Başörtüsü Eylemleri'nde Bu Hafta(FOTO)
Konya'da 309., Kocaeli'de 434.,
Rahman, Rahim Allah'ın Adıyla: Nice peygamber vardı ki kendileriyle beraber pek çok Rabbanîler de savaştılar. Allah yolunda başlarına gelenlerden yılmadılar. Zayıflık göstermediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever. Onlar şöyle diyorlardı: Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla. Ayaklarımızı (yolunda) sağlam tut. Kafir topluluğa karşı bize yardım eyle. (Ali İmran Suresi 146-147. Ayetler)
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU 309. HAFTA BASIN AÇIKLAMASI
Rahman, Rahim Allah'ın Adıyla:
Nice peygamber vardı ki kendileriyle beraber pek çok Rabbanîler de savaştılar. Allah yolunda başlarına gelenlerden yılmadılar. Zayıflık göstermediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever. Onlar şöyle diyorlardı: Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla. Ayaklarımızı (yolunda) sağlam tut. Kafir topluluğa karşı bize yardım eyle. (Ali İmran Suresi 146-147. Ayetler)
Sevgili Dostlar Değerli Basın Mensupları:
Özgür-Der Van Şubesi, silahlı ve molotoflu saldırılara maruz kalmıştır. PYD'nin çığırtkanlığını yapmamak bir suç sayılmış ve Özgür-Der cezalandırılmak istenmiştir. PKK'nın Suriye kolu olan PYD'nin, mevzi kaybetmek korkusuyla dezenformasyon yayarak Nusra'ya karşı kamuoyu oluşturmaya çalıştığı ve Nusra cephesini karalama faaliyetlerine giriştiği açık bir gerçektir. Bu alanda pek çok yalan haberi yayarak insanlar üzerinde baskı kurmaya çalışmaktadır.
Bu yalan haberlerle ilgili açıklama yaparak, Esed muhaliflerini destekleyen ve Suriye'ye insani yardım faaliyetlerinde bulunan Özgür-Der Kürt nasyonal-sosyalist basını tarafından hedef gösterilmiş ve sosyal medyada Özgür-Der'e yönelik saldırı çağrıları açıkça yapılmıştır.
" Rojava'da katliam var iddiaları için delil var mı?" diye soranları bile neredeyse Kürt düşmanı ilan etmek akıl ve insafa sığmayacağı bilinen bir gerçektir. Özgür-Der gibi Kürt meselesi konusundaki hassasiyeti bilinen dernekleri Kürt katliamı varmış ve bu katliamı onlar destekliyormuş gibi gösterip suçlayarak hedef göstermesi, laik PYD'nin Rojava'da hakimiyet kaybetme korkusundan kaynaklanmaktadır.
Kendi yanında olmayan herkesi düşman sayan ve bu düşmanlarını şiddetle yok etmeye kalkışan laik PYD çizgisinin bu tavrını şiddetle tel'in ediyoruz. Özgür-Der camiasına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Mısırda oynanan oyunların Tunus'ta da tezgahlanıyor olması küresel emperyalist aktörlerin çalışılmış hareketleri sürekli sergilediklerini göstermektedir. Tunus'u bir terör sarmalına çekmeye çalışan bu çabayı; Müslümanların Mısır'da göstermekte oldukları siyasal basiretle, Tunus'ta da boşa çıkaracaklarına inanmaktayız. Onların hesapları Müslümanların basiretleri ve sabırları karşısında işlevsiz kalacaktır.
Yüzyıllık direniş tecrübesi basiretle hayata geçirildiğinde, Müslümanların adalet, kardeşlik ve barış eksenli çabaları cihat anlayışına yepyeni bir katkıda bulunacak ve basiretle zafere ulaştıracaktır.
Mübarek Ramazan ayının imanlarımızı ve ruhlarımızı canlandıran atmosferi yerini Bayramın sevinç, mutluluk, umut veren esenliğine bıraktı. Müslümanların Ramazan bayramını tebrik eder, bayramın esenlik atmosferinin bütün günlerimizi kuşatmasını Halik-i Zül'celal'den temenni ederiz.
Tarihin bir ibret levhası olduğu sonu kan ve zulümle bitecek heyecanların bulunmadığı tevhit ve adalet
üzere kurulu bir dünyada yaşama umudu ile hepinizi 310. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak
üzere Allah'a emanet ederiz.
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU 3Şevval1434 - 10/ 08 / 2013
90 Senden beri halka kan kusturan derin devletin yaptıklarına eskiden dokunmaya kalkan savcılar, yargıçlar cezalandırılıyordu. Fakat son yıllarda yargı ve devlet sistemindeki değişiklik, Atatürkçülerinde sorgulanabilir ve yargılanabilir duruma gelmesini sağladı. Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformunun 434.hafta açıklaması, Ergenekon davası sonucunda ceza görevini yapan hakimlere, derin halkın teşekkürü mahiyetindeydi. Açıklamayı İnsan hakları savunucuları Derneği gen.bşk.yrd. Orhangazi Ergin yaptı.Açıklama sırasında Ergenekon yargıçlarına teşekkürlerin yazıldığı pankartlar vatandaşlar tarafından tutuldu.
KOCAELİ İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU 9.YIL, 434. HAFTA BASIN AÇIKLAMASI
İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI, TÜRKİYE İNSANİ VE İSLAMİ İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI DERNEĞİ GENEL MERKEZİ
İZMİT ÖZGÜRLÜK MEYDANI
Değerli halkımız ve basın mensupları. 9 .yıl 434.basın açıklamamız bir Ramazan bayramına denk geldi. Tüm İslam ümmetinin, ramazan ayında oruç tutarak Allahın rızasını kazananların, Ramazan bayramı mübarek olsun diyoruz. Dünya coğrafyasına baktığımızda, başta, Mısır, Irak, Suriye, Afganistan, Patani, Arakan olmak üzere İslam coğrafyasının kan ağladığını görüyoruz. Her gün dünyanın bir yerinden Müslüman kardeşlerimizin ölüm haberlerini alıyoruz. Onlar bir kez ölürken, bir şey yapmamanın verdiği çaresizlik içinde, biz her gün ölüyoruz. Bayramın 1.günü PKK'nın, Özgür Der Van şubesini, içinde insanlar varken silahla tarayıp, molotof kokteyli atarak yaptığı saldırıyı lanetliyoruz. Komünist Kürt hareketi PKK, Müslüman Kürt halkına karşı yaptığı saldırılara birisini daha eklemiş ve geçmişte, yurtlarda kalan öğrencileri diri diri yakmaya kalktığı gibi, bu günde Van'daki inançlı Kürtleri diri diri yakmaya kalkmıştır. Bundan dolayıdır ki, bu bayramı da buruk bir bayram olarak kutluyoruz.
5 Ağustos günü sonuçları açıklanan Ergenekon davası, Türkiye için bir milattır. Sonuçları tam bizlerin istediği gibi olmasa da, suçlular ceza almıştır. Kemalist kesimin bunca mahalle baskısına, ölüm tehditlerine, Silivri'yi basma girişimleri ile oluşturdukları psikolojik baskılara rağmen, suçlulara mahkûmiyet kararı veren yürekli Ergenekon davası yargıçlarını kutluyor, halk adına teşekkür ediyoruz. Bu kararın açıklamamasının ardından, Kemalist kesimler "kahraman ordumuzun subayları" etiketli, duygu sömürülerine başlamışlardır. Bu tamamen gerçekleri ters yüz etmektir, darbecilerin halkın ordusu ile hiçbir ilgisi olmaz, TSK darbecilikten arındırılarak, itibarı geri iade edilmelidir. Mahkemenin bu kararına "haksızlık" diyerek karşı çıkanlar var. Dinleyenler de, sanırlar ki, durduk yerde masun insanlara ceza verilmiştir. Yakınları yargısız infazlara kurban gidenlere, çocuklarının cesetlerini asit kuyularında bulunanlara soralım. Hatta gözaltına alındıktan sonra cesedi dahi bulunamayanların yakınlarına soralım, bu cezalar haksız mıdır? Ergenekon örgütü toplandıktan sonra , hiç faili meçhul, gözaltında kayıp haberi duydunuz mu?. Ne zaman ülkede güzel işler yapılsa, bir yerlerde bombalar patlar. Yanlışları kurcalayanlar suikasta kurban gider, Danıştay basılır, suç Müslümanların üzerine atılır. Ergenekon derin devletin diğer adıdır, bu halkın canına okumuş, İstiklal Mahkemelerinden, Menderesten bu yana halkın ahını almıştır. Şu an verilen ceza, onca gözyaşına, yaşana acılara bakıldığı zaman, çok azdır.
5 Ağustos tarihini bir milat olarak değerlendiriyoruz. Bundan sonra Türkiye'de "darbe öncesi dönemi" ve 5 Ağustostan sonrada "darbe sonrası" dönemi olacaktır. Yargılanmanın sonucuyla ilgili olarak TSK'nın sitesinde bir bildiri yayınlanmasında yanlış buluyoruz. TSK'nın sitesinde kim tarafından kaleme alındığı bilinmeyen açıklamada, "TSK mensupları ile ilgili soruşturma ve kovuşturmalar yakından takip edilmekle birlikte sabır, metanet, soğukkanlılık ve aklıselimle hareket edilerek yanlış anlaşılmalardan daima kaçınılmaktadır." denilmektedir. Bağımsız yargının yürüttüğü davaları, soğukkanlılık ve sabırla takip etmek, TSK'nin görevi olan bir konu değildir. TSK nın görevinin yurt dışından gelecek saldırılar karşısında ülkeyi savunmak olduğu kanunlarla belirlenmiştir.
TSK açıklamasında yine denilmektedir ki;" Yıllarca birlikte görev yaptığımız silah arkadaşlarımızın ve değerli ailelerinin yaşadıkları üzüntüyü derinden hissetmekte ve paylaşmaktayız." Bu ülkenin ceza kanunları vardır, suç işleyen cezasını çeker, bundan doğal ne olabilir. Ailelerini üzmek istemeyenler, halkın demokratik seçimine saygılı olacaklardı ve yasa dışı yollara darbeye başvurmayacaklardı. TSK açıklamasında;" söz konusu yargılamanın hakkaniyete uygun, kesin bir hükümle neticeleneceğine inanmaktayız. " Sözleri ne yazık ki temyiz aşamasında, bağımsız yargıyı etkilemeye yönelik sözlerdir. Darbe gibi TSK 'nın görev alanında olmayan eylemlerde bulunanlar ve suç işleyenlerin yargılandığı davaların hakkaniyeti konusunda yorum ve açıklama yapmak, TSK'nın görev alanı içinde olan konular değildir.
Her kurum kendi görevi ne ise, o işe bakmalıdır. Bir insan hakları derneği olarak, demokratik yaşama, darbeyle müdahale konusunda, görülen bir dava ile ilgili olarak TSK'nın sitesinde yayınlanan bu açıklamaya, müdahale etmesi için, Milli Savunma bakanını göreve davet ediyoruz. Bu açıklama TSK'nın sitesinden kaldırılmalıdır. Davalarla ilgili konularda açıklama yapmaya meraklı olanlar, resmi görevlerinden istifa edip, basın açıklaması veya sosyal medya yoluyla sıradan bir vatandaş olarak görüşlerini ifade yolunu seçmeli ve hiç kimse halkın ordusunu şaibe altında bırakmamalıdır. Basın açıklamamıza katıldığınız için teşekkür ediyoruz.
İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI DERNEĞİ