Baykal'a Gerilim Lazım

Baykal'a Gerilim Lazım

CHP'ye de %20'nin erimemesi için gerilim lazımdır. Baykal için daha özel bir gerilim ihtiyacı söz konusudur. Çünkü, Baykal CHP içinde sallantıdadır. - Ahmet Taşgetiren'in yazısı...

Ahmet Taşgetiren - Bugün

Gerilim kimin işine yarar?

Gerilim Hükümet'in ve Ak Parti'nin işine yaramaz. Gerilim başörtülülerin de işine yaramaz. Gerilim CHP'nin işine yarar en çok da Baykal'ın işine yarar.

Gerilim ilkesel olarak bu hükümetin bir gün bile iktidarda kalmasını istemeyenlerin işine yarar. Gerilim CHP'nin ve Baykal'ın işine neden yarar? Çünkü tükenen bir toplum sermayesi söz konusudur. %20'lerin bile korunamadığı bir siyasi vasat oluşmuştur. Parti içi sancılıdır. "Baykal'la bu oylar asla yükselmez" kanaati hâkimdir.

Oysa %20'yi korumak lazımdır. Çünkü %20 "Ana muhalefet" demektir. Ana muhalefet ise ülkeyi yönetmek, sorunları çözmek gibi bir yükü taşımadan siyasi varlığı sürdürmek anlamına gelmektedir. Ana muhalefet keyiflidir. Konuş, konuş ve konuş. Türkiye gibi söylem planında kutuplaşmalar yaşanan bir ülkede bu proje uygulanabilir. Bir de doğuş ve geliş itibari ile CHP bir çizgi tutturmuştur. O çizgiden köklü bir dönüşüm geçirmesi de güçtür. Toplumsal gruplaşmada CHP çizgisi azınlıkta kalmıştır. Karşı blokta "Muhafazakâr" çizgi vardır.

Özal'la beraber o "Azınlık"taki varlığı bile korumak güçleşmiştir. Rahmetli Özal'ın "4 eğilim" politikası "Sol"da duragelenleri zihin planında silkelemiştir. Bu silkelenmede "Babadan miras CHP'lilik" de büyük sarsıntı geçirmiştir. Evet, tüm bunlar CHP'yi "Sermayesi eriyen adam" haline getirmiştir. Ankara, İstanbul, Antalya artık CHP kalesi değildir.

İzmir bile risklidir. Nasıl, Doğu-Güneydoğu'da tabanı eriyen DTP'ye, Diyarbakır'ı da kaybetmemek için gerilim lazımsa, CHP'ye de %20'nin erimemesi için gerilim lazımdır. Baykal için daha özel bir gerilim ihtiyacı söz konusudur. Çünkü, Baykal CHP içinde sallantıdadır.

Baykal, "Tayyip Erdoğan için Baykal bulunmaz bir muhalefettir." gibi bir söylemin çok yaygın olduğu siyasi atmosferde politika yapmaktadır. Siz olsanız, böyle bir söylemi nasıl bertaraf edersiniz? Elbet, karşıt grup oluşturup onunla cengaverce dövüşerek. Baykal bunu yapıyor. Şu ortamda, genel başkan adayı Haluk Koç'un hatta Mustafa Sarıgül'ün sesini duyuyor musunuz? Konuşsalar "Baykal'ın elini zayıflatmak"la suçlanacaklar. Baykal'ın keyfi, Tayyip Erdoğan'ın işini zora soktuğu için değildir, parti içi muhalefet boğulduğu içindir. Ve tabii %20 kemikleştiği içindir.

Doğrusu, ülke adına olmasa bile kendisi adına yanlış bir strateji sayılmaz. Baykal'ın nabzını tuttuğu kitleye dönük oldukça objektif değerlendirmeler yaptığı söylenebilir. Düşünün bir, yarım saat "Fıkıh" dersi verecek ve fanatik ölçüde laik bir kesim tarafından ayakta alkışlanacak.

Nasıl bir kitlesel psikoloji bu? "Fıkıh" dersini ver ver, sonunda "Bunlar devlete türban giydirecekler" de, sizi dinleyenler muradına ersin... Fıkhı bilmeyen, laikliği bilmeyen ama sinir uçları "Anti irtica" söylemiyle alabildiğine hassas hale getirilmiş bir yapı. Baykal bu sinir uçlarına dokunuyor ve netice alıyor. Kalıtsal dokularında CHP'lilik bulunan büyük sermaye ve bazı medya mensupları bile "Gerilim modu"na girebildiğine göre, daha sığ sularda dolaşan insanların "Dolduruluş"unun daha kolay olması yadırganmamalıdır.

Tayyip Erdoğan'a da gerilim lazım değil. Başörtülülere de. Onun için Sayın Başbakan daha sakin bir tonla toplumla buluşmayı sürdürmeli... Başörtüsüne özgürlük cenahında bulunanlar da M.Ali Birand üretimi provokasyonlarla araya mutlaka set çekmeli.