Başörtüsü Eylemleri'nde Bu Hafta(FOTO)
Ankara'da 593., Sakarya'da 619.,
"Ümmet kardeşliği yok edecek siyonizmi."
Terör şebekesi İsrail'in sözde bayrağını asıl sahibi olan ümmet bayrağına dönüştürdüğümüz 593. Hafta basın açıklaması:
ANKARA İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU’NUN
22 TEMMUZ 2017 TARİHLİ 593.HAFTA BASIN AÇIKLAMASI
Es Selamünaleyküm; Değerli katılımcılar! Türkiye’de ve dünyanın neresinde olursa olsun din, inanç, düşünce, ifade özgürlüğü, baskı, engellemeler, insanlığa yapılan tüm saldırı ve zulümlere karşı MÜSLÜMANCA tavır koyma amacıyla oluşturduğumuz platformumuzun 593.Hafta Basın Açıklamasına hoş geldiniz.
İşgalci şebeke İsrail son iki haftadır Mescidi Aksa’da namaz kılınmasına izin vermiyor. Sokakta namaz kılanlara son derece sert müdahalelerde bulunuyor. İşgalci terör grubu İsrail dün Kudüs ve Batı Şeria'da 400 Filistinliyi yaraladı, 3 Filistinli kardeşimizi şehit etti.
Sicili kabarık olan bu terör şebekesini durdurmak için uluslar arası güçler özellikle Müslüman ülkeler acil olarak devreye girmeli.
Mescid-i Aksa ve Kudüs şehri Yahudileştiriliyor ve yasaklar devam ediyor. Bunu yapmak için her yola başvuruyorlar. Yahudilerin oradaki proje ve yasaklarından bahsetmek istiyoruz.
Terör şebekesi İsrail’in son projesi. Projenin adı: “Kedem Yeruşalayım” Anlamı “ilk önce Kudüs” demektir.
Bu projede tehlikeli planlar içermektedir. Planlarında 6 yıl içerisinde Kudüs’ü Yahudileştirmek ve Mescid-i Aksa’yı ele geçirmek olarak belirtilmektedir. Bu projeyi hazırlayanlar, projenin Yahudi bir ferdinin, bir cemiyetin veya Yahudi bakanlığının değil, bizzat İsrail Meclisi’nin (knesset) görüşü olduğunu iddia ediyorlar. Projeyi hazırlayanlar planların gerçekleştirilmesi için çizimlerin hazır olup İsrail başbakanı tarafından onaylandığını belirttiliyor.
Projenin tamamının yaklaşık 500 milyon dolar olduğunu bütçenin ve finansörlerin hazır olduğunu açıklandı. Finansörlerin, İsrail hükümeti, uluslararası güçler, Yahudi finans lobileri, cemiyetler ve batıdan gelen güçler olduğunu belirtti. Dolayısıyla, finansal desteği tamamlanan projenin hayata geçirilme aşaması kaldı.
Bu ihanet projenin en tehlikeli maddelerini sırayla sayalım;
1) Mağribe kapısı yolunu tamamen yok edip yerine Mescid- Aksa’ya saldırı yapacaklarında askeri araçları geçirmek için bir yol açıp kapı yapmak.
2) Burak Mescid’ne Mescid-i Aksa’nın içinde bulunan namazgâh girebilmek için bir kapı açmak ve mescidi Yahudi Sinagoguna dönüştürmek.
3) Mescid-i Aksa’ya ait olan bir binanın yerine dünyanın en büyük Sinagogunu inşa etmek. Bu bina tarihi bir bina olup ismi Tenkiziyye Medresesidir. Osmanlı zamanında mahkeme olarak kullanılmıştır.
4) Mervan Mescidi’nin altından tünel açıp Mescid-i Aksa’nın içine kapı açılması.
5) Mescid-i Aksa’nın güneyinde bulunan üçgen kapıyı açıp Yahudilerin Mervan Mescidi’ne girmelerini sağlayıp bu mescidi Sinagog haline dönüştürmek.
6) Katil şebeke İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa’ya saldırıda bulunabilmeleri ve Müslümanlardan gelebilecek protestoları önlemek için Mescid-i Aksa’nın içine tünel açmak.
7) Mescid-i Aksa’nın doğu duvarında bulunan rahmet Kabristanı’ndaki sahabe kabirlerini kaldırıp bir teleferik istasyonu kurmak bu teleferik zeytin dağında bulunan Yahudi kabristanından hareketle Mescid-i Aksa’ya bağlantılı olacak şekilde planlanmış olup rahmet Kabristanı’nın altına da geçit yapmak.
8) İkinci tapınağın bu projeyi hazırlayanların uydurma iddiası kalıntılarını bulmak için Kubbet’üs Sahra ve Kıble Camii’nin aralarında yer altından başlanmış olan kazılara devam etmek.
9) Mescid-i Aksa’nın güney duvarında bulunan, Silva Mahalesinde ki Kudüs halkının evlerini yıkıp yerine Yahudi yerleşim yerleri açmak
10) Mescid-i Aksa’nın içinde bulunan Kubbet’üs Sahra ile Kıble Camii arasına tapınak inşa etmek.
11) Mescid-i Aksa’nın doğusunda olan Rahmet Kapısı’nı yıkıp, yerine güvence geçidi oluşturmak için büyük bir kapı yapmak.
12) Kudüs surları hizasında Mescid-i Aksa’nın çevresine çeşitli tüneller ve köprüler inşa etmek.
Saydığımız bu maddelerle son dönemde ezanın yasaklanması, güvenlik bahane edilerek Mescidi Aksa’ya girişlerine X Ray cihazlarının konularak girişlerin engellemesi, bu ihanet projesinin bir parçasıdır.
Unutmayalım ki Terör Şebekesi İsrail’in bir planı varsa, Allah’ında bir planı, hesabı var. O Siyonist şebekenin planlarını alt üst eder, planların en güzelini uygular.
Önemli olan Allah’ın planının bizim ellerimizle gerçekleştirmesi.
Bir gün terör şebekesinin kurduğu zorba yapı Allahın izniyle yıkılacak ve sizlerde şahit olacaksınız inşAllah.
Bu yıkılışı temsil etmesi adına hazırladığımız İşgalci yapının sözde bayraklarını ümmet bayrağı olan Türkiye ve Filistin Bayraklarına dönüştüreceğimiz etkinliğine davet ediyorum.
Bütün insanların akıl, nesil, can, mal ve din emniyetlerinin sağlandığı bir dünyada buluşmak temennisiyle katılımlarınız için teşekkür ederiz.
ANKARA İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU
Sakarya 619. Hafta: Filistin direnişi, İsrail'in sonunu getirecektir!
Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu'nun 619. hafta basın açıklamasında Mescid-i Aksa ile dayanışma mesajı verildi.
Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu'nun 619. hafta basın açıklamasında Mescid-i Aksa ile dayanışma mesajı verildi.
Platform Adına Diriliş Saati Dergisi'nden Ali Gürler'in okuduğu açıklamada, 1967'den beri ilk kez Filistinli Müslümanların Aksa'da Cuma namazı kılamadığı ve İsrail'in Aksa'ya giriş için dedektör kontrolü şartı getirdiği belirtildi.
Dünya Müslümanlarının yaşanılan iç savaşlar nedeniyle Filistin sorununa duyarsızlaştığına dikkat çekilen açıklamada "Bizi öyle birbirimize düşürdüler ki Filistin davasını unuttuk. Afganistan'da, Irak'ta, Suriye'de, Libya'da, Yemen'de iç savaşlarla birbirimizi boğazlıyoruz. Asıl düşmanları unuttuk. Amerika ve İsrail'in bölgemizdeki tuzaklarına düştük. Mezhebi ve etnik ayrışma hastalığına düçar olduk. Tam bir kaos halini yaşıyoruz. Artık silkinmemiz gerekiyor. Vahdeti sağlamalıyız. Bölgemizdeki iç savaşları barışçıl müzakerelerle sonlandırıp, tüm enerjimizi Amerika ve İsrail'in bölgemizden kovulmasına harcamak zorundayız. Filistin sorununu tekrar ümmet için merkezi bir konuma oturtmalıyız" denildi.
Hükümete İsrail ile ilişkileri kesme çağrısı yapılan açıklamada, " Filistin halkının mağduriyetini giderecek yardımlar kadar, başta Hamas olmak üzere Filistin direnişine her türlü eğitim ve teçhizat yardımı yapmak da hükümetin boynunun borcudur. Gelişmiş silahlarla donatılmış Filistin direnişi Siyonistlerin kabusu olacaktır. Türkiye, İran ve Pakistan gibi ülkelerle işbirliği yaparak Filistin direnişini güçlendirmelidir" ifadelerine yer verildi.
Son olarak boykot çağrısı yapılarak açıklama sonlandırıldı: "Buradan halkımıza sesleniyoruz: Siyonistlerin ürettiği tüm ürünler ve Siyonist kuruluşlara karşı boykot duyarlılığımızı en üst seviyeye çıkarmalıyız. Aldığımız her ürünün, yemek yediğimiz ya da kahve içtiğimiz her mekanın kime ait olduğunu irdeleyelim. Paramızla Siyonistlere hizmet etmeyelim. Filistin halkına ve direnişine maddi ve manevi yardımlarımızı gönderelim. Dualarımız kadar, tüm maddi imkanlarımızı Filistin için seferber edelim. Filistin'de yaşanan süreci sürekli gündemimizde tutalım. Bu sürecin görmezden gelinmesine izin vermeyelim. Ümmet bilincini kuşanarak Filistin halkı ile bütünleşelim, Filistin davasını yaşamımızın merkezine yerleştirelim."
619. Hafta Basın Açıklaması
FİLİSTİN DİRENİŞİ İSRAİL'İN SONUNU GETİRECEKTİR!
Siyonist İsrail'in Filistin'de devam eden zulmü Mescid-i Aksa'da üç Müslümanın öldürülmesiyle yeni bir aşamaya girdi.
Siyonistler 1967 Savaşı'ndan bugüne ilk defa Mescid-i Aksa'da Cuma namazının kılınmasını yasakladılar ve Mescid-i Aksa'ya elektronik dedektörlerin kontrolünden geçerek girebilme şartı getirdiler.
Siyonistler bir yandan Mescid-i Aksa'ya yönelik operasyonları ile Kudüs Müslümanlarına zulmederken, diğer yandan tüm Filistin'den Müslümanların çıkarılması ve Filistin'in bir Yahudi yurdu haline getirilmesi doğrultusunda her tür gayr-i meşru icraati gerçekleştirmeye aralıksız devam ediyorlar.
Buna karşın, Kudüs'ün, Gazze'nin, Batı Şeria'nın, tüm Filistin'in evlatları Siyonistlere karşı bütün güçleri ile direniyorlar.
İsrail polisi ve askeri, Mescid-i Aksa'nın girişinde namaz kılarak, dua ederek nöbet bekleyen Müslümanları yaşlı, kadın, çocuk ayrımı yapmaksızın tartaklamaya ve tutuklamaya devam ediyorlar. Son bir haftadır yüzlerce Filistinli yaralandı. Dün Cuma günü Kudüs'te meydana gelen olaylarda üç Filistinli Müslüman şehit oldu, yüzlercesi yaralandı. Siyonistler Mescid-i Aksa üzerinden kendi gücünü ve pervasızlığını Filistinli Müslümanlara dayatmaya çalışıyor. Mescid-i Aksa ile ilgili her tür kararı ben veririm mesajını dünyaya ilan ediyor.
Filistinli Müslümanlar her şeye rağmen Mescid-i Aksa direnişini onurlu bir şekilde, her geçen gün yoğunlaştırarak devam ettiriyorlar. Onlar; her sabah helalleşerek evlerinden ayrılan, zilleti değil izzeti tercih eden ve bu yolda tüm bedelleri ödemeye hazır olan Filistin'in yiğit insanları...
Onlar; dünyayı değil, ahireti tercih eden, "Hayat iman ve cihaddır" düsturu ile hareket eden, şehadeti şiar edinen özgür Kudüs gönüllüleri...
Ya biz, Müslüman halklar ve Müslüman ülkeler ne durumdayız? Ne ölçüde sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz? Kutsal beldemiz Kudüs, kutsal mescidimiz Mescid-i Aksa için ne yapıyoruz?
Bizi öyle birbirimize düşürdüler ki Filistin davasını unuttuk. Afganistan'da, Irak'ta, Suriye'de, Libya'da, Yemen'de iç savaşlarla birbirimizi boğazlıyoruz.
Asıl düşmanları unuttuk. Amerika ve İsrail'in bölgemizdeki tuzaklarına düştük. Mezhebi ve etnik ayrışma hastalığına düçar olduk. Tam bir kaos halini yaşıyoruz.
Artık silkinmemiz gerekiyor. Vahdeti sağlamalıyız. Bölgemizdeki iç savaşları barışçıl müzakerelerle sonlandırıp, tüm enerjimizi Amerika ve İsrail'in bölgemizden kovulmasına harcamak zorundayız. Filistin sorununu tekrar ümmet için merkezi bir konuma oturtmalıyız.
Filistin sorununun çözülmesi demek, Amerika ve İsrail'in Ortadoğu'dan kovulması demektir.
Filistin sorunun çözülmesi demek, Amerika'nın bölgemizdeki 15 Temmuz benzeri operasyonlarının sonlanması demektir.
Filistin sorununun çözülmesi demek, Amerika'nın bölgemizdeki Sisi, Kral Selman gibi uşaklarının sonunun gelmesi demektir.
Filistin sorununun çözülmesi demek, İhvan, Hamas ve Hizbullah gibi İsrail'e karşı direnen yapıların amansız düşmanı olan ve İsrail ile gizli işbirliği yapan Suudi yönetiminin sonu demektir
Buradan Ak Parti Hükümeti'ne sesleniyoruz: İsrail ile diplomatik, ticari ve askeri ilişkilerinizi kesin.
Siyonist İsrail'in anladığı tek dil güçtür, yani direniştir.
Siyonist İsrail ile masaya oturularak yapılan tüm müzakerelerden şimdiye kadar hiçbir sonuç alınamamıştır.
Siyonistler için öncelikli hedef tüm Filistin'in Yahudi toprağı haline gelmesini sağlamak, sonraki hedef ise Nil'den Fırat'a uzanan, Arz-ı Mev'ud kabul ettikleri toprakları ele geçirmektir.
Ak Parti Hükümeti bu gerçeğin artık farkına varmalı ve bazı menfaatler için Filistin davasını rayından çıkarmamalıdır.
Filistin halkının mağduriyetini giderecek yardımlar kadar, başta Hamas olmak üzere Filistin direnişine her türlü eğitim ve teçhizat yardımı yapmak da hükümetin boynunun borcudur.
Gelişmiş silahlarla donatılmış Filistin direnişi Siyonistlerin kabusu olacaktır. Türkiye, İran ve Pakistan gibi ülkelerle işbirliği yaparak Filistin direnişini güçlendirmelidir.
Buradan halkımıza sesleniyoruz: Siyonistlerin ürettiği tüm ürünler ve Siyonist kuruluşlara karşı boykot duyarlılığımızı en üst seviyeye çıkarmalıyız. Aldığımız her ürünün, yemek yediğimiz ya da kahve içtiğimiz her mekanın kime ait olduğunu irdeleyelim. Paramızla Siyonistlere hizmet etmeyelim.
Filistin halkına ve direnişine maddi ve manevi yardımlarımızı gönderelim. Dualarımız kadar, tüm maddi imkanlarımızı Filistin için seferber edelim.
Filistin'de yaşanan süreci sürekli gündemimizde tutalım. Bu sürecin görmezden gelinmesine izin vermeyelim.
Ümmet bilincini kuşanarak Filistin halkı ile bütünleşelim, Filistin davasını yaşamımızın merkezine yerleştirelim.
Allah (c.c), Filistinli mücahidlerin yar ve yardımcısı olsun.
Yaşasın Filistin Direnişi!
Yaşasın Aksa İntifadası!
Adalet ve Özgürlükler Platformu