Başörtüsünü Kimsenin Tekeline Vermeyeceğiz
Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu145. başörtüsü eylemini gerçekleştirdi.
Basın açıklamasının tam metni:
Başörtüsünü Kimsenin Tekeline Vermeyeceğiz
Bu hafta da Türkiye’nin gündemine oturan bir meseleyi, başörtüsü meselesini konuşuyoruz. Birçok kesim tarafından iğdiş edilen, o veya bu şekilde konuşulan başörtüsünün nereye gittiğini sorgulamaya davet ediyoruz herkesi. Birileri yasağı onaylayarak, bunu da kendisini daha çok laik, devletçi ilan ederek yaparken, birileri de yasağın çözümü üzerinden bir takım iç hesaplar peşinde olmaktadırlar. Tiyatro sahnelerini aratmayacak nitelikte ki son senaryo da Yargıtay ve Danıştay dan geldi. Başörtüsünü Devletin üniter yapısına tehlike ilan eden ve toplumun huzur ve refahınız bozacağını iddia eden gayri hukukçular oturdukları koltuklara yakışmadıklarını deklare etmişlerdir. Toplum huzur ve refahını faşist uygulamalarına kılıf edinenler, kafalarını kuma gömmüş, bu halka sırtını çevirmişlerdir. Bu halk huzuru sizin dayatmalarınızda bulmuyor. Bu halk inancını, dinini, annelerini, kardeşlerini bölüp ayıranları bu toplumun huzur ve refahına kastediciler olarak görüyor. Gözlerinizi dört açın ve ya bu halkı görün yada bu halka rağmen konuşmayı bırakın.
Kronik hale getirilen bu yasakla, bu ülkenin kaymağını yiyenler bu meseleyi gündem ederken kendi pisliklerini örtme gayretinde oldular bugüne dek. Burada yürüttüğümüz mücadele ile defaatle haykırdığımız şey; inancımızı, başörtümüzü kimselin tekeline vermediğimiz ve asla vermeyeceğimiz gerçekliğidir.
Yine bu sorunu çözüyor gibi görünüp sorunun sadece hizmet alan kısmını çözüp hizmet veren kısmını görmezden gelen ne şiş yansın ne kebap yansın mantığıyla hareket eden statükonun çizdiği sınırların dışına çıkmayan bir çözüm bu yaraya merhem olmayacaktır. AKP’nin attığı adımlar katsayı eşitsizliği ve diğer meseleler gibi fiyaskoyla sonuçlanabilir. Zira önerileri ile yasak tamamen kalkmadığı gibi, kamu verenler için de meşrulaşması durumu gibi ciddi bir risk de vardır. Buna destek çıkan MHP de tüm bu ihtimalleri göz önünde bulundurmalıdır. Zira partiler gidici halk kalıcıdır.
Bu sorunun temelinde yatan ve daha doğrusu bunu bize sorun olarak ortaya çıkaran oryantalistler ve onlardan beslenen kimliklerini kaybetmiş aydınlar ve entelektüellerimizdir. Oryantalistler kendi kültürlerini çağdaş medeni bizim kültürümüzün ise gerici olduğunu söyleyen tamamen göreceli bakış açıdadırlar ve bu batı kafasıyla düşünen aydınlarımız ve iktidarlarımızın tutumu Kuran’ın ayetlerini siyasi bir kafayla okumaları bu sorunu doğurmuştur. Kimsenin kendi bakış açısı gereği bir diğerinin inancı, dini kısıtlanamaz, kontrol altına alınamaz. Herkesin inancı, dini kendinedir.
Bize direniş büyütmek ve onu adalete adamak kalır ve adaleti bulmak, onu gün yüze çıkarmak için mücadele kalır. Allah’ın ayetini başına taç edip örtünen kardeşlerimize yapılan her türlü ayrımcılığa karşı çıkmak, sesimizi yükseltmek için 145 haftadır buradayız bu yasak tamamen ortadan kalkıncaya kadar da burada olmaya devam edeceğiz.