Mehmet GÖKTAŞ
Batı üzerinde biriken beddualar
Emperyalist Batı üzerinde yıllar yılı biriken beddualar var, başta Müslümanlar olmak üzere yeryüzü mazlumlarının ahı ve gözyaşları vardır.
Bu beddualar ve gözyaşları doğrudan Allah’a yükselmektedir.
Allah Teala buna ne zaman ve nasıl cevap verir orasını bilemeyiz, bildiğimiz bir şey varsa asla cevapsız bırakmayacağıdır.
“İt iti ısırmaz” gibisinden zalimlerin, emperyalistlerin birbirleriyle savaşmayacağına dair politik şablonların her zaman geçerli olmadığı bilinmelidir.
Eğer O isterse zalimleri köpek boğuşturur gibi birbirleriyle boğuşturur, hem öyle boğuşturur ki
“Biz Hıristiyan’ız diyenlere gelince, onlardan da kesin söz almıştık fakat onlar kendilerine hatırlatılan nasiplerini unuttular. Bu sebeple biz de kıyamet gününe kadar sürmek üzere aralarına düşmanlık ve kin bıraktık. Allah ileride kendi elleriyle yaptıkları (sanatları)nı kendilerine bildirecektir (5/14)
Allah Teala’nın bu fermanı tarih boyunca defalarca gerçekleştiği gibi son iki dünya savaşı insanlığın hatırasında dipdiri durmaktadır.
Müslümanlar olarak elbette biz savaş istemeyiz, velev ki gayri Müslümler arasında cereyan etse de özellikle masum insanların ölümlerinden zevk almayız.
Fakat şu var ki, emperyalizmin yıllardan beri kendi savaşlarını İslam coğrafyasında sürdürüyor olması, milyonlarca Müslümanın katliamlarda can vermesi artık tahammül edilemez bir noktaya gelmiştir. Ve bundan dolayı Müslümanların ahının ve gözyaşlarının arşa yükselmiş olması gerekir. Ve biriken bedduaların emperyalist dünyanın ufuklarını bürümüş olması gerekir.
Ve savaş, hem de büyük bir savaş, üçüncü dünya savaşı önce olduğu gibi emperyalistlerin topraklarında, emperyalistlerin şehirlerinde cereyan edecek gibi. Özellikle Batı bu büyük savaşın acısını doğrudan tadacaktır.
Ukrayna’dan başlayıp kuzey ve doğu Avrupa’nın tamamını içine alacak bu savaşı kim nasıl izah ederse etsin, biz diyoruz ki bu, Batı üzerinde biriken mazlumların, Müslümanların beddualarıdır, gözyaşlarıdır.
Sınırlarından içeriye mülteci sokmayan, karlar üzerinde ölüme terk eden, on binlercesini denizlere gömen Batıdan Allah Teala’nın bir intikamıdır bu.
Mademki içeriye almıyorsunuz, o halde sınırlarınızın ne işe yaradığını bir görün demesidir.
Bir daha tekrar edelim; biz savaştan zevk alan birileri değiliz. Amma müsaadenizle bizim de Rabbimizden bir isteğimiz olsun; şu işgal ve katliamları artık bizim topraklarımızdan uzaklaştırması için yalvarma hakkımızın olduğu bilinsin, zalimlerin birbirlerini boğduklarını bize göstersin istiyoruz, çok şey mi istemiş oluyoruz?