Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Başparmağımız Olmasaydı...

Gömleğimizi ilikleyemezdik mesela… Deneyin göreceksiniz. Ben bunu öğrencilerle sohbet ederken yaptırıyorum çocuklara… 

“Olmadığında” diye bir ihtimal üzerinde düşünmemiz gerekiyor, insan olarak var olan imkanlarımızın farkında olabilmek için… 

Genelde farkında olmayız çünkü… 

Mesela teneffüs ettiğimiz havanın farkına ne zaman varır? Nefes alma imkanlarımız daraldığında… 

Hani Soma’da bir kömür ocağı çöküşü yaşanmıştı. Çöküş başladığında insanlar temiz havaya doğru müthiş bir koşu başlatmış, hava tükendikçe yere düşüp can vermişti insanlar… Bir nefesçik oksijen ne kadar önem kazanmıştı o can pazarında… Havanın ne kadar hayati olduğunu mümkün olsa da o canhıraş koşuyu yaşayanlara sorabilsek… 

Kalb onlarca sene atıyor, bir emeğimiz olmadan. Bir çiğnem et içinde nereye saklanmış olabilir kalb?  

 

Beyin kıvrım kıvrım yapısıyla çalışıyor. Görüyoruz, kokluyoruz, tad alıyoruz, işitiyoruz… Gözden beyne bir şeyler gidip geliyor, farkında olmadan. Bir tel kopsa beyinde, annemizin yüzünü tanıyamıyoruz ya da çocuğumuzun yüzünü… O kadar hassas bir yapı.  

“Zikre değer bir şey değilken” var olmuşuz.    

Kendimiz seçmedik var oluşu. Babamız annemiz de kendileri seçmediler var oluşlarını… 

Bir başka irade var. Bir başka kudret var. 

Bizi var kılan irade-kudret bizim dışımızdaki koca kainatı da var kıldı.  

Varlıklar içinde en gelişmişi insan, insan kendi kendini yapamıyorsa, arı kendini nasıl yapsın, ya da gül, nergis… 

Sonsuz bir Kudret’ten söz ediyoruz. Her şeyi var kılan… Ve varlığını başkasına muhtaç olmayan…  

İnsan, yine başka tüm varlıklardan farklı olarak kendisine lütfedilen bilinci ile o Kudret’i bulmak durumunda… Bilmek, neden var kılındığına kafa yormak, anlamaya çalışmak ve “Ben bu durumda nasıl bir sorumluluğa sahibim?” sorusunu sorup, arayışlara girmek durumunda.  

O arayışların varacağı yer, akıl tutulmaları yaşanmadığı sürece Allah Teala olacaktır.  

İnsana düşen ise, aldığı her nefes için, gözünün görebildiği her an için, duyabildiği her an için, ağzına aldığı lokmanın tadını her aldığında, sevebilecek bir yüreğe sahip olduğu için…. Allah’a şükretmektir.    

Bu yazı toplam 885 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar