çıkardılar. orda başka şeyler de çıkardılar. 60 yaprak 120 sayfalık bir metin bulundu. Ben bunu tercüme edebileceğimi söyledim. Ama bana gelmedi. 3. Nushayı Kabarat'ta bulan kişi bu nüshayı satmak için bana teklif getirdi. Çin'den müşteri olduğunu söylediler. Ben satışa karşı çıktım.
Bana daha sonra 99-2000 yılında bir başka nüsha daha getirildi ve tercüme yapmam istendi. Bana getirilen nüshalar çok temiz halde idi. Ben aslını sordum. Aslını Vatikan'a sattıklarını söylediler. Ben orjinalini görmeden tercüme edemem dedim. Bundan 2 yıl sonra aslını getireceğiz dediler, O gelişte Mario diye bir kardinal de vardı. Ben neden almak istediklerini sordum. Bunu alıp Vatikan'da arşive koyacaklarını söylediler. Golan tepelerinde çıkan orjinal nüshayı gördüm, belli sayfalarının da tercümesine başladım. Bu kitabı da 1.5 milyon dolara satılacağını söylediler. Soyadı Taşdemir olan birisi Mario ile birlikte bunun satılacağını söylüyorlardı.
347 bin euro'ya bu incil satılıyor. Daha sonra ordan bu incil geri alınıyor. 1994 yılında onların istediği yerlerin tercümesini bitirdi. Kitap 120 sayfa ben 75 sayfanın tercümesini yaptım. Almanca ve İngilizce'ye çevirdim. Parayı elime alırım düşüncesindeydim. Ben tercümeden para almak istiyordum.
Ben paramı isteyince, Bana soyadı Taşdemir olan kişi bu işin içinde Tuğgeneral Veli Küçük var, bir daha para lafını etme dedi. Ben de ondan sonra Malatya'ya gittim. Malatya'ya gittikten sonra bilgisayardan aldığım çıktısını bahçeye gömdüm. Ben bunu tercüme ederken iki paşa benimle yanıma almayacaksın, kopya etmeyeceksin diye benden yazı almışlardı. Bundan korktuğum için cd ile birlikte çıktıları gömdüm.
2007'de Ramazan ayının ilk günlerinde beni iftara çağırdılar. Bana kitabı sordular, ben de haberim olmadığını söyledim. Ondan bir iki gün sonra yanıma gelenler oldu. Ben 2007'de bahçeden o metni çıkardım. Ben o metni Aydoğan vatandaşa götürecektim.
Üç ayrı metin var. 1. metin Karamısır paşada idi. İkinci metin sadece fotokopisi ve cd çıktısı vardı güvenilir değildi. Ben tercümesini yaptığım başka bir metin vardı. Karbon 14 yöntemi ile tercümesini yapalım. Orjinalleri aynı. Kitabın orjinali de ceylan derisi üzerine yazılmış bir metin. Ben bunun ciddi olarak tercüme edilmesini istiyordum. Ben çalışmaların noktalanmasından yanaydım. Eşimin rahatsızlığı yüzünden uzun süredir kitapla ilgili çalışma yapamıyordum. Bu yüzden de eleştiriliyordum. 25 Kasım'da Malatya'ya gidip bahçedeki nüshaları ve CD'yi çıkardım ve Diyarbakır'a gittim ordan da Mardin Midyat'a gittim. Midyat'a giderken askerler yolda durdurup arama yaptılar. Askerler çanta hakkında sorular sordular. Daha sonra başka aramalar daha yaptılar ama hep çantadaki yazılara takıldılar. Midyat Şenlikköy'e gittim. Gece 11'de kapı çalındı. Bana yine bu yazıları sordular. Ben de çekyatın üzerine bu yazıları yaymıştım. Beni aldılar, bütün yazıları da toplayıp yanlarına aldılar. Beni karakol karkol gezdirdiler.
Ben 3 gün ne çantama ne ilacıma ulaşabildim, daha sonra bana Gabrial Savcı'yı tanıyormusun diye sordular. Daha sonra beni alıp evime bıraktılar. Daha sonra Aydoğan Vatandaş'ı aradım Galiba senin tezin doğru beni perişan ettiler dedim. Bana bu arkadaş bu işin içinde örgütler, güçler var demişti.
Ben bu incille ilgilenmeye başladığım süre içinde en az 4-5 kez tehdit aldım. Yanıma biri geldiğinde hemen ya aileme ya da bana tehditler geliyordu.
Hocagil'in Jandarma Midyat'ta gözaltına alındığı zaman, Hocagil'in bütün kredi kartları ve hesapları gözden geçiriliyor. Barnabas İncil kitabı ne kadar eder
Aziz Üstel: Bazı incillerin ilk baskıları rakamlarla ifade edilemeycek kadar yüksektir. Bu kitap için bahsedilen 364 bin dolar gibi rakamlar çok komik rakamlar. Bu işin için de başka şeyler var.
Müfit Yüksel, Elde ingilizce tercümeleri bulunan Barnabas İnciller var. Burda Cebrail aracılığı ile indirilen incil var . Bir de Hazreti İsa'nın hayatını anlatan dökümanlar var. Burada Hazreti İsa'nın sözlerini içeren kitaplar İncil olarak kabul edildi. Esas Cebrail kanalı ile gelen İncil devre dışı bırakıldı. 1983 yılında bir aşiret reisi olan Timur Ağa, köpekleri mağaraya kaçıyor orda lahitlerle karşılaşıyor. Mumyalı bir ceset ve bu yazılar bulunuyor. 250 varaklık bir papirus bulunuyor. Dil Aramice alfabe süryanicedir. Bunun bir sayfası Hacagil'e veriliyor.
1984 yılında köylüler bunu İstanbul'a getirmek için yola çıktılar. Bunu tercüme edecekler ve müzeye verilecekti. Ancak yolda iken asker haber alıyor ve yolda yapılan baskında köylüler yakalandılar ve bu eser askerin eline geçti. Köylüler yargılandılar. Eser kayboldu. Daha sonra dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel'e konu iletildi. Güzel'in emri ile bazı adreslere gidildi ancak kitap bulunamadı. Ben konuyu Namık Kemal Zeybek'e de ilettim ancak ondan da bir cevap alamadım. Daha sonra Mesut Yılmaz hükümeti göreve geldi ve iş kaynadı gitti.
Şu anda İncil Önce Diyarbakır Sıkı Yönetim Komutanlığı kasasında, daha sonra Dil İstihbarat Okulu'nda şimdi de Genelkurmay'da olduğu belirtiliyor.
Barnabas İncili ortaya çıkarılsa bugün Hırıstiyan inancı tartışmaya açılır. Kiliseler bu kitaptan geçmişte haberi var