Başörtüsü Platformları Sakarya'da Buluştu(FOTO)
6 yıldır eylem yapan Türkiye Başörtüsü Platformlarının Sakarya buluşması devam ederken, 248. basın açıklamasına 15 ilden gelen platform temsilcileri ve gözlemciler de...
Türkiye'nin 10 farklı noktasında Cumartesi günleri gerçekleştirdikleri paralel eylemlerle başörtüsü mücadelesini devam ettiren platformlar, Sakarya'da buluştu. Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu'nun 248. eylemine de destek veren platform temsilcileri ve çevre illerden gelen gözlemciler, tevhid, adalet ve özgürlük mücadelesine devam kararlılıklarını bir kez daha vurguladılar. Platform adına Ribat Eğitim Vakfı Sakarya Şûbesi'nden Sâhir Akça bir basın açıklaması yaparak "Bu hafta sizlere Türkiye'nin dört bir yanından gelen Başörtüsü Platformları'ndan misafirlerimizle birlikte hitap edeceğiz. İnşâallah bu birlikte haykırışlar zulüm sütunlarını, kulelerini, kalelerini birer birer yıkarak, hep birlikte hak, hukuk ve hürriyetlerimize kavuşacağız. Malûmunuzdur ki bu platformların kuruluş sebebi; inandığı gibi yaşamak için başlarını örten bacılarımıza getirilen yasaklarla birlikte her türlü zulüm, haksızlık, sömürü ve baskılara karşı ses vermek ve mazlumun yanında olduğumuzu göstermektir." dedi. Platformları temsilen ilk olarak Mazlumder Bursa Şubesi'nden Cihat Oruç kısa bir selamlama konuşması yaparak, Türkiye'de siyasilerin başörtüsü sorununu nasıl suistimal ettiğinden örnekler verdi. "Meydanlarda söz veren parti liderleri bugüne kadar hiçbir çözüm getiremedi. Yasak ise devam ediyor. Biz çözümün direnmekte olduğunu düşünüyoruz ve bu direnişi Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde devam ettiren platformları selamlıyoruz!" dedi.
Mavi Marmara yolcusu da eylemdeydi
"Baskılara, sindirilmeye, unutturulmaya rağmen başörtüsü mücadelesi devam ediyor" yazılı pankartın açıldığı eylemde Konya İnanç Özgürlüğü Platformu adına Musa Kâzım Yılmaz; "Başörtüsü bizim onurumuzdur diyoruz ama onur kelimesinin tam karşılığı, Arapça'da "ırz"dır. O halde başörtümüz bizim ırzımızdır. Tıpkı Mescid-i Aksa'nın da bizim ırzımız olduğu gibi" Başörtüsünü savunmak, ırzımızı korumak için teyakkuzda durmaktır. Bu sebeple yasakçılara karşı kimliğimizi, inancımızı, namusumuzu, şerefimizi, haysiyetimizi koruma mücadelesinden vazgeçecek değiliz." şeklinde konuştu. Buluşmaya Antalya'nın Alanya ilçesinden katılan Alpaslan Arslan ise İsrail işgal ordusunun Mavi Marmara gemisine saldırısı esnasında yaşadıklarını anlattı. Aslan, "Türkiye'nin ve dünyanın farklı yerlerinden gelen insanların kardeşlik ve dayanışma duygularını pekiştiren ve çok güzel bir ortamda ilerleyen yolculuğumuz, kanlı İsrail saldırısıyla bambaşka bir hal aldı. Gemide bulunan ve silahlı askerlere karşı canlarını siper eden kardeşlerimiz şehit olurken, birçok kardeşimiz de ağır yaralar aldı. Biz tüm çabalarımıza rağmen geminin durdurulmasına engel olamadığımız için üzülüyorduk. Fakat Türkiye'ye döndüğümüzde kanlı baskın sonrasındaki sürecin tüm dikkatleri bir kez daha Gazze'deki insanlık dışı ambargoya çektiğini görünce teselli bulduk," şeklinde konuştu. Eylem boyunca "Türkiye'ye selam, direnişe devam!", "Zulme karşı omuz omuza" ve "Direne direne kazanacağız!" sloganları atılırken, direnen şehirleri gösteren dövizler taşındı.
BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ
SAKARYA ADÂLET GİRİŞİMİ
Başörtüsü Platformu 248. Basın Açıklaması
Bu hafta sizlere Türkiye'nin dört bir yanından gelen Başörtüsü Platformlarından misafirlerimizle birlikte hitap edeceğiz. Yâni şimdi Türkiye'nin kalbi burada atıyor. Hepiniz hoş geldiniz. İnşâallah bu birlikte haykırışlar zulüm sütunlarını, kulelerini, kalelerini birer birer yıkarak, hep birlikte hak, hukuk ve hürriyetlerimize kavuşacağız.
Malûmunuzdur ki bu Platformların kuruluş sebepleri; sadece inandığı gibi yaşamak için Rablerinin emri gereği başlarını örten bacılarımıza başta Ülkemizde olmak üzere bütün diğer ülkelerdeki Başörtüsü yasakları ile başlayan hak gaspları ve diğer her türlü zulüm, haksızlık, sömürü gibi insanlıkla bağdaşmayan her türlü baskılara karşı dik durmak, ses vermek ve mazlumun yanında olmak gibi erdemli bir tavır ortaya koyuştur. Şairin dediği gibi: "Kim var deyince, sağımıza solumuza bakmadan; "biz varız" diyenleriz.
Bu başörtüsü zulmünün tarihi seyrine bir göz attığımızda karşımıza ne dram yüklü sahifeler çıkmaktadır. Azıcık insanlığı, insafı olanların asla tahammül edemeyeceği ne hazin durumlarla karşılaşacağız. Gencecik kızlarımızı, gencecik fidanlarımızı heder ettik. Ne aileler telef oldu. Ne sermayeler battı, ne şirketler el değiştirdi. Amma o zâlim ve müstekbirlerin kılı bile kıpırdamadı. Biz biliyoruz onları bu Firavun tıynetliğe iten sebepleri. Öyle bir düzen kurmuşlar ki tam bir sömürü: Bunun altında din sömürüsü, millet sömürüsü, halk sömürüsü, hele de kadın ve bilhassa da genç kadın ve kız sömürüsü ticareti yatmaktadır. Değil mi ki ne zaman karşılarına tesettürlü başörtülü bacılarım çıktı ve çoğalmaya başladı, işte o zaman anladılar ki ekmeklerinin yağı kesilecek, sulta ve sömürüleri son bulacak. İşte o zaman ellerinde neleri varsa vesâyet adına sürdüler piyasaya. Askeri mi ararsınız, Yargıyı mı ararsınız, envai çeşit Bürokratı mı ararsınız, hatta durumdan vazife çıkaranları mı ararsınız? Ah! Aralarında birde sapı bizden olan baltaları mı arasınız? Hep bir ağızdan saldırdılar körpe bedenlere. Belki hâlâ anlamayanlar var bu cinnet mustatili.
Ülkemizin her şehrinde, belki de her ilçesinde "Adâlet Sarayı" diye binâlar dikiyorlar! Adâlet dağıtması gerekenlerden bir kısmı ise kendilerini Ülkemizin başına belâ olan Toplum Mühendislerine teslim etmişler ve onların emir erleri gibi hareket ediyorlar. Son günlerde basına yansıyan telefon trafiğine baktığımızda utanç verici bir şekilde bu gün yüzüne çıkmıştır. Kimler nasıl terfi ediyor, kimler nasıl hangi kadrolara yükseliyor, kimler suyun kaynağına nasıl çöküyor, kimler ipten nasıl kurtarılıyor. Gelin de bu memlekette hak arayın, hak ediş arayın, yâni adâlet bekleyin bu ahbap çavuş ilişkilerinden.
Bu şekilde maalesef ülkemiz tam bir vesâyet sistemi rejimi görüntüsündedir. Asker vesâyeti, Yargı vesâyeti, Bürokrasi vesâyeti, vs. Ne zaman ki seçilmişlerden halktan vekâlet almışlardan halkın menfaatine yarayacak bir adım atılıyor gibi yapılıyor, hemen bu vesâyetçiler toplum mühendisliği hassasiyetleriyle buna engel olmanın yollarını arıyorlar. Hatta tehditler, darbe yapma gözdağları, 1960 İhtilâli ve neticesinde idam edilenleri hatırlatmalar gırla gidiyor. Buna bir son vermenin zamanı geldi de geçiyor bile. Lütfen, artık namuslularında en az namussuzlar kadar cesur olmak mecburiyetinde olduklarını bilmelerini ve o bilinçle hareket etmelerini bekliyoruz.
"Rotamız Filistin, Yükümüz Özgürlük" çağrısına kulak vererek şehrimizden, ülkemizden hatta dünyanın dörtbir yanından "tufan gelmeden" gemilere binenlere selâm olsun, gönülleri onlarla olanlara selâm olsun, şehitlere selâm olsun, gâzilere selâm olsun. Herkim ki bu kutlu hareketi hafife almak istese de, görmezden gelmek istese de, Siyonist çığırtkanlığı yapsa da, İnşâallah hareket amacına ulaşmış ve dünyanın sağır kulaklarını açmasını başarmıştır. Allah mübârek eylesin, daha fazlasını da bizzat Gazze'ye ve bütün Filistin topraklarına ulaşacak şekilde ve o Kutsal Topraklara ve o mazlum ve mahzun kardeşlerimize özgürlük götürmelerini nasip etsin.
Bu memlekette başörtüsü, dünyada da Siyonizm meselesi halledilmeden insanlığın rahat nefes alacağı yok. Çünkü ülkemizde nice olmaz denen şeyler oluyor, ancak başörtüsünü hâlletmeye kimsenin gücü yetmiyor. Dünyada da her ülkeye yaptırım uygulanabilirken sâdece Siyonist Yahûdilere bir şey yapılamıyor.
Sakarya Adâlet Girişimi olarak buradan bütün dünyanın her tarafındaki ezilen, sömürülen, sürülen, esir edilen mazlum ve mustadaf insanlarının hakkı olan hürriyete, inandığı gibi yaşamaya ve gasp edilen tüm haklarına kavuşmalarını ve savaşsız, sömürüsüz, sulh içerisinde bir dünyayı Allah'tan niyaz ediyoruz.
Sakarya Adâlet Girişimi
Başörtüsü Platformu Adına Ribat Eğitim Vakfı Sakarya
Şûbesi (Sâhir AKÇA)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------