Başörtüsü Müslüman Kadının En Temel Hakkıdır (FOTO)

Başörtüsü Müslüman Kadının En Temel Hakkıdır (FOTO)

Geçen ay çocukların katılımını bahane eden polisin; çocuklarla birlikte 27 kişiyi gözaltına aldığı Antalya'da bugün başörtüsü eylemlerine devam edildi. Eyleme yoğun katılım gözlendi.

Basın açıklamasının tam metni:

Başörtüsü Müslüman Kadının En Temel Hakkıdır

1960’lı yıllarda başlayan başörtüsü yasağı, 80’lerden sonra daha da büyümüştür. Bu zaman içerisinde başörtüsünü kaldıramayacaklarını anlayan odaklar, başörtüsünü alakası olmayan türbanla değiştirmeye çalışmışlardır. Öyle ki laiklikten çağdaşlığa, cinsiyetçilikten siyasi simgeye, gelecek cumhuriyet karşıtlığına hatta devlete düşmanlığa kadar her şeyle ilişkilendirilerek yasak uygulanmaya ve savunulmaya başlanmıştır. Böylece din ve vicdan özgürlüğü, kılık-kıyafet özgürlüğü, inanç özgürlüğü ve eğitim özgürlüğünün hiçe sayıldığını görmekteyiz. Başörtülü olarak öğrenci, memur, avukat vs. olmak değil, başörtülü eş, anne hatta hasta olmanın dahi cezalandırıldığına şahit olmaktayız. Tarih boyunca işgal edilmeye çalışılan İslam topraklarının hepsinde işgalcilerin ilk işi Müslüman kadının namusunu kirletmek ve başörtüsünü açmaya çalışmak olmuştur.Her defasında yenilmişlerdir.
1982 anayasası ile özgürlüklerin kısıtlandığından şikayet edenlerin 20 yıldır hayatlarına pranga vurulan başörtülülerin de yeni anayasadaki değişiklikten faydalanabileceği korkusuyla yasakçı bir tavır takındıklarına şahit olmaktayız Başörtüsü yasağının hiçbir hukuki ve mantıki gerekçesi olmadığının  artık herkes farkındadır.
Yeni hazırlanacak anayasada başörtüsünün 'kısmi' değil tamamen her alanda özgür kalması gerekmektedir. Özgürlükler temel birer haktır. Hak gaspına karşı hep birlikte karşı durmamız gerekmektedir. Bütün insanlık için olduğu gibi Ortadoğu toplumları için de kalıcı bir barış ortamının tesis edilebilmesi için öncelikle yönetimlerin kendi halklarının inanç, kültür gibi değerleri ile barışık olması gerekmektedir.Şu anda içinde bulunduğumuz bölge sürekli karıştırılmaya ve halklar birbiriyle savaşmaya zorlanmaktadır.Bu halk birbiriyle çatışmaya hep karşı olmuştur. Çünkü bu halk müslümandır. Kendi toplumlarının değerlerine karşı tahammülsüz yönetimlerin bölgeyi dış tehditlere karşı koruması ve güven ortamını tesis etmesi de mümkün olmayacaktır. Bölgemiz halkının ortak değeri İslam’dır. Bizi birbirimize bağlayan değerlerden koparmak isteyenlerin amaçlarını çok iyi biliyoruz.
Bir taraftan eğitim seferberliğine son derece önem verilecek ve 'Haydi Kızlar Okula Kampanyası Başlatılacak' diğer taraftan da, ülkemizde bir takım vehimlerle inançlarının gereği başörtüsü takan  kız çocuklarını cezalandırmak hangi aklın ve vicdanın, hangi mantığın kabulüne sığar?
Son örneğini Adana'nın Kozan ilçesinde gördük. 24 Kasım öğretmenler günü dolayısıyla yapılan kompozisyon yarışmasında birinci olan İmam Hatip Lisesi öğrencisi Tevhide Kütük, Öğretmenler günü programında ödülünü almak için kürsüye çıktığında, Garnizon Komutanı Binbaşı Hüseyin Çopur'un indirin onu sözleri ile ödülünü almadan gözyaşları içinde kürsüden indirilmiştir.
Ayrıca %50 gibi bir oy alarak gelen Başbakan'ın eşi başörtülü olarak hastanede yatan bir hastanın eşini hastanede ziyaret edememiştir. Bu da %99’u Müslüman olan bir ülke adına düşündürücü bir durumdur.
Geçen ayki basın açıklamamız esnasında hiçbir yasa dışı eylemimiz olmadığı halde bazı ailelerin küçük çocuklarıyla beraber robokop eşliğinde karakola götürmelerini de haklı bulmuyoruz.
Başörtüsü üzerinden Müslümanlara yapılan zulmün bir an önce kaldırılmasını ve   yapılan bu hukuksuz uygulamanın sona erdirilmesini istiyoruz.

AKDENİZ DAYANIŞMA PLATFORMU (ADAP) olarak 5 Ocak 2008 Cumartesi günü saat 11:00’de Kışlahan önü havuz başında "Başörtüsüne Özgürlük" konulu basın açıklamamızın 4.sünü gerçekleştireceğiz.

ÖZGÜR-DER ANTALYA TEMSİLCİLİĞİ, DİYANET SEN, EĞİTİM-BİR SEN, ES-DER (ANTALYA ŞUBESİ), RADYO MERCAN, ENSAR VAKFI SERİK ŞUBESİ, AKAD (MANAVGAT), ANÇED(ALANYA), SEBİLAY(ALANYA)