Anayasaya göre Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinden bir tanesi "Atatürk Milliyetçiliği"dir.

"Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahî edilemez" bir hükümdür bu.

Peki nedir "Atatürk Milliyetçiliği"?

Bu milliyetçilikte nasıl bir millet tasavvuru var?

Herkes Türk müdür bu millette?

Türklük nedir?

Bütün etnik kimlikleri içine alabilen bir vatandaşlık kimliği midir, yoksa kana mı dayanır?

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı çıkıp şöyle dese: "Atatürk, Türklerin etnik kökenlerini çok önemsemiş, Türklerin ırkî özellikleri üzerinde çok durmuş ve Türk evladını damarlarında akan asil kana dayanarak hareket etmeye çağırmıştır. Demek ki Atatürk Milliyetçiliği Türk ırkçılığına dayanır ve Türk ırkından gelmeyenleri kapsamaz. Kürtlerin Türklerle eşit vatandaş olmaları Anayasa'ya aykırıdır."

Siz istediğiniz kadar "Atatürk Milliyetçiliği öyle bir şey değil" deyin; Başsavcı görüşünde ısrar ederse ve Anayasa Mahkemesi de bu görüşe itibar ederek gerekli kafatası incelemelerinde sonra Kürtlerin ve Türk olmayan diğer unsurların vatandaşlıktan atılımları yahut negatif ayrımcılığa tâbi tutulmaları yönünde karar verirse ne olacak?

"Üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakmak anayasanın laiklik ilkesine aykırıdır" diye racon kesmek işte böyle bir şey.

Bunun önüne geçmek ve bu anlamsız tartışmaya son noktayı koymak için yapılması gereken şey, anayasanın giriş bölümünde veya "değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahî edilemez" maddelerinden sonraki ilk maddesine, 'Şu şu anlama gelen laiklik ilkesi din hürriyetini ve buna bağlı ritüelleri, ibadetleri, kılık-kıyafet tercihlerini kısıtlayacak şekilde yorumlanamaz' gibi bir hüküm koymak lazım (Bu arada "Atatürk Milliyetçiliği"ne de sadra şifa olabilecek bir izah getirmek lazım).

Laiklik nedir? Nerede başlayıp nerede biter? Bunun tarifini, izahını yapmak Meclis'in işidir.

Meclis işini yapmazsa, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Anayasa Mahkemesi ile işte böyle didişip dururuz.

yenişafak