Başörtüsüne Özgürlük İçin E-Mail Yağmuru!

Başörtüsüne Özgürlük İçin E-Mail Yağmuru!

Başörtüsü yasağına karşı haftalardır eylem düzenleyen Tüm Başörtüsü Platformları mensupları vekillere gönderdikleri e-mailler ile...

Başörtüsü yasağına karşı haftalardır eylem düzenleyen Tüm Başörtüsü Platformları mensupları vekillere gönderdikleri e-mailler ile özgürlüğün hiçbir ayrım yapılmaksızın herkese ve her yerde tanınması gerektiğini ifade ettiler.

Başörtüsü yasağına karşı haftalardır mücadele eden ve yasağın çözümü noktasında kamuoyu baskısı oluşturarak sorunu sürekli gündemde tutan 8 platformun oluşturduğu Tüm Başörtüsü Platformları, Meclisteki siyasi partilere ve vekillere yönelik başlattıkları e-mail kampanyasıyla, başörtüsüne özgürlüğün hizmet alan-veren ve öğrenim basamakları gibi ayrımlar olmaksızın sağlanması gerektiğini ifade ettiler. E-maillerin içeriği partilerin başörtüsü yasağı konusundaki siyasi tutuma göre şekillenirken, AK Parti milletvekillerine gönderilen e-maillerde, “Anayasa maddelerinde ve YÖK yönetmeliğinde değişiklik yapılması yüksek öğrenimde sorunu çözebilirken, diğer alanlarda yasal bir yasak haline getirebilir. Çözüme çok yaklaşıldığı zaman dilimlerinde yanlış bir adımın sorumluluğunun çok büyük olduğunu hatırlatırız. Yüksek öğrenimde özgürlük getirilmesine yönelik bir girişimin başörtüsüne karşı büyük bir düşmanlık içinde bulunan bir kısım sivil, askeri bürokrasi ve akademisyenin ayağa kaldırdığı anlaşılmaktadır. Siyasi tansiyonu yükselterek rant elde etmeye çalışan bu güruhun son derece tabansız ve yalnız olduğu; ajitasyonlar ve provokatif söylemlerle bir çılgınlık hali yaşayan bu kesimin yaptığının kuru gürültü olduğu unutulmamalıdır. Kamuoyunun kahir ekseriyeti bu konuda hükümetinizden daha kararlı ve cesur adımlar beklemektedir.” ifadelerine yer verildi.

CHP ve DSP’ye tarihi ikaz

MHP vekillerine gönderilen e-maillerde “Yasağı devam ettirmek isteyenlerin ne denli prestij kaybettiği ortadadır. Toplumsal uzlaşma yönünde adım atmanız sevindiricidir. Ancak yasağın sadece yüksek öğrenimde kaldırılmasını yetersiz görüyoruz. Din ve vicdan özgürlüğüne göre bir dine inanan kişinin dinini yaşama hakkı en temel hakkıdır. Özgürlüğün hizmet alan veren ve öğrenim basamakları ayırt edilmeksizin herkese tanınması gerekir” ifadelerine verilirken, CHP ve DSP vekillerine gönderilen e-maillerde, “Müslüman halkın değerlerini hafife alan ve insanları “başörtülüler” ve “diğerleri” şeklinde ayırmaya ve çatıştırmaya yönelik partisel tutumunuz dindar halk kesimi üzerinde çok olumsuz yankılar bulmaktadır. Müslümanların değerleri namaz, oruç, başörtüsü vs. parçalara ayrılamaz. İslam bizler için hayatın içinde bir bütün olarak yaşanması gereken bir dindir. Bu konuda kimseden akıl almaya ihtiyacı olmayan Müslüman halkımız başta başörtüsü olmak üzere kendisini ilgilendiren her konuda yine kendi örfüne uygun çözümleri bulmaya muktedirdir. Son zamanlarda partinizin Başörtüsüne yönelik düşmanca tutumunu kaygıyla takip ediyoruz. Bu negatif pozisyon toplumsal belleğe kaydedilmektedir. Yol açtığınız veya açabileceğiniz her türlü toplumsal riskten sizi ve partinizi sorumlu tutacağımızı bilmenizi isteriz.” ikazı yapıldı. DTP’li vekillere gönderilen e-maillerde ise “Biz müslümanlar -Türküyle Kürdüyle- değerlerimiz hakkında aşağılayıcı ve "tarif edici" yaklaşımları tarih önünde mahkum ediyoruz. Halkın köklü ve kutsal değerleri ile çatışan hiç bir siyasetin yarını olamaz. Sizin ve partinizin de, bu tarihi süreçte özgürlük ve adaletten yana tavır alacağınız ümidindeyiz,” ibareleri yer aldı.